Bakan Özhaseki Belediye Başkanlarını bu sözlerle örseledi!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “En son olan depremde 680 bin konut, 170 bin civarında iş yerimiz yıkıldı, hasar aldı, yıkıldı. 200 bin civarında konuta başladık. Onları önümüzdeki aydan itibaren her ay 40-50 binini teslim edeceğiz.” dedi.

Erciyes Üniversitesince (ERÜ) Erciyes Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Çevre ve Sürdürülebilirlik” temalı 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katılan Özhaseki’ye “fahri doktora’ ünvanı verilerek cübbe giydirildi.
Özhaseki, törendeki konuşmasında, 21 yıl kentte belediye başkanlığı yaptığını, hala da Türkiye için elinden gelen çabayı göstermeye çalıştığını söyledi.

Belediye başkanlarının bir eğitimden geçmediğini, bunun içini çok acıttığını belirten Özhaseki, “Birçok yerde devasa bütçeleri verdiğiniz insanlar, şehrin temel ihtiyaçları nedir, öncelikleri nedir, nelere dikkat edilmesi gerektiği hususunda bile bir fikir sahibi değiller. Demokrasi e böyle, ne yapalım, seçimle çağırıyoruz, getirtiyoruz, oturtuyoruz. Şimdi bakıyorum devasa şehirler, para yönetimini bilmesi lazım, bilmiyorlar. İnsan yönetimini bilmesi lazım, bilmiyorlar. Mekan yönetimi, zaman yönetimi, problem yönetimi, bilmiyorlar. Bir şey öğrenmiş bazıları, algı yönetimi. Ajanslar buluyorlar, ‘Beni parlat abi’ diyorlar. ‘Bana burası küçük geliyor, ben daha büyük bir şey olmalıyım.’ diyorlar. Emin olun milyonlarca lira veriyorlar. Bunları görmek içimi çok acıtıyor.” diye konuştu.

Özhaseki, Türkiye’nin bir an önce sağlıklı ve kimlikli yapılara kavuşması gerektiğini belirterek, bunun için gece gündüz ekibiyle çalıştığını ifade etti.

Çelik karkas evlerin inşaatı

Kentsel dönüşümle ilgili bir başkanlık kurduklarını anımsatan Özhaseki, şöyle devam etti:

“Onun yasalarının ilk bölümü meclisten geçti, salı günü inşallah ikinci bölümü de geçecek. İstanbul’u ve ülkemizin deprem bölgelerini bir an önce hazırlamanın gayreti içindeyiz. En son olan depremde 680 bin konut, 170 bin civarında iş yerimiz yıkıldı, hasar aldı yıkıldı. 200 bin civarında konuta başladık. Onları önümüzdeki aydan itibaren her ay 40-50 binini teslim edeceğiz. Şu anda ‘Beni destekleyin, yardım edin, mevzuata uygun ben evimi yaparım’ diyen 235 bin kişi var. Onlar için 750 bin TL hibe, 750 bin TL 2 yıl ödemesiz 10 yıl vadeli faizsiz kredi çıkardık. Bir taraftan da köy evleriyle ilgili Türkiye’nin çok alışık olmadığı bir şey başlattım, çelik evler. Çelik karkas üzerine, dış duvarlarda taş yününün bulunduğu her türlü güvenlik içerisinde olabilecek köy evleri. 100 bin kadar köy evini inşallah 6 ay içerisinde bitireceğiz. 2-3 yıl geçmeden bu büyük afetin bütün izlerini inşallah silmiş olacağız diye düşünüyorum.”

Özhaseki, bilimsel araştırmalara göre dünyanın ısısının son 150 yılda 1,1 derece arttığını, eğer bu 2 dereceye çıkarsa gıda krizi ve savaşların başlayacağını, 3 dereceye çıkarsa dünyanın yaşanmaz hale geleceğini aktardı.
BM’nin yeni yayınladığı bir rapora göre geçen yıl 565 felaket yaşandığını aktaran Özhaseki, aşırı üretim ve tüketim sonucu ortaya çıkan atıkların çevre kirliliğine sebep olduğuna dikkati çekti.

Kirletmeden üretmenin önemini vurgulayan Özhaseki, “Paris İklim Anlaşması vardı, itirazlarımız vardı, dile getirmiştik bunları. Büyük bir kısmı kabul edildi ve biz de Türkiye olarak taraf olduk. Orada ülke olarak verdiğimiz sözlere riayet ediyoruz.” dedi.
Sıfır atık projesine de değinen Özhaseki, “20 milyon insana eğitim verdik. Neredeyse 45 milyon ton çöpümüzü ekonomiye kazandırdık. Bunun bedeli 3,5-4 milyar dolar civarında. Sadece kesilmekten kurtardığımız ağaç sayısı 432 milyon ama iş ailelere düşüyor. Konutlarda ayrıştırarak bu işi işin başında ekonomiye döndürmek için çabalamalıyız.” diye konuştu.

Önümüzdeki yıllarda “yeşil sertifikası” olmayan hiçbir ürünün Avrupa’ya sokulamayacağını anlatan Özhaseki, şunları kaydetti:
“2026 yılından itibaren bu tamamıyla yürürlüğe girecek bir hadise. Bakanlık olarak biz bu konuda sanayicilerimizi uyarmaya devam edeceğiz. Karbon emisyonlarıyla ilgili birtakım sıkıntılarla karşı karşıya kalmak istemiyorlarsa bir an önce kendilerini yenilemek zorundalar. Üretiyoruz diye, işçi çalıştırıyoruz, istihdam ediyoruz diye dünyayı kirletemezler. Bizim gibi gelişmekte olan veya gelişmesini tam sağlayamamış ülkelerde üretim çok kutsanır. Ben de kutsayanlardan biriyim. Üretelim ama asla ve asla dünyayı kirletmeyelim. Çünkü eğer sürdürülebilir bir ortamda bulunmak istiyorsak en azından çocuklarımızın sürdüreceği dünyanın bizim çağımızda kirletilmemesi lazım. O yavruların gelecekte ‘dedelerimiz kirletmişler’ diyerek beddua etmemeleri lazım.”

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına da değinen Özhaseki, yaşananlardan büyük üzüntü duyduğunu, Batı’nın bu saldırılarda iki yüzlü tavır sergilediğini vurguladı.
Özhaseki, Kur’an-ı Kerim yakma eylemlerine fikir özgürlüğü diyerek ses çıkarmayanların, Filistin’deki insanlar için yürüyüş düzenleyenlere şiddet uyguladığını belirtti.

 

Exit mobile version