CEMİL YURTMAN
Asgari Ücret Belirleme Komisyonu, günlerce halki oyaladıktan sonra sonunda zam oranını açıkladı. Ardından emekli aylıklarına yapılan zam oranı açıklandı. Vatandaş önce Asgari Ücret oranı ile sonra da Emekli Aylıklarına yapılan zam oranı ile şok oldu.
Yürürlükteki Asgari Ücret Yönetmeliği, asgari ücreti: “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” diye tanımlıyor.
Bu tanıma göre belirlenen yeni Asgari Ücret, bütün bu ihtiyaçları karşılayacak bir ücret seviyesini ‘teyet’ bile geçmiyor. Açlık sınırında, yani sadece gıda ihtiyacını karşılayacak düzeyde. Bir başka deyişle “karın tokluğu” seviyesinde. Gıda dedikse etiyle, balığıyla, meyvesiyle, peyniri zeytiniyle oluşacak bir gıda ihtiyacı listesini bile karşılamaz. Barınma, ısınma, elektrik, su, ulaşım, okul masrafları var daha.
EMEKLİLERİN DURUMU İSE TAM BİR İNSAN HAKLARI İHLALİ KONUSU
Işçi emeklilerine verilen yüzde 15,75 ve memur emeklilerine verilen yüzde 11,54’luk zam ise açlık sınırının neredeyse yüzde 50 altında.
Verilen bu zam ile sağlanan artış miktarı ise sadece aylık doğal gaz faturası ile eriyip gider.
Türkiye’de ücretli olarak çalışan yaklaşık 20,5 milyon kişi var verilere göre, bu sayının 7 milyonu asgari ücretle çalışıyor.
HÜKÜMET İŞVEREN VE SENDİKA ÜÇLÜSÜ… GÜNLERCE HALKI OYALADI
Asgari Ücret Belirleme Komisyonu, ilk toplantısını 10 Aralık 2024 tarihinde yapmıştı. Komisyon ancak 4’üncü toplantısında karar verebildi fakat kamuoyunun kanaati bu toplantıların ‘formaliteden ibaret olduğu’ yönündeydi. Asgari Ücrete yapılan zam oranının Ak Parti grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanması bekleniyordu ama bu ‘nedense’ gerçekleşmedi.
Her toplantı sonrasında ise bir zam oranı belirlenemezken bu toplantılara kamuoyunun pek de güveni kalmadı. Komisyon toplantılarından bir sonuç çıkmaması sosyal medyada ise mizah konusu oldu.
BU KARARLAR BİR YÖNÜYLE DE MUHTEMEL BIR SEÇİME ENDEKSLİ
Bir başka konu ise ücret politikaları ile olası seçim tarihi arasında bir ilinti olabileceği idi…
Hatırlanacak olursa toplumda Emeklilikte Yaşa Takılanlar(EYT) olgusu çok uzun bir süre tartışılmış, 1999 yılında çıkan bir yasa ile emeklilik haklarının elinden alındığını iddia eden genis bir toplum kesimi, bu hakkını talep ederek hükûmete baskısını artırmıştı.
2023 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminden kısa bir süre önce toplumsal talep iyice artmış ve iktidar, seçimlere neredeyse günler kala bu konuda bir düzenleme yaparak EYT’lilere emeklilik yolunu açmıştı. O tartışmalar devam ederken, “Ne zaman ki EYT sorununu çözmek için adım atılırsa o zaman seçim kararı alınacağı” düşüncesindeydim.
Bu karar, seçim yapılacağının en somut göstergesi oldu ve 3 Mart 2023 tarihinde yapılan değişikliğin ardından 14 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı.
ŞİMDİLİK SURİYE ‘ZAFERİ’ İLE YETİNİLECEK
Görüldüğü gibi ücret politikalarınin, ücretlerle ilgili oranların beklenenin üzerinde ya da daha düşük olmasi ise vatandaşın refahı ya da geçim derdine çare bulmak kaygısı ile ilgili olmaktan çok seçim sonuçlarını nasıl etkileyeceği ile ilgili. Popülist politikalar, iktidarın liderinin hocasının da dediği gibi, “Pansuman çareler” ve kalıcıliktan uzak. Soruna sebep olan yapısal hastalıklara çare değil; zaten öyle de bir dertleri yok.
Bu kararlar, seçim tarihinin yakınlığı ya da uzaklığı hakkında fikir verebilir bu sebeple.
Bir başka unsur da Suriye’de yaşanan değişim. Bu gelişmeler ise Ak Parti İktidarı lehine bir rüzgar yarattığı düşüncesi ile propaganda aracı olarak degerlendirilecegi geniş kabul gören bir görüş.
Asgari Ücret ve Emekli Aylıkları zam oranlarına bakılırsa şimdilik, çok yakında seçim yok ama Suriye gelişmeleri ile ilgili yaratılan algı, soğumadan kullanılacak. Bir de şu “Apo- İmrali turları-umut hakkı” falan filanlarla da bir oy devşirme girişimleri var. “Sonrasına bakarız bakalım” Tabii ki…