Ticaret Odası ve hepsiburada.com’un ortaklaşa düzenlediği “e-ticaret ile büyümenin altın kuralları” isimli eğitim semineri gerçekleştirildi. Eğitime hepsiburada.com Satış Geliştirme Müdürü Ziya Kızıltan Balıkesirli girişimci, esnaf ve KOBİ’lerin işlerini e-ticaret ve e-ihracata nasıl taşıyacağı konusunda açıklamalarda bulundu.
Hepsiburada.com Satış Geliştirme Müdürü Ziya Kızıltan eğitim öncesinde yaptığı açıklamada, eğitimin konusu ve amaçları hakkında bilgiler verdi. Kızıltan Türkiye’de e-ticaret sisteminin yeni gelişmeye başladığını belirterek, bu fırsattan yararlanan firmaların işlerini büyüttüğüne dikkat çekti. Önümüzdeki 5 yıl içinde e-ticaretin büyük önem kazanacağını belirten Ziya Kızıltan sistem ile firmaların yaklaşık 1 milyarlık nüfusa ulaşma imkanına sahip olduğunu ifade etti.
Yaklaşık 1 milyarlık nüfusa erişim sağlanabiliyor
Satış Geliştirme Müdürü Ziya Kızıltan Balıkesir’deki firmaların, KOBİ’lerin ve esnafların e-ticarete geçmeleri konusunda bilgiler verdiklerini söyleyerek şunları ifade etti:
“Bu bölgedeki KOBİ’lerin, esnafların, girişimlerin işini internete, e-ticarete ve e-ihracata nasıl taşıyacaklarını anlatacağız. Biraz Türkiye’deki ve dünyadaki e-ticaret pazarının durumundan bahsedeceğiz. İşlerini internete ve e-ticarete taşıdığı zaman nasıl bir Pazar, nasıl bir fırsat bekliyor onlardan bahsediyor olacağız. E-ticaret sitesi olarak 20 yılın üzerinde süredir bu e-ticaret tarafındaki altyapımızla, teknoloji gücümüzle ve pazarlama gücümüzle buradaki KOBİ’leri nasıl destek olabileceğimizden bahsedeceğiz. E-ticaret sitemiz üzerinden mağazalarını açıp, Türkiye’nin dört bir tarafına ceplerinden bir kuruş para çıkmadan, sıfır maliyetle bunu nasıl yapabileceklerini göstereceğiz ve aynı zamanda yakın tarihte yayına aldığımız e-ihracat modelini tanıtacağız. Şayet sitemizde mağazalarını açarlarsa firmaların ürünlerini biz Türkiye dışındaki ülkelere de pazarlamaya başlıyoruz. Yani buraya adım attığı anda sadece 80 milyona değil Avrupa, Arap Ülkeleri, Kuzey Afrika ve Rusya başta olmak üzere yaklaşık 1 milyarlık nüfusun karşısına ürünlerini çıkarma imkanımız oluyor, bunlardan bahsedeceğiz. Bu tarafta yaşadıkları zorluklar, sıkıntılar varsa, bunları cevaplayacağız.”
Ceplerinden 1 kuruş harcamadan ürün satabiliyorlar
E-ticaret sistemi ile firmaların cirolarını ikiye, üçe katladığına dikkat çeken Ziya Kızıltan şunları kaydetti:
“Bize katılan firmaların durumları hakkında yaptığımız inceleme ve araştırmada arada çok büyük bir fark olduğunu görüyoruz. Balıkesir’de değil ama Türkiye’nin birçok yerinde başarı hikayelerini de ele alıyoruz. Bu işe yaklaşık 6 ay, bir sene önce başlamış, cirolarını belli oranda artırmış, belki ikiye, üçe katlamış firmalar da olabiliyor. Günün sonunda firmaların ürünleri şayet online de satılmaya müsaitse; bu gıda, tekstil, mobilya da olabilir, satılmaya müsaitse e-ticaret sitemize şu anda günde 3 milyonun üzerinde ziyaret geliyor, aylık da 100 milyonun üzerinde bir ziyaret. Bu müthiş bir rakamdır. Yani biz diyoruz ki firmalara; kendi e-ticaret altyapını kur, ama bunun içine hem bir maliyet, hem bir mesai harcaman lazım, dükkanına müşteri çekmen lazım, bir sürü ticaret sitesi var. Bunu yaparken gel bizde bir alışveriş merkezi var, içerisi müşteri kaynıyor, gel buraya dükkan aç diyoruz. Yani sizden kira da almıyoruz, hava parası da yok bizde, mal satılırsa bize bir komisyon ödersin, satılmazsa cebinden para çıkmaz diyoruz. Yani tam esnafın seveceği bir çalışma metodu. O yüzden bir esnafın, KOBİ’nin e-ticarette mağaza açmamasının hiçbir nedeni yok. Ya bilmiyor olması lazım ki bu etkinliklerle bu bilinci oluşturmaya çalışıyoruz ya da ürünlerini internette satamayacak bir ürün grubuna sahip falan olması lazım. Aksi takdirde mutlaka e-ticarette mağaza açmalarını öneriyoruz.”
