Beyler! Bırakın algı işlerini… Edremit Körfezi’ni kurtarın!

Körfez’de yaşanan derin kirlilik ve altyapı yetersizliğine sık sık vurgu yapan ve yetkilileri uyaran Edremit Çevre Derneği Başkanı Kubilay Saygın Öztürk, Bizler yaşam alanımızın çevre sorunlarını anlatmaktan bıkmadık, yorulmadık yıllardır. Sonuç alıncaya kadar da uğraşmaya, hakkımız olanı istemeye devam edeceğiz” sözleriyle, hem bölgede yaşanan sorunlara dikkat çekti, hem de yetkilileri uyardı.

edremit-körfezi-alarm-veriyor

Edremit Körfezi’ndeki altyapı sorunları artık katlanılamaz boyutta. Kanalizasyon yoksunluğu, arıtma yetersizliği, derelere boşalan atıklar, deniz kirliliği ve daha pek çok sorun Edremitlileri canından bezdiriyor.

Körfez’de yaşanan derin kirlilik ve altyapı yetersizliğine sık sık vurgu yapan ve yetkilileri uyaran Edremit Çevre Derneği Başkanı Kubilay Saygın Öztürk, “Bizler yaşam alanımızın çevre sorunlarını anlatmaktan bıkmadık, yorulmadık yıllardır. Sonuç alıncaya kadar da uğraşmaya, hakkımız olanı istemeye devam edeceğiz” sözleriyle, hem bölgede yaşanan sorunlara dikkat çekti, hem de yetkilileri uyardı.

 

“NARLI ARITMASI DIŞINDA KÖRFEZ’E TEK BİR ÇİVİ ÇAKILMADI”

Edremit Çevre Derneği Başkanı Kubilay Saygın Öztürk, BASKİ’nin yıllar önce Narlı arıtmasında yaptığı kapasite arttırımı dışında bölgeye tek bir çivi bile çakılmadığını vurguladı. Öztürk, “Edremit Körfezi’nde kirlilik sorunu çok ciddi bir boyuta çıktı. Bunu engellemek için alınması gereken önlemler yıllardır ihmal edildi. 2018’de BASKİ’nin yaptığı Narlı Atıksu Arıtma Tesisi ile Altınoluk Atıksu Arıtma Tesisi kapasite arttırma yatırımı dışında, bu konuda Körfez’e bir tek çivi bile çakılmadı.

Körfez’de bazı yerleşimlerde, sadece basit ön arıtma yapabilen tesisler var. Bunların kabiliyetleri son derece yetersiz. Oysa kapalı havza niteliğindeki Edremit Körfezi’nde, yasaların ve bilimin işaret ettiği şekilde modern İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisleri yapılması gerekiyor. Ancak geçen yıllar boyunca, bu amaçla bir tane bile temel atılmadı. Bunun yerine garip bir şekilde “arıtılmış veya arıtılmamış atıksuları derin deniz deşarjı yapmak” gibi bilim dışı bir işin peşinden koştu yetkililer. Marmara’da müsilajın ortaya çıkmasından sonraysa, bu sevdadan uzaklaşmaya mecbur kaldılar” dedi.

 

“KANALİZASYON SÖZLERİ YERİNE GETİRİLMEDİ”

Kubilay Saygın Öztürk, Edremit Körfezi’ndeki altyapı ve kirlilik sorunlarıyla ilgili şunları söyledi:

“Yaşam alanımızda, atıksularını bir kanalizasyon hattıyla bile buluşturamayan binlerce yazlık konut ve tesisler bulunmaktadır. Yerel yönetimlerin oralarda inşaat ruhsatı dağıtırken söz verdikleri “kanalizasyon” sözü asla yerine getirilmedi. Yazlık sahiplerinin bir kısmı yetersiz arıtma tesisleri inşa edip, oradan çıkanları da Körfez’e deşarj ediyorlar. Bir kısmı ise fosseptiklerde biriktirdikleri atıksuları vidanjör marifetiyle en yakın Arıtma Tesisi’ne gönderiyorlar.

 

“DERELER DENİZE KİRLİLİK TAŞIYAN KANALLARA DÖNÜŞTÜ”

Bir de derelerimizin durumu var elbette. Körfez’deki tüm derelerimiz, denize kirlilik taşıyan kanallara dönüşmüş bulunuyor. Bunun son örneğini ekteki fotoğraflarda görüyorsunuz. DSİ’nin müteahhidi iki senedir Edremit Çayı’nda düzenleme ve istinat duvarı inşası ile uğraşıyor. Bu çalışmalar sırasında, Yusuf Sinan Köprüsü yanında mevcut kanalizasyon ve havalandırma bacası yıkıldı. Tüm atıksular aylardır bu noktadan Edremit Çayı’na boşalıyor. Sonra da şehri boydan boya geçip, ovayı aşıp denize kadar gidiyor. Bu atıksuların denize karıştığı noktadan numune alınarak bir analiz yaptırılsa, durumun ne kadar vahim olduğu, Altınkum kadar Haberkent ve Orjan sahillerini kullanan vatandaşlarımızın sağlıklarının ne büyük tehdit altında olduğu ortaya çıkacaktır. Bizler mi yaptıralım her sene bu analizleri. Şimdi şehrin ortasındaki bu rezalet kokuyu ilçemizin Belediye Başkanı, Kaymakamı fark edip, yaptığımız itirazları duymuyorlar mı? Balıkesir’in Sağlık İl Müdürü, Çevre Şehircilik İl Müdürü, Büyükşehir Belediyesi ve BASKİ şikayetlerimizi duymuyorlar mı, yerel basını takip etmiyorlar mı?

 

“MİTİNG Mİ YAPALIM, SOKAKLARA MI ÇIKALIM?”

Haydi büyük yatırımlar zaman ve finansman istiyor, bunu anladık. Fakat DSİ ve BASKİ’nin müşterek bir çalışmayla sadece iki günde müteahhide çözdürebilecekleri bir kanalizasyon tamiri sorununu bile neden aylardır seyretmekle yetiniyor yetkililer? Seçilmiş ve atanmış bütün sorumluları göreve çağırıyoruz. En basit bir talebimize bile çözüm bulunamıyor. Basın açıklamamız da yetmezse, miting mi yapalım, sokaklara mı çıkalım?”

 

 

Exit mobile version