AŞAĞIDAN YUKARIDAN

 

YUKARIDAN bakınca meydana, ne kadar da çirkin görