Balıkesir’deki işsizliğin kök nedenleri

Balıkesir bölgesinde işsizlik klasik işsizlik tanımının dışında bir doğaya sahiptir ve çözümü kolay değildir. Türkiye ölçeğinde son 20 yıldır gündemde olan kalifiye eleman eksikliği, beceri uyuşmazlığı gibi konulara son 5 yılda yeni jenerasyonun çalışmaya bakışı ve yaşam alışkanlıklarının işverenlerin beklentileriyle örtüşmemesi gibi konular da eklenmiştir.

balıkesir-işsizlik

 

İşsizlik tek bir nedenle açıklanabilecek bir sosyal olgu değildir. Birçok farklı gerekçeleri bulunabilir.

Örneğin:

  1. Bölgede aktif nüfusun çalışabileceği iş alanlarının olmaması
  2. Aktif nüfusun nitelik ve becerilerinin firmaların ihtiyaç duyduğu özelliklerle örtüşmemesi
  3. Bölgedeki kadın işgücünün geleneksel nedenlerle  çalışma kültürü ve eğiliminden uzak olması
  4. Bölge insanının diğer uğraşlar nedeniyle ekonomik olarak çalışmaya ihtiyaç duymamaları
  5. Bölge insanının iş beklentileriyle bölgedeki iş imkanlarının ve çalışma şartlarının örtüşmemesi
  6. İş gücü dışındaki aktif nüfusun düzenli olarak çalışma ihtiyacı duymaması.

Sayılabilir.

 

Bölgedeki işgücünü talebi olan yatırımların yetersiz olması, bölgedeki insan kaynağının beşeri sermaye değerinin ihtiyaç duyulanın altında olması, kadınların çalışmasının ayıp kabul edilmesi, bölgedeki çiftçilik, hayvancılık, ormancılık gibi diğer gelir unsurlarının fabrikalarda çalışma ihtiyacını ortadan kaldırması, bölge insanının sahip olduğu yaşam alışkanlıkları ve beklentileri nedeniyle fiziksel çalışmayı, vardiyalı çalışmayı ya da aşırı disiplinli bir ortamda çalışmayı reddetmeleri, çalışabilecek nüfusun yeterli maddi desteğe sahip olması nedeniyle çalışmayı tercih etmemeleri işsizliğin gerekçelerini oluşturabilirler.

 

İşsizlik denince ilk akla gelen durum olan çalışma isteğinde olmasına rağmen iş bulamayan birey algısı özellikle günümüzdeki işsizlik vakalarında baskın neden değildir. Anket sonuçlarında da ortaya çıktığı şekliyle Balıkesir bölgesinde işsizlik klasik işsizlik tanımının dışında bir doğaya sahiptir ve çözümü kolay değildir. Türkiye ölçeğinde son 20 yıldır gündemde olan kalifiye eleman eksikliği, beceri uyuşmazlığı gibi konulara son 5 yılda yeni jenerasyonun çalışmaya bakışı ve yaşam alışkanlıklarının işverenlerin beklentileriyle örtüşmemesi gibi konular da eklenmiştir. İşsizlik olgusunun kök nedenini tespit etmek onu ortadan kaldırmak için önerilebilecek çözümleri doğru belirleyebilmek için önemlidir.

 

Örneğin Türkiye’de işsizliğe ilişkin dile getirilen problemlere rağmen 20 yıldır devletin beşeri sermaye yetiştirme politikalarında yani eğitim politikalarında değişiklik olmamıştır. İşsizliği besleyecek şekilde tabela üniversiteleri ve reel sektörde karşılığı olmayan bölümler açılmaya devam etmiş, mesleki eğitimle ilgili somut ve dönüştürücü adımlar atılmamış, piyasanın beklentileri doğrultusunda gençleri iş hayatına hazırlamak için somut politikalar izlenmemiştir.

 

O nedenle geldiğimiz noktada önemli bir işsiz nüfusa, katastrofik bir üniversiteli işsizliğine karşın sürekli aradığı işgücüne ulaşamadığından yakınan bir iş dünyası ile karşı karşıya kalmış bulunmaktayız. Bir bölgede işsizliğin nedeni yeterince iş imkanının olmaması ise yeni yatırımlar ve iş alanları açarak bu sorun ortadan kaldırılabilir. Böyle bir durumda sorun altyapı, ulaşım yatırımları ve teşvik politikaları ile çözümlenebilir. Eğer işsizliğin nedeni bölgedeki çalışabilir nüfusun uygun donanıma sahip olmaması ise üniversiteler, Milli Eğitim ve İŞKUR ile özel sektör paralelinde yapılacak mesleki eğitim çalışmalarıyla sorun ortadan kaldırılabilir. Ancak eğer işsizliğin nedeni var olan yatırımlara rağmen çalışma çağındaki pasif nüfusun eğilimlerinden kaynaklanıyorsa burada çözüm basit değildir.

 

Çalışmama eğiliminin finansal, sosyal, kültürel, bölgesel ve psikolojik gerekçeleri irdelenmeli ve bunlara uygun çözümler geliştirilmelidir. Bu çözümler çoğu zaman tek boyutlu değildir. Örneğin çalışma koşulları, ücretler, işverenlerin yaklaşımları, çalışma hayatının bir gelecek sunmadığı düşüncesi, çalışma hayatının gerektirdiği disipline katlanamama gibi durumlardan kaynaklanan iradi işsizlik için hem çalışma hayatını ilgilendiren hem de işsiz kitlenin zihinsel tutumlarını değiştirmeye odaklanan çözümler geliştirilmelidir.

 

Bu çözümler tüm kültürel çözümler gibi kısa vadeli değildir. İşyerlerindeki çalışma kültürlerinin değiştirilmesi ve çalışma çağındaki genç nüfusun alışkanlıklarının dönüştürülmesi zaman alan ve iş dünyasını yöneten sivil toplum kuruluşlarından, yerel yönetimlere ve eğitim kurumlarına interaktif işbirliği gerektiren süreçlerdir. Devam edecek

Exit mobile version