BASKİ’de personele ağır mobbing iddiaları!

BASKİ'de bilgi işlem personeli olarak çalışan Recep Bektaş, maruz kaldığı ağır mobbing ve kurumsal baskı nedeniyle istifasını verdi. Bektaş, istifa dilekçesinde Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın'a "bu şehrin gençlerine neden sahip çıkmıyorsun" diye sordu.

baski-mobbing-istifa

Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) bünyesinde bilgi işlem personeli olarak görev yapan Recep Bektaş, amirlerin baskısı ve kurum içi mobbinge maruz kaldığı iddiasıyla görevinden istifa etti. 

Bektaş, istifası dilekçesi ve yaşadığı kurum içi sorunları sosyal medya hesabında paylaştı. Balıkesier medya camiasının da yakından tanıdığı Recep Bektaş, önceki yıllarda ilçe belediyelerinde bilgi işlem personeli loarak çalışmıştı.

Bektaş, kendisini istifaya götüren süreci anlatırken, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’a da hem sorular yöneltti, hem de mesaj verdi.

Bektaş, BASKİ’den istifa etme gerekçelerini şu sözlerle açıkladı:

 

“BALIKESİR’İ TANIMAKTA DİRENÇ GÖSTEREN YÖNETİCİLERLE ORTAK ZEMİNDE BULUŞAMIYORUZ”

“4 yıldır görev yaptığım Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nden, 17.03.2025 tarihi itibarıyla istifa ettim. Bugün, 21.03.2025 tarihinde ise istifam kabul edilerek, SGK’dan gelen mesajla iş akdimin resmi olarak sonlandığını öğrendim.

Severek çalıştığım ve onlarca projede yer alarak katkı sunmaktan mutluluk duyduğum BASKİ’den üzülerek ayrıldım. Aralık 2024’ten bu yana yaşadığım sıkıntılar, beni hem fiziksel hem de ruhsal olarak çok yıprattı. Ankara’dan gelen yeni yöneticilerle Balıkesir’in yapısına ve işleyişine dair yaşadığımız uyumsuzlukları aşamadık. Ne yazık ki Balıkesir’i tanımakta direnç gösteren bu yöneticilerle ortak bir zeminde buluşmak mümkün olmadı.

 

“BALIKESİR’DE BU İŞLERİ YAPAN GENÇLER VARKEN NEDEN SÜREKLİ DIŞARIDAN BİRİLERİ GETİRİLİYOR?”

Balıkesir’in kendi gençleri ve yönetici potansiyeli varken, sürekli olarak başka şehirlerden personel ve yönetici getirtilmesini asla anlayamadım. Büyükşehir Belediye Başkanı’na buradan üzülerek şu soruyu yöneltmek isterim: Elbette her yönetim değişim ister, ekiplerini yenilemek ister; fakat neden hep Balıkesir dışından? Balıkesir’in gençleri yok mu? İş arayanı yok mu?

İstifam sırasında dahi bir arkadaşımız daha dışarıdan getirilerek BASKİ Personel A.Ş. bünyesinde göreve başladı. Balıkesir’i bilmeyen birinin bu kente vereceği hizmetin, Balıkesir’i bilen birinden farklı olacağı aşikâr.

Artık bu tutumlara daha fazla dayanamadım. Sürekli kendimizi anlatmaya çalışırken iş yapamaz duruma geldik.

 

“BU ŞEHRİN GENÇLERİNE SAHİP ÇIKIN!”

Son olarak, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı’na sesleniyorum: Lütfen bu şehrin gençlerini ve yöneticilerini koruyun. Çünkü bir gün, seçim zamanı geldiğinde, yine onlara ihtiyacınız olacak. Yerel siyaseti, ulusal siyaset gibi görmeye devam ederseniz, yerelde tutunamazsınız.

Bu, benim naçizane görüşüm ve samimi uyarımdır. Artık süreci dışarıdan bir gözle takip edeceğim. Beni tanıyan herkese duyurumdur; sevdiğim bu kurumdan üzülerek istifa etmiş bulunuyorum.”

 

“BİLGİ İŞLEM DAİRE BAŞKANI SÜREKLİ BASKI YAPIYORDU…”

Recep Bektaş, istifa dilekçesinde de kurum içinde uğradığı mobbinge dikkat çekti; Bilgi İşlem Daire Başkanı’nı personele ağır baskı yapmakla suçladı.

Bektaş istifa dilekçesinde şunları yazdı:

“Kurumunuzda görev yapmaktayken, Bilgi İşlem Daire Başkanı Uğur Doğan tarafından şahsıma ve diğer çalışanlara yönelik uygulanan sistematik mobbing ve baskı nedeniyle istifa etme zaruretinde bulunuyorum.