Türkiye’de müthiş bir dijital değişim süreci yaşanıyor
E-ticaret sisteminde milyonlarca ürünün bir arada yer almasının müşteriye ulaşım konusunda önemli olduğunu belirten Ziya Kızıltan şunları dile getirdi:
“E-ticarette yer alan firmalar çok çeşitli oluyor. Bizim sistemimizde 130’dan fazla kategoride çalışıyoruz, buna alt kategorileri de koyunca yüzlerce kategori oluyor. Neler var içinde? Anne-bebek ürünleri, oyuncaktan tutun da gıda ürünleri, süper market ürünlerine, tekstil, ayakkabı, moda ürünlerinden tutun da beyaz eşya, televizyona, bilgisayara ve bilgisayarla alakalı bütün aksesuarına ürün bulunuyor. Şu an bizim sistemimizin kataloğunda 20 milyonun üzerinde ürün çeşidi var. Bu da neredeyse bir tüketicinin ihtiyacı olan her şey anlamına geliyor. Şayet bu eğitime gelen bir esnafın ürünleri bizim sistemin kataloğunda satılmıyorsa o esnaf çok şanslı. Koyduğu anda ilk siparişler ona gelecek çünkü. Şu anda bizim Türkiye genelinde 17 bin iş ortağımız var ve sayı her geçen gün artıyor. Onlar katıldıkça, ürün kataloğundaki ürün sayısı da artıyor. Biz sadece burada değil Türkiye’nin dört bir tarafında Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ile birlikte eğitimler, etkinlikler yapıyoruz. Şunu görüyorum ben; şu anda müthiş bir dijital dönüşüm süreci yaşanıyor Türkiye’de. Esnaflar yavaş yavaş şunu fark ediyor; ben müşterinin ayağıma gelmesini beklemek yerine benim ona gitmem lazım diyor. Artık çevresinde de müşterileri göremiyor. Herkes artık mobilde, internette, evinde, işyerinde sosyal medyada, e-ticaret platformlarında. Dolayısıyla onların karşısına çıkması gerektiğini fark ediyor, geliyor burada mağazasını açıyor, sonra kendi altyapısını kuruyor ve on-line tarafta işlerini büyütmeye başlıyor. E-ticaret bir anlamda ticareti demokratize ediyor. Çünkü Balıkesir’de çok iyi bir ürün üreten KOBİ, üretici, esnaf Erzurum’dakiyle ya da İstanbul’dakiyle rekabet edemiyordu daha önce. İstanbul’da çok büyük müşteri kitlesi var, Pazar çok büyük, burada Pazar olmadığı için rekabete giremiyordu. Ama e-ticaret sayesinde artık rekabet edebiliyor.”
E-ticaret Türkiye’de yeni başlıyor
Türkiye’de e-ticaretin yeni başladığını kaydeden Ziya Kızıltan, e-ticaretin büyük bir gelişme kaydedeceğine dikkat çekerek şunları ifade etti:
“E-ticaret bir yandan maliyetleri düşürüyor, doğru. Ama firmalar tarafından dükkan yok, çalışan yok şeklinde algılanabiliyor. Bizim e-ticaret sitemizde bin 200 kişi çalışıyor. Bunların 600’ü depoda, 600’ü de genel müdürlükte çalışıyor ve Türkiye’nin en büyük şirket yapılarından bir tanesi var. Yani e-ticaret dendiğinde arka tarafı boş bir şey değil. Buradaki firmalar da e-ticarete başlayınca buraya yatırım yapmaları gerekiyor. Hiçbir şey kendiliğinden olmuyor. Siparişler geldikten sonra da operasyonu yönetecek bir kadroya, ekibe ihtiyacı var. Ürünleri sattıkça yenilerini tedarik edecek doğru ürünleri bulması gerekecek. Bu aslında bir ekip işi. Ne kadar firmalar, KOBİ’ler kendi iş süreçlerini, modellerini e-ticarete entegre edebilir ve dönüştürebilirlerse şu anda müthiş bir Pazar var. Türkiye’de perakende satışının yüzde 4’ü on-line üzerinden gerçekleşiyor. Bu oran diğer ülkelerde yüzde 8, 10, hatta 20-25’lere çıkmış durumda, bizde henüz yüzde 4. E-ticaretin çok büyük bir büyüme potansiyeli var Türkiye’de. Dünyadaki rakamlara bakınca yüzde 4 gibi e-ticaretin toplam perakende içerisindeki oranına ulaşmış ülkelerde şu görülmüş; yüzde 4-5 civarında kırılma noktası olmuş. Yani yüzde4-5’ten birden yüzde 8’ler, 10’lar, 12’ler diye ilerliyor. Aslında Türkiye’de e-ticaret yeni başlıyor. Önümüzdeki beş yıl içerisinde bu pazar belki ikiye, üçe katlıyor olacak. Bu taraftaki fırsatı gören firmalar, KOBİ’ler hacimlerini, cirolarını, işlerini büyütecek. Ama fırsatı göremeyen ya da direnenleri de oldukça zorlu bir süreç bekliyor olacak.”