Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni’nin “ÇED Olumlu” kararının iptali için açılan ikinci davada da bilirkişi projenin kamu yararı olmadığına hükmetti; “çevresel zararının geri dönüşü mümkün değildir” dedi.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin bilirkişi raporunun ardından yaptığı açıklamada, “Bilirkişilere göre proje ile bölgenin ormanları telafisi ve rehabilitasyonu mümkün olmayacak şekilde yok olacak. Yöre halkının önceliği olan su kaynakları maden projesine tahsis edildi. Proje’nin atık tesisinin kaza ve afet risk değerlendirmeleri yapılmadı. Açık ocak, atık depolama alanları ve pasa alanlarında meydana gelecek çevresel kirliliklerin önlenmesi için alınacak tedbirler yeterli değil. Proje ile ilgili gölet, su alma yapıları, madencilik faaliyetleri entegre bir şekilde değerlendirilmemiştir, göletler için verilen ÇED kapsam dışı kararı hatalıdır, yönetmelik ihlal edildi” ifadelerine yer verildi.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Çan Çevre Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği ve 90 bireysel davacı sürdürdükleri hukuk mücadelesinde mahkemenin bir an önce yürütmeyi durdurma kararı vermesini umutla beklediklerini bildirdi.
Derneğin konuyla ilgili açıklaması şöyle:
“Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeninde Neler Olmuştu? Kazdağları vahşi madencilik ve enerji santrali projeleriyle yok edilmek isteniyor! Tüm yaşam hiçe sayılıp Kazdağlarının dağları, köyleri, toprakları ve su kaynakları 5’li çeteye peşkeş çekiliyor.
Yöre halkının tüm itirazlarına ve projenin iptali için açılan ilk davanın kazanılmasına rağmen, Cengiz Holding, Bayramiç ve Çan ilçelerinin ortasında Hacıbekirler, Muratlar ve Halilağa köylerini haritadan silecek, 55 köyü etkileyecek, yörenin tüm su kaynaklarını tüketecek ve 600 hektar orman ve tarım arazisini yok edecek bakır madeni projesinde ısrar ediyor.
Henüz dava süreci devam ederken şirket Çevre Etki Değerlendirme Süreçlerinden kaçarak madene su sağlamak için DSİ ile yaptığı protokol kapsamında, gölet inşaatlarına ve Çan’ın can damarı olan Kocabaş Çayı’ndan su almak için kanal yapımı işlemlerine başlamış ve bu amaçla ağaç keserek ve arazi düzleyerek şantiye kurmuştur.
Mahkeme kararı beklenmeden yapılan bu işlemler hukuka aykırıdır ve kabul edilemez. Ayrıca şirket yakın köylerde başka maden ruhsatları için de başvuru yapmakta yok edeceği alanı giderek genişletmek istemektedir.
“DEVASA MADEN ÇUKURU ASİT GÖLÜ OLARAK KALACAK”
Cengiz Holding’a ait olan Truva Bakır A.Ş.’nin kamuoyu yaratmak için daha önce yörede köylülere erzak kuponu dağıttığı, yemek organizasyonları yaptığı, köy muhtarlarını yanına almak için çeşitli geziler düzenlediği, kamunun yapması gereken altyapı işlerini yaptığı bilinmektedir. Şirket bu tür faaliyetleri ile bölgenin idam fermanı olan Halilağa Bakır Madeni Projesi için tepkileri sönümlendirmeyi, taraftar oluşturmayı amaçlamaktadır. Bayramiç Ziraat Odası’na yapılan drone bağışı da bu faaliyetlerden birisidir.
Maden projesi için açılacak 200 metre derinliğindeki devasa çukur, maden 20 yıl sonra kapansa bile asit gölü olarak varlığını devam ettirecek. Ağır metallerle dolu zehir, su kaynaklarına ve toprağa karışacaktır. Bayramiç ve Çan ilçeleri ve köyleri geçimini, marka olmuş ürünleriyle, tarım ve hayvancılıkla sağlıyor. Cengiz Holding’in rantı uğruna, geçim kaynaklarının, yaşam alanlarının, köylerin yok edilmesini kabul edilemez. Eğer bu proje gerçekleşirse Ezine peynirini, Bayramiç beyazını, Çanakkale domatesini, Bayramiç elmasını unutmak gerekecek. Asıl kamu yararı tarımı yaşatmaktır.
“KARARI VERENLER ÇOCUKLARININ GELECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYOR”
İklim krizini, yazın kuraklık ve kışın aşırı yağışlar ve fırtınalarla giderek daha sert bir şekilde yaşıyoruz. İklim kriziyle mücadelede en büyük savunmamız orman varlığımızdır. 1 milyona yakın ağacın katledilmek istendiği proje alanı Kazdağları ekosisteminin bir parçasıdır. Kazdağları, 72’si endemik, 1400’ün üzerinde bitki türünün ve sayısız hayvanın yuvasıdır. Avrupa ve Asya kıtaları için bu inanılmaz büyük bir biyoçeşitliliktir. Ancak ne yazık ki gözümüz gibi korumamız gereken ve kaybedersek asla geri gelmeyecek bu zenginlik, maden şirketlerini karı için kurban ediliyor.
Bu kararı verenler kendi çocuklarının bile geleceğini düşünmüyor. Kazdağları halkı olarak onların da çocukları için Kazdağları’nı koruma mücadelesinden vaz geçmiyor. Çevre örgütleri ve yöre halkı “Kanadalı altın madeni şirketini 425 gün direnişle nasıl kovduysak, Cengiz Holding’i de Kazdağları’na sokmayacağız.” diyorlar.
Halilağa Bakır Madeni Projesi’nin ÇED Olumlu kararı daha önce aralarında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin de yer aldığı 87 davacı ile 2021 yılında dava edilmiş ve dava kazanılmıştır. Ancak şirket 2009/7 sayılı genelge doğrultusunda yeniden ÇED süreci başlatarak ÇED Olumlu kararı almış, karara karşı yine aralarında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneğinin de olduğu 95 davacı tarafından 2023’de 2023/449 Esas No ile dava açılmıştır. 15.12.2023 tarihinde bilirkiş keşfi sonucunda hazırlanan Halilağa Bakır Madeni kamu yararı yoktur, çevresel zararının geri dönüşü mümkün değildir dedi.
Kazdağları Ekoloji Platformu bünyesinde yer alan tüm bileşenlerimiz, Çanakkale merkezli sendika, oda, dernek ve siyasi parti temsilcileri ile Kazdağları yöresinde böyle bir katliama izin vermeyeceğimizi hep birlikte bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz.”