Balıkesir’den Ahmet Esmer geçti

Yaşadığı şehre karşı sorumluluk duyan, katkı sunan, değer katan insanları unutmamak gerek. Şehirler, beton yığınları ve asfalt demek değil. Şehir, ona değer katanlarla yücelir. Yaşarken de değer verdik elbet Ahmet Ağabey’e. Ölümünden sonra unutmamak gerek!

ahmet-esmer-manşet

 

 

BALIKESİR bir değerini daha kaybetti.

Ahmet Esmer.

O herkesin fotoğrafçısıydı. Siyah beyaz fotoğraf çağını yaşayanların çoğu O’nun stüdyosundan geçmiştir.

Kimileyin vesikalık, kimileyin boydan, kimileyin aile fotoğrafları… Hepimizin albümlerinde Ahmet Esmer’in imzası vardır.

Bulgaristan’dan göçle gelen bir ailenin çocuğuydu Ahmet Esmer. Fotoğrafçı çıraklığından sanat fotoğrafçılığına uzanan bir ömür.

Biz neredeyse atmışlara merdiven dayadık.. Ahmet Esmer’i çocukluk yıllarımızdan beri tanırız. Öyleyse yarım yüzyıldır tanıdığımız, bildiğimiz, sevdiğimiz bir ağabeyimiz.

Sunak Sokak’taki stüdyosunda çoook fotoğraf çektirmişliğimiz var. İlk vesikalıklarımızın fotoğrafçısı. İlkokula yeni adım attığımızda çekilen aile fotoğrafları…

Hatırlıyorum; bizim sünnet fotoğraflarımızı da O çekmişti.

Hiperaktif bir hali vardı. Hem hızlı konuşur, hem çok seri hareket ederdi. Zamanı boşa harcamak istemiyordu belki de.

 

 

***

FOTOĞRAF sanatına katkısı büyüktü. Bu alanda sayısız ödüle sahipti.

Esprili, mizahseverdi aynı zamanda. Karikatür yeteneğini de konuştururdu.

Ulusal ve uluslararası yarışmalarda, kâh yarışmacı, kâh jüri üyesi olurdu.

Aktif fotoğrafçılığın ticari faslına son verip, Meyhane Boğazı’nın dar sokaklarından birinde kendine özel stüdyo oluşturmuştu. Eski – yeni yüzlerce fotoğraf makinesinin sergilendiği, Yeşilçam zamanının ünlülerinin fotoğrafları, körüklüler, karanlık oda materyalleri, fotoğrafçılığa ait pek çok eşyanın tıkıştırıldığı bir mekandı.

Dergi için özel bir röportaj yapmıştık. Uzun uzun konuşmuştuk. Hâttâ üst kata çıkardı beni; “siyah beyaz bir fotoğrafını çekeyim” dedi. Doğru ışığı yakalayıp sanatsal bir poz ortaya çıkarmak için bir saate yakın uğraştı.

Detaycıydı.

 

 

***

BALIKESİR bir değerini daha kaybetti dedik en başta. Ahmet Esmer bu şehrin değeriydi elbette. Şehrin hafızasıydı. Yakın tarihi en iyi bilenlerden biriydi. Yıllar önce yerel televizyonlardan birinde rahmetli gazeteci Ekrem Balıbek’le beraber şehir tarihine ışık tuttukları bir program da yapıyorlardı.

En son Ticaret Odası’nın düzenlediği bir söyleşide konuktu.. Balıkesir ticaretine dair anılar ve anekdotları aktarıyordu.

 

***

SİZE biçilen ömrü yaşarsınız, sonra göçüp gidersiniz.

Yaşarken, ne yapıyorsanız yapın, hafızada iz bırakacak bir şeyler yapın.

Ahmet Esmer, iz bıraktı bu şehirde. İmzasını attı. Kendi alanında bir fenomen yarattı.

İleri yaşına karşın hızla gelişen teknolojiyi de iyi kullanıyordu. Dijital aleme kayıtsız değildi yani.

Sosyal medyadan da ses veriyordu.

 

 

***

YAŞADIĞI şehre karşı sorumluluk duyan, katkı sunan, değer katan insanları unutmamak gerek.

Şehirler, beton yığınları ve asfalt demek değil. Şehir, ona değer katanlarla yücelir.

Yaşarken de değer verdik elbet Ahmet Ağabey’e.

Ölümünden sonra unutmamak gerek!

Varlığı, Başçeşme’deki mezar taşından ibaret olmamalı.

O’nun adını taşıyan bir caddesi, sokağı olabilir Balıkesir’in.

Kurucusu olduğu BASAF’ın bulunduğu sokağa.. Ya da Foto Esmer’in uzun yıllar faaliyet gösterdiği Sunak Sokak’a.. Ne bileyim, O’nun adına yakışacak ve yaşatacak bir sokağa, mekana asmak lazım ‘Ahmet Esmer’ yazılı tabelayı.

Sanatıyla ilgili sahip olduğu sayısız materyalin sergilenebileceği bir ‘Ahmet Esmer Müzesi’ kuralım diyeceğim ama, O’na ait eşyalarla ilgili kararı ailesi verecek kuşkusuz.

 

***

AHMET ESMER’e Allah’tan rahmet diliyoruz.

Şehrin unutulmayanları listesine adını yazdık.

Güle güle Ahmet Ağabey. Mekanın cennet olsun, ışıklar içinde uyu.

Exit mobile version