Balıkesir’in suyunu kim tüketiyor?

Ahmet Akın ve BASKİ’yi su faturaları üzerinden örselemeden önce, Balıkesir’in su tüketimi oranlarına göz atmakta yarar var…

balıkesirin-suyunu-kim-tüketiyor

 

ÖNCEKİ dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, suya zammı yapıştırınca, nasıl savunuyordu kendisini?

“Bir şeyin fiyatını düşürürsen, değersizleşir…”

“Fiyatı arttıracaksın ki değeri bilinsin…”

Buna benzer cümleler kuruyordu!

Yücel Yılmaz döneminin su zamlarını izlemekle yetinen AK Partililer, şimdi CHP’li Başkan Ahmet Akın’ı su faturaları üzerinden örselemeye çalışıyor.

Milletvekilinden İl Başkanına, parti yöneticisinden üyesine kadar herkesin dilinde su zammı var.

Sosyal medya su faturalarını paylaşıp isyan edenlerden geçilmiyor

Türkiye’nin en pahalı suyunu tüketiyormuşuz.

Bu şekilde algı yapmaya çalışıyorlar; vatandaşı Büyükşehir ve BASKİ ile karşı karşıya getirmek istiyorlar.

Evet, BASKİ’nin abonelerine sunduğu su hizmetinin bedeli yüksek.

Her şeyin fiyatı ikiye – üçe katlandı; elektrik, doğalgaz, iletişim gideri faslında bakarsak, aylık fatura ödemelerinin en düşük kalemi tüketilen su!

Elektriksiz yaşarsın, doğalgazsız yaşarsın; yani zorlanırsın falan ama, susuz olmuyor.

 

***

AK Partililerin “su faturaları cep yakıyor, ocak söndürüyor” şeklindeki yapay feryadıyla, BASKİ’nin kademelere göre su bedelleri ve oranlar istatistiği örtüşmüyor aslında.

“Faturam çok yüksek geldi, BASKİ ocağımıza incir ağacı dikti” vaveylası savuranların oranıyla, su tüketiminde ilk kademeyi aşmayanların oranı eşit değil.

Balıkesir’de 10 metreküpe kadar su tüketen abonelerin oranı yüzde 68.

Yani, Balıkesirlilerin yüzde 68’i su tüketiminde ilk kademeyi aşmıyor.

10 metreküpe kadar kullandıkları suyun karşılığında, KDV ve atık su bedeli dahil 450 liralık fatura ödüyorlar.

11-12 metreküp su tüketen vatandaş vergiler dahil 586 lira ödüyor.

Bu kademenin oranı da yüzde 10.

13 – 15 metreküp arası tüketim için 788 lira ödeniyor, bunların oranı da yine yüzde 10.

16 – 20 metreküp, 21 – 25, 26 – 30, 31 ve üzeri diye gidiyor kademeler.

Faturalar da katlanıyor haliyle.

Su tüketiminde ikinci kademeye geçenlerin oranı yüzde 27.

Ödedikleri su faturası bin 100 küsur liraya ulaşıyor.

Cebine bu kadar para koyup pazara çıksan, iki naylon poşeti dolduramıyorsun! Haftalık sebze meyve ihtiyacını bile karşılamıyor bu rakam.

Bin küsur lirayla bir ay şaldır şaldır su akıtıyorsun çeşmeden.

 

***

GELELİM üçüncü kademeye.

Asıl feryat edenler de zaten bu kesim!

Yüzde 4,95’e tekabül ediyor. Yüzde 5’lik kesim diyelim.

Bunlar da 21 metreküpten başlıyor, 31 metreküp ve üzerine çıkıyor su tüketiminde.

Rakam da yükseliyor yükseliyor, 2 bin küsur liraları buluyor.

Dört kişilik bir hanenin 10 metreküp suyla idare edebildiği bir ortamda, yüzde 5’lik kesim 31 metreküpleri aşan miktarda su tüketiyor!

Ne yapıyorlar, hamam mı çalıştırıyorlar, günde beş tur banyo mu yapıyorlar, bahçe mi suluyorlar?

Feryat eden de muhtemelen bu kesim.

‘Zenginler kulübü’ yani.

Suyu bol bulanlar…

 

***

YÜCEL YILMAZ zamanının su zamlarına feryat ederken vatandaş.. AK Partili mebusların, yöneticilerin falan sesi soluğu çıkmıyordu. “Türkiye’nin en pahalı suyunu kullanıyoruz” başlıklı haberler havada uçuşurken, AK Partililer bu durumu görmezden geliyordu.

Yücel Yılmaz’ın, “bir şeyin fiyatını düşürürsen değersizleşir” şeklindeki zamma kılıf uydurma cümleleri için, “ne diyor bu adam” diye sorgu sual etmiyorlardı.

CHP’li yönetim zamlı tarife uygulayınca hapırıp köpürüyorlar.

Ama dediğimiz gibi, suyu hoyratça kullananların fatura isyanına sözcülük yapıyorlar; garibanın sesi değil yani.

 

***

SU, çok değerli bir doğal varlık. Yakın geleceğin savaşları petrol değil, su üstüne yapılacak. Suya erişimde sıkıntı yaşayan milyarlarca insan var bugün. Sağlıklı su tüketemeyen, suya kolay erişemeyen, suyun başını tutanların küresel politikalarına kurban giden bir insanlık.

İklim değişikliği, kuraklık derken, yeraltı su kaynakları da hızla tükeniyor. Dünya, su tasarrufunu konuşuyor. Suyun daha az kullanıldığı tarımsal üretimi benimsiyor. Su üzerine sürdürülebilir politikalar üretiliyor falan.

Çeşmeden şaldır şaldır su akıtan biz, suyun ana kaynağı İkizcetepeler Barajı’nda bilmem kaç aylık su kaldığı gerçeğini görmezden geliyoruz.

Yağmur yetersiz, kar yağmıyor; barajı besleyen dere kaynakları kurumuş. Yarınlarda, çok daha az su için, çok daha yüksek bedeller ödemek zorunda kalacağız.

Su faturalarının yüksekliği üzerinden değil, yakın gelecekte başımıza gelecek susuzluk felaketinin hepimizi distopik bir dünyaya sürükleyeceği gerçeği üzerinden konuşmak lazım.

Meselâ, 10 metreküpe kadar su kullanan yüzde 68’lik kesim, 30 metreküpleri aşan miktarda su tüketen yüzde 5’lik kesime savaş açabilecek distopik dünyada.

O sebeple, suyu kontrollü tüketmekte yarar var.

 

 

 

 

Exit mobile version