BASKİ ne yapsın?

Suya daha az para ödemek hepimizin hoşuna gider elbet… Bir de BASKİ açısından ele alalım mevzuyu…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

SEÇİLİR seçilmez “suya indirim yapıyoruz” dediydi Ahmet Akın.

Hem zaten seçim vaadiydi bu; yapmasa olmazdı!

Söz ağızdan çıkmış bir kere.. Geri dönüşü yok.

Gerçi bireysel ve kitlesel bazda milyon tane söz verdi Başkan Akın; o sözleri yerine getirmek için dört – beş dönem görevde kalması lazım.

Çoğunu unutmuştur; seçim hay huyuydu, geldi geçti.

Mevzu vatandaşın en temel ihtiyacı ‘su’ olunca, unutmayacaksın.

Önemli bir vaattir.

Bizim millet hem para ödemeyi sevmez, hem sınırsız kullanım hakkı görür kendinde.

‘Suya indirim’ vaadi, memnun etti haliyle herkesi.

Çünkü Yücel Yılmaz döneminde zam üstüne zam yapılmıştı. Vatandaş, Türkiye’nin en pahalı suyunu tüketiyordu falan.

Ahmet Akın’ın indirimi hangimizin hoşuna gitmedi? Hele de tarımsal sulamacılar… Beleş, beleeeeş!

Bittabi, Yücel Yılmaz döneminden yadigar yüklü miktarda borç kaldı Balıkesir’e.

İndirim kararı alınırken, BASKİ’nin borç yekünü galiba hesaba katılmadı.

“Su fiyatında indirim yapıyoruz da, rutin ödemeleri nasıl yapacağız, borç dağlarını nasıl eriteceğiz” diye düşünülmedi muhtemelen.

Hesaba katılmayan başka şeyler de vardı. Meselâ iktidar ilk aylarda bu kadar üstüne gitmiyordu CHP’li belediyelerin. AK Partililer de garanti gördükleri seçimi kaybedince uzun süre kendilerine gelemedi.

CHP’li yönetim müdahalesiz ortamın durgun sularında gemisini gayet güzel yürütüyordu.

Vatandaş da zaten yaşanan değişimle birlikte umutlanmış, alması gereken hizmetlerden çok, şehirde yaşanan değişimin keyfine odaklanmıştı.

Aylar geldi geçti.

Baktılar ki BASKİ’de hesap kitap şaşıyor; altyapı zaten nanay, ödemeler yapılamadığı için firmalar ihalelerden kaçıyor, iş yaptıracak adam bulunamıyor.. Ayrıca borç ödemeleri kurumu zorluyor, kredi taksitleri şaşıyor, gelen para elektrik faturalarıyla personel maaşlarını zar zor karşılıyor…

“Fiyatı arttıralım” dediler.

Hem öyle bir arttırdılar ki, vatandaş şaştı kaldı bu işe. Meselâ aylık yüz elli – iki yüz lira su faturası ödeyen vatandaşa, beş yüz liraları aşan faturaları dayadılar. Rakamlar katlanınca milletin canı sıkıldı haliyle.

 

***

 

İktidar, CHP’li belediyeleri yan bastırmak için dört koldan saldırıyor şimdi. Devlete olan borçları gayrimenkul mahsubuyla bile kapattırmıyor; “para peşin, kırmızı meşin” diyor.

Ödemeyenin üstüne gidiyor bodoslama.

Meclis’teki AK Parti muhalefeti de uyandı; aylar süren uyku halinden sıyrıldı, soğuk suyla yüzlerini yıkayıp kendilerine geldi arkadaşlar.

Soğuk suyu yüzlerine çarptıkça, Ahmet Akın’ın su tarifesi düştü akıllarına.

“Ne yapalım, su zammını yargıya taşıyalım” dediler.

Bu konularda hayli mahir hukukçu Meclis Üyesi Mehmet Birol Şahin, önceki dönemlerin deneyimleriyle yazdı dilekçesini, götürdü idare mahkemesine.

Kimi mahkeme var, bir konuda yıllarca karar veremiyor.. Alın işte örnek; Edremit Süs Bitkileri OSB’nin sulak alana yapılmasına karşı çıkan çevre örgütleri üç yıl önce mahkemeye başvuruyor. Bu zaman içinde ne bilirkişi geliyor, ne karar çıkıyor. Üç yıl sonra bilirkişi heyeti sahada inceleme yapıyor. Karar ne zaman çıkacak, bilinmiyor. Bu arada OSB’nin altyapı inşaatı tüm hızıyla sürüyor!

Su zammı itirazıyla ilgili karar ise kısa sürede çıkıyor. Mahkeme, yürütmenin durdurulmasına karar veriyor.

Yani, Ahmet Akın’ın metreküpü altmış lirayı aşan suyu, yeniden on yedi küsur liraya vermesi gerekiyor.

Bu konuda üst mahkemeye itirazlar yapılır, gerekçeler sıralanır, hukuki mücadele devam eder gider ama, sonuçta bu karar doğrultusunda eski tarifeyi uygulamak zorundalar.

 

***

İŞİN tuhafı, yargı kanalından Büyükşehir Belediyesi’ne bir tebligat falan yapılmıyor. Ahmet Akın ve ekibi, Meclis toplantısından bir iki saat önce mevzudan haberdar oluyor.

AK Partili Birol Şahin, hâttâ kendi parti grubunun bile haberdar olmadığı yargı kararını, Meclis başladığı anda cümle aleme duyuruyor!

Söylenene göre, AK Parti grubunda bile mahkeme kararıyla ilgili detay vermemiş. Kendi adına hareket etmiş. İl Başkanı Mehmet Aydemir de kızmış bu duruma. Apar topar Belediye binası önüne gelip basın açıklaması yapması bundan.

 

***

BURADA ayrı bir parantez açalım…

Yargı kararından son anda haberdar olan Ahmet Akın, “Büyükşehir’in avukatları ne yapıyor arkadaş” diye sordu mu?

Dava açılmış, Başkan’ın haberi yok… Dava bitmiş, Başkan son dakikada öğreniyor.

Dava, Büyükşehir’in aleyhine sonuçlanıyor.

Davacının iddialarına karşılık hangi müspet cümleleri kurdular yargı önünde? Nasıl bir savunma yaptılar?

Duruşmaları takip ettiler mi, asıl soru bu.

Hepsinden önemlisi:

Yargı kararı davacı tarafın elinde.. Birol Şahin karar kağıdını bayrak gibi sallıyor Meclis’te.

Büyükşehir’in hukukçuları Başkan’a izahat verme gereği bile duymuyor!

Ahmet Akın bu hususta ne düşünüyor?

 

***

MEVZUNUN siyasi detayları çok önemli değil. Biz Balıkesirlileri ilgilendiren yanına bakalım.

BASKİ’den memnun muyuz?

Şu anda kendi rutininin dışına çıkıp ekstra projeleri yaşama geçirme çabası yok. Suyumuz akıyor mu; akıyor.

Ama altyapı milattan önceden kalma.. Her dakika bir noktada borular patlıyor. Su boşa akıyor.

Yeni su kaynakları yaratmak için bütçe lazım.. Bütçe borçlara gidiyor.

SGK’dan sonra, şimdi de Çevre Şehircilik Bakanlığı ceza üstüne ceza kesiyor belediyelere.

Müsilaj bahanesiyle Marmara bölgesindeki belediyelere milyon milyon ceza kesiyor bakanlık. Neymiş, ileri biyolojik arıtma tesisi yapılmamış; kirli su denize akıtılıyormuş.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne de ceza kestiler; dört milyon lira!

Üç beş ayda ileri biyolojik arıtma tesisini tamamlayıp faaliyete geçirebilecek belediye var mı?

Kolay iş mi bu?

Tamam, arıtma yok diye ceza kesiyorsun da, bundan önceki yönetim zamanında yapılmamış.. Meselâ AK Parti 2014’ten 2024’e kadar on yıl Büyükşehir’i yönetti. Klasik arıtma faaliyetlerinin ötesine geçemedi. İleri biyolojik arıtma yapılmadı.

O zaman niye ceza kesilmedi?

Marmara’daki kirlilik bugünün işi değil ki…

 

***

ŞİMDİ, Ahmet Akın’ın su zammı yargıya tosladı, fiyat düştü, daha az su parası ödeyeceğiz diye seviniyorsunuz ya..

BASKİ açısından bakalım bir de…

Gelirleri azalan, personel maaşlarını ödemekte zorlanan, altyapıya kaynak ayıramayan, bakım onarım dahi yapamayan bir kuruluşa dönüşmesi söz konusu.

“Cebimden para çıkmasın, isterse kıyamet kopsun” mantığından sıyrılmak lazım.

AK Parti Grubu’nun da sürdürülebilirlik açısından değerlendirmesi gerekiyor konuyu.

İleride, “bakın işte yapamadılar, beceremediler, CHP belediyeciliği işte bu, hizmet yok, her yer çöp” diyebilmek mi hedef?

Yoksa şehrin menfaati mi?

Suya daha az para ödemek hepimizin hoşuna gider elbet.

Peki siz niye kendi döneminizde vatandaşa daha düşük fiyata su veremediniz? Zırt pırt zam yaptınız… Muhalefet itiraz edince, “bir şeyin fiyatı düşerse değeri de düşer” muhabbetiyle bir de dalga geçtiniz vatandaşla.

Balıkesirliler o dönemi unutmadı.

 

 

Selam ederim.

 

BASKİ ne yapsın?
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!