Bilgi İşlem Daire Başkanı, asli görev ve sorumlulukları ile ilgilenmek yerine biz çalışanlara sürekli baskı kurmakta; görevlerin planlı ve önceliklendirilmiş bir biçimde dağıtılmasını sağlamak yerine, her işi “acil” diyerek stres ortamı yaratmaktadır. Bu durum, çalışma motivasyonumuzu düşürmekte ve sağlıksız bir iş ortamı oluşturmaktadır.

 

“BASKİ’DE PERSONELİ YILDIRMA POLİTİKASI UYGULANIYOR”

Bahse konu yönetici, işinden ziyade Baskı Genel Müdürü ile yeni ekip kurma hayali doğrultusunda hareket etmekte ve çalışanlara yönelik yıldırma politikaları izlemektedir. Kendisinin bu tavırları nedeniyle artık bu yöneticiyle çalışmak istemediğimi bildirir, meslek hayatım ve yaşam tarzımın olumsuz etkilendiğini belirtmek isterim. Her gün stresli bir şekilde işe gelmekte, aynı şekilde eve stresli dönmekteyim. Bu durum psikolojimi olumsuz yönde etkilemekte ve sağlığımı tehdit etmektedir.

Ayrıca, şahsıma ve diğer çalışanlara sık sık “çocuğun var, işine sahip çık” gibi üstü kapalı tehdit ve telkinlerde bulunarak baskıyı artırmaktadır. Bilgi İşlem Daire Başkanı, İnsan Kaynakları Daire Başkanı ile birlikte, benim Baskı Genel Müdür Yardımcısı ile görüşmemem konusunda dahi beni uyarmıştır. Bu müdahaleler kişisel hak ve özgürlüklerimi ihlal etmektedir.

 

“ALANINDA UZMAN OLAN ARKADAŞLARIMIZ YA SÜRÜLDÜ YA DA İŞ AKİTLERİ FESH EDİLDİ”

Bilgi İşlem Daire Başkanı, bazı mesai arkadaşlarımızı da şahsi menfaatleri doğrultusunda birimimizden uzaklaştırmış ve işten çıkarmıştır. Görevlerinden haksız yere alınan ya da işten çıkarılan bu arkadaşlarımız alanında uzman kişiler olup, devletimize ve milletimize önemli katkılar sunabilecek kapasitedeydi. Hiçbir somut gerekçe olmadan Baskı Genel Müdürü’nün talimatlarını öne sürerek arkadaşlarımızı farklı birimlere göndermiş veya iş akitlerini sonlandırmıştır.

Ben de alanımda uzman bir yazılımcı olarak, kurum bünyesinde İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı, Abone Dairesi Başkanlığı, Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı gibi birçok daire başkanlığı için özel yazılımlar geliştirmiş bulunmaktayım. İstifam sonrasında, geliştirdiğim bu yazılımları ve sunucuları yönetecek uzman personel bulunmadığından kurumun ciddi zaman ve maliyet kaybına uğrayacağı aşikârdır. Yeni bir personelin işe alınması veya dışarıdan hizmet satın alınması durumunda, bu süreç devletimize ve milletimize zarar verecektir. Bu durum ayrıca tasarruf genelgesine de aykırıdır.

 

“TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNE AYKIRI HAREKETLER… HUKUKA AYKIRI MAAŞ KESİNTİLERİ. İDDİASI…”

Buna ek olarak, Baskı Personel A.Ş.’nin almış olduğu bir yönetim kurulu kararıyla Ocak ayından sonra işe giren personelden yevmiye kesintisi yaparak toplu iş sözleşmesine aykırı hareket etmiştir. Bu kesinti yaklaşık 10.000 TL civarında bir kesinti yapılmaktadır. Sendika yetki değişikliği sürecinde yeni sendikanın yetki almamış olması gerekçe gösterilerek bu kesintinin zorunlu tutulması, hukuka aykırıdır ve personelin mağduriyetine yol açmaktadır.

Tüm bu sebeplerle, yaşadığım huzursuzluk ve sağlığımı korumak adına Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığındaki görevimden ve Baski Kurumundan istifa ediyorum.

Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan ve 6 Mart 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2025/3 sayılı “İş Yerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi” konulu genelge kapsamında, yukarıda belirttiğim hususların açıkça psikolojik taciz kapsamında değerlendirilebileceğini de bildirir; gereğinin kamuoyu ve kurumunuz nezdinde takdirini arz ederim.”

 

Exit mobile version