Balıkesir Tabip Odası’ndan yapılan açıklamada, ücretsiz bir öğün okul yemeği programının acilen başlatılması gerektiğine dikkat çekildi. Tabip Odası’nın açıklamasında, “Çocuk sağkalımı bir ülkenin en önemli sağlık göstergelerindendir. Ülkemizde 2023 yılında, 2022 yılına göre hem bebek ölümleri hem de beş yaşın altındaki çocuk ölümleri artış göstermiştir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından Haziran 2024’te açıklanan ölüm istatistiklerine göre; bin canlı doğum başına düşen bebek ölüm sayısını ifade eden “bebek ölüm hızı”, 2022 yılında binde 9,2 iken, 2023 yılında binde 10’a yükselmiştir.
Çocukların sağkalımını temel eşitsizliklerin (gelir, eğitim barınma gibi) yanı sıra sağlıkta yaşanan eşitsizlikler olmak üzere birçok etmen belirlemektedir. Gelir dağlımı ve sağlık eşitsizlikleri hem doğrudan hem de dolaylı olarak erken çocuklukta bodurluk artışı; okul çağında ise öğrenmeyi de etkileyen beslenme yetersizlikleri, sık hastalanma, okuldan kopma gibi sorunlara yol açmıştır. Ekonomik koşulların giderek kötüleştiği günümüz koşullarında aileler için öncelik daha önce çocuğun eğitimi iken, artık gıda ve barınma ihtiyacı olmuştur. Giderek daha çok sayıda çocuk okulunu bırakıp çalışmak zorunda kalmaktadır” denildi.
Balıkesir Tabip Odası’nın açıklaması şöyle:
“Artan yoksulluk ve sağlıklı gıdaya erişmekte yaşanan zorluklar nedeni ile çocuklar, besin değerinden yoksun sadece tokluk hissettiren gıdaları tüketmektedir. Aileler, karbonhidrata dayalı hem ucuz hem doyurucu gıdalar tercih etmek zorunda kalmaktadır. Çocuklar gelişimleri için gerekli olan temel besin öğelerini alamamakta, kaloriyi tamamlasa bile gerekli öğeler alınmadığı için vücutta bazı eksiklikler oluşmaktadır. Bu da ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır.
Çocuklarda son yıllarda demir eksikliği, obezite, protein eksikliğinden kaynaklanan malnütrisyon dediğimiz beslenme bozuklukları daha çok görülüyor. Sık enfeksiyona yakalanıyorlar, kolay iyileşemiyorlar.
Çocuklarda beslenme yetersizlikleri yanı sıra buna bağlı hastalıkların da önlenmesi ve yaşam niteliğinin artırılması için hükümetlerce besin, beslenme ve sağlık politikalarının oluşturulması ve geliştirilmesi, ücretsiz yemek hakkının gündeme getirilip uygulanması gerektiği açıktır. Oysa mevcut iktidarca 2022-2023 eğitim döneminde mayıs ayında 1.320 pilot okulda “Okulumda Sağlıklı Besleniyorum Programı” kapsamında başlatılan ücretsiz okul yemeği uygulaması tamamen rafa kaldırılmış durumdadır.
2022-2023 eğitim-öğretim yılının başında Türkiye’de 1,5 milyon öğrenci ücretsiz yemekten faydalanırken; Şubat 2023 depremleri sonrasında uygulamanın beş milyon öğrenciye ulaşması planlanmış, kademeli olarak uygulamanın ilköğretim ve ortaöğretimi de kapsaması hedefiyle valiliklere yazı gönderilmiştir. Ancak 2023 yılı eylül ayında “Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği” değiştirilerek Şubat 2023 depremlerinden etkilenen 11 ilin haricindeki illerde anaokullarındaki öğrencilere yemek verme uygulaması kaldırılmıştır.
Her dört çocuktan birinin okula aç gittiği ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı, bu dönem (2023-2024) öncesinde ise ikili eğitim yapan okullardaki taşımalı eğitim kapsamındaki öğrencilerin ücretsiz yemek hakkına son vermiştir. Mevcut Milli Eğitim Bakanı, 2024 yılı bakanlık bütçesini açıklarken okullarda obezite mücadelesi programına dikkat çekse de bodurluk sorununa ve ücretsiz okul yemeği konusuna hiç değinmemiştir.
Sağlık Bakanlığı her ne kadar web sitesinde “Okul Çağı Döneminde Beslenme” başlıklı bir rapor paylaşıp okul çağındaki 6-12 yaş çocukların yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmesinin sağlanması gerektiğinden söz etmişse de, ortadaki tablo ve gerçeklik şudur ki; çocuklar gıdaya erişememekte, okula aç gitmekte ve her gün evde okulda açlıkla mücadele etmekte, ne bulursa onu yemekte, sadece o günü bir şekilde atlatmaya odaklanmaktadırlar.
Çocukların en temek hakkı olan sağlıklı beslenme ve psikososyal açıdan tam bir iyilik halinde eğitim alabilme yolunda, ücretsiz bir öğün okul yemeği programlarına sosyoekonomik olarak dezavantajlı okullardan ivedilikle başlanması, hak temelli müdahalelerle çocuk sağlığının güçlendirilmesi gerekmektedir.
Muhalefet partilerinin “Ne önersek reddediliyor” rahatlığına sığınmaksızın, çocukların ücretsiz beslenme hakkını temin edecek ve bu alandaki yatırımları artıracak her türlü girişimi sürekli ve kademeli olarak meclis gündeminde tutmasını gerekli görüyoruz. Kamuoyu ve sivil toplum da buna destek olacaklardır.
Okulda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek her çocuğun hakkıdır. Çocukların sağlığı ve geleceği için hakkımız olanı birlikte kazanalım. Krizin faturasını birileri ödeyecekse, bu kesim okul çağında çocuklar olmamalıdır.”