BASKİ Genel Müdürlüğü bu mesajı sosyal medyada paylaşmış; buyurun okuyun:
“İşletmeler 2. Bölge Dairesi Başkanlığı ( Edremit Şefliği ) Personelimiz Kenan MEMİŞ geçirdiği kaza sonucu vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz. Başımız sağ olsun.”
***
RUHSUZ bir başsağlığı mesajı yayınladın, görevini yapmış oldun öyle mi?
Ölen öldüğüyle…
Yaralılar da var!
Onlara da Allah şifa versin. BASKİ, yaralılar için şifa bile dilememiş yani.
***
HATIRLARSINIZ, geçen yıl Ovaköy’deki arıtmada gazdan zehirlenen iki personel hayatını kaybetmişti.
O zaman da işyeri güvenliği, işçi sağlığı mevzusundan dem vurmuş, ölen iki BASKİ personelinin can güvenliği ve sağlık koşullarına uyulup uyulmadığını sorgulamıştık.
Ne diyoruz böyle durumlarda?
“Takdiri ilahi…”
***
PEKİ ya Edremit Körfezi’nde görev yapan BASKİ personeli nasıl yaptı bu kazayı?
“Direksiyon hakimiyetini kaybeden şoför” girizgahıyla başlıyor tüm kaza haberleri.
Şoför direksiyon hakimiyetini kaybedebilir elbet.
Bir de altlarındaki aracın direksiyon ayarına bakmak lazım!
***
KAZA haberinin görsellerinde dikkatinizi çekmiştir.. Mavi renkli, 34 plaka resmi bir araç.
Kaç model o Desoto, sorması ayıp?
Seksenlerden mi, doksanlardan mı?
Hurdaya ayrılacak türde.. Görüntülere bakılırsa, kamyonetin aerodinamiği kaymış.. “Beni düşün trafikten artık, yoruldum” diye feryat ediyor!
O personele hurda kaçkını bir aracı tahsis eden BASKİ Genel Müdürlüğü’nün bu kazada hiç mi sorumluluğu yok?
***
BASKİ’de operatör olarak görev yaptığını öğrendiğimiz Kenan Memiş’i son yolculuğuna uğurlandığınız.. Ailesine kuru bir başsağlığı dilediniz.. Ardından bir Fatiha okudunuz; görev ve sorumluluk tamam mı şimdi?
***
BASKİ logolu son model pick-up’lar, kamyonetler, kamyonlar, arazi araçları ve otomobiller görüyoruz sağda solda.
Bu araçların çoğu, il merkezinde, Tren İstasyonu’nun orada park edilmiş halde duruyor. O bölge, BASKİ’nin otoparkı gibi kullanılıyor.
Gelip geçerken görüyorsunuzdur; son model dört çarpı dörtler, çift kabin kamyonetler, müdürlerin amirlerin makam araçları falan. Hepsi yan yana dizili.
Kaza yapan personelin kullandığı araca bakın bir de.. Hurdalık!
Resmi plakalı.. 10 değil, 34. Belli ki İstanbul trafiğine kayıtlı.
Kim gönderdi, kim aldı, kim kullandırdı; bunlar da önemli.
***
GÖZÜMÜZLE görüyoruz çoğu zaman, BASKİ logolu araçlar kimi personelin evinin önünde park edili halde… Belli ki mesai harici zamanlarda da kullanıyorlar.
Kombi araçlar da var içlerinde, dört çarpı dörtler de…
Kaza yapan personele niye daha yeni, daha güvenli, daha sağlam bir araç vermediniz?
Araç kıtlığı yok ki; hepsinden fazla fazla var.
İş hukuki mecraya giderse, bu eski aracı personele tahsis eden arkadaşlar adliye koridorlarıyla arkadaş olur yani.
***
BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Ahmet Akın durumun ayırdında değildir. Hangi biriyle ilgilensin.
Her birimin bir sorumlusu var sonuçta. Genel müdürü, kısım müdürü, şefi, amiri falan.
Ahmet Akın, tek tek her şeyle ilgilenemez, her şeyi bilemez; kaza yapan aracı belki de bizim gibi fotoğraflarda görmüştür.. Böyle bir aracın kullanıldığından bile haberi yoktur muhtemelen.
O halde, liyakatine güvenip görev verdiği arkadaşlar daha sorumlu, daha duyarlı hareket edecek.
BASKİ göz önündeki bir kurum.
Vatandaşla direkt muhatap. Herkesin gözü onun üstünde.
Ona göre yani…
Gözümüz üstünüzde!
