Borsa Başkanı Mehmet Çetin: Ürün az, fiyat düşük, çiftçi zorda!

Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Çetin başlayan hasat sezonunu POLİTİKA’ya değerlendirdi. Bu sene rekoltenin orta seviyelerde seyrettiğini belirten Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Çetin, açıklanan buğday taban fiyatının ise beklentilerin çok altında kaldığını ifade etti.

balıkesir-ticaret-borsası-başkanı-mehmet-çetin

Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Çetin başlayan hasat sezonunu POLİTİKA’ya değerlendirdi. Bu sene rekoltenin orta seviyelerde seyrettiğini belirten Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Çetin, açıklanan buğday taban fiyatının ise beklentilerin çok altında kaldığını ifade etti.

 

2023 yılında 8,25 lira olan buğday taban fiyatının bu yıl 9,75 TL olarak açıklandığını kaydeden Başkan Mehmet Çetin yüzde 11 olarak gerçekleşen artışın yetersiz kaldığını açıkladı. Çetin devlet desteği olarak da bu yıl 1,75 lira verileceğini kaydetti. Girdi maliyetlerinin yüzde 67 oranında artış gösterdiğine dikkat çeken Mehmet Çetin, buğday taban fiyatındaki artışın enflasyon oranında olması gerektiğini söyledi. Her geçen  yıl buğday ekiminin azaldığını da ifade eden Mehmet Çetin, dışarıdan ürün almak yerine çiftçinin desteklenerek üretimin artırılması gerektiğini ifade etti.

 

“REKOLTE AZ FİYAT DÜŞÜK”

Bu yıl buğdayda rekoltenin düşük olduğunu ifade eden Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Çetin, “Harman başladı, rekolte çok yüksek değil, orta dereceli seviyede yer aldı. Bunun nedeni bu sene yağışlar son zamanlarda oldu ama bu sefer de hava sıcaklıklarından kaynaklanan kırağı verimin düşmesine neden oldu. Geçen yıla göre bu sene buğday ekimi daha az oldu. Bu sene açıklanan taban fiyatta geçen seneye göre yüzde 11 artış oldu ama bu artış çok düşük kaldı.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği mazot, gübre, tohum, ilaç giderlerinin ortalamasının da yüzde 67 seviyelerinde arttığını açıkladı. Bunun yanında da yüzde 11’lik buğday taban fiyatı çok cüzi kaldı. Taban fiyatın yanında bu sene buğdayda 1 lira 75 kuruşluk bir destekleme yapılacak. Çiftçiye ödenen gübre, mazot desteğini de düşünürsek buğday üretiminde dönüm başına 149 lira gübre ve mazot desteği var. Üretici dönümde 400 kilogram buğday alsa kilogram başına 37 kuruş destek alır. Çiftçi ürününü kaldırdıktan sonra zaten yüzde 2’sine denk gelen 16 kuruş stopaj ödüyor. Yani üretici buğdayı 8 TL’ye sattığı zaman yüzde 2 stopaj ödediği zaman aldığı devlet desteğinin yarısını stopaja ödemiş oluyor” diye konuştu.

 

“ÇİFTÇİ DESTEKLENMEZSE BUĞDAY EKİMİ AZALIR”

Her geçen yıl buğday ekiminin azaldığına dikkat çeken Barsa Başkanı Mehmet Çetin, “Yani çiftçi bu şekilde olursa buğday üretiminden giderek uzaklaşacak. Bu sene buğday ekimi ve rekolte geçen seneye göre düşük kaldı. Önümüzdeki yıllarda buğday ekimi daha da düşebilir.

Bu neden olur? Çiftçi para kazanamadığı için olur. Çiftçi mücadele ediyor, çalışıyor, çabalıyor ama harman zamanı geldiğinde ektiğini biçiyor, aldığı üründen de bir şey kazanamıyor. Çiftçi para kazanamadığı için de üretimden kaçıyor. Bu durum Türkiye için çok tehlikeli boyutlara geliyor. Önümüzdeki yılllar bunun etkilerini daha yoğun bir şekilde hissedeceğimizi düşünüyorum.

Zaten pandemi döneminde dünyada ve Türkiye’de ve özellikle Balıkesir’de insanlar gıdanın önemini anladı. Ama bizim gıdayı üretmeye devam etmemiz lazım. Ülke olarak genç bir nüfusa sahibiz. Tüketici bir toplum olma yolunda durmadan ilerliyoruz ama üretici olarak ilerleyemiyoruz. Bu durum yarın ileride karşımıza çıkacak. Bu durum arpada, buğdayda, mısırda, ayçiçeğinde, şeker pancarında da aynı. Biz ülke olarak şeker fabrikalarını sattık şimdi dışarıdan ithal ediyoruz. Ülkemiz çiftçisi yeter ki destek verilsin pancar da, mısır da, arpa da, buğday da, ayçiçeği de üretiyor.

Ama çiftçi mutlaka ama mutlaka desteklenmeli. Böyle yüzde 11 fiyat artışına karşılık yüzde 67 girdi artışıyla bu işin içinden kimse çıkamaz. Şu anda piyasada buğday 7,5 liradan işlem görüyor. Toprak Mahsulleri Ofisi kısmen de olsa buğday alımına başladı ama geçen seneden kalan buğdaylar halen elinde. Hatta kurum olarak bir sürü depo kiraladılar, kendi depoları almadı, buğdaylar depolarda duruyor.

Bunları yılbaşından itibaren ufak ufak serbest piyasaya satışını açsaydı en azından şu anda eline nakit olarak para geçmiş olurdu. Bu uygulama olmayınca TMO’nun elinde ciddi bir oranda stok var. Çiftçinin işi gerçekten çok zor durumdadır. İnsan çalışarak batmaz. Ama şu anda çiftçi çalışarak batıyor. İnşallah sonumuz iyi olur. Katıldığımız her ortamda çiftçinin sorunlarını dile getiriyoruz. Ama uygulamaya bir türlü geçmiyor” ifadelerini kullandı.

 

“TABAN FİYATI DESTEKLEMEYLE BİRLİKTE 11 LİRA”

Buğday taban fiyatının bu yıl 9,75 TL olarak açıklandığını kaydeden Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Çetin, “Bu sene açıklanan buğday taban fiyatı en az enflasyon oranında artmalıydı, enflasyon oranının üstünde falan değil. Türkiye Ziraat Odaları Birliği başkanının açıkladığı mazot, gübre, ilaç, tohum ve işçilikte yüzde 67 gibi bir rakam çıkarmış. Bırakın yüzde 67’yi yüzde 40-50 oranında dahi artış olsaydı çiftçi buna amenna derdi. Geçen sene buğday taban fiyatı 8,25 lirayken bu sene açıklanan taban fiyat 9,25 TL oldu. Bunun üzerine 1,75 lira destek desteğiyle birlikte 11 TL’ye geliyor.

Yani taban fiyat yüzde 11 oranında artmış oldu. Ülkemizde bu sene taban fiyatları her sene olduğu gibi hasat döneminde açıklandı. Fakat taban fiyatları ekimden önce, hasattan önce açıklanması lazım. O arada açıklandıktan sonra haziran ayındaki hasat döneminde ise enflasyona göre taban fiyatlarının güncellenmesi lazım. İnsanlar ne ekeceğini bilmeli yani arpa mı, buğday mı, mısır mı, ayçiçeği mi ekecek bunu bilmeli. Bizim tarım ürünlerinde ekim yapılabilecek tüm şeylerin taban fiyatını ekimden önce açıklanması lazım. Vatandaş ne tarafa yöneleceğini, ne ekeceğinin plan ve programını yapması lazım. Çifti bunu yapar çünkü nereden para kazanacaksa oraya gidecektir. Ama taban fiyat hasat başladığından 15 gün sonra açıklanıyor.

Çiftçi kaderiyle baş başa kalıyor. Dediğim gibi çiftçi desteklenmeli. Köylerde gençleri tutmamız lazım, insanları üretime yönlendirmemiz lazım. Türkiye’nin başka çaresi yok üretmesi lazım. Çünkü buğday, arpa, mısır, Ayçiçek yağı, şeker ihtiyacımızı dışarıdan ithal ederek karşılar duruma geldik. Biz veriyoruz parayı, para dışarıda kalıyor. Avrupa veya Amerika çiftçisine biz durmadan buradan para pompalıyoruz. Ama bunların geri dönüşü olmuyor. Biz dışarıdan aldığımız tüm ürünleri ülke olarak üretebiliyoruz. Ama çiftinin desteklenmesi lazım, taban fiyatların çiftçiyi kurtaracak ve üç kuruş para kazanmasını sağlayacak şekilde olmalı ki çiftçi şevkle, zevkle çalışsın” diye konuştu.

Exit mobile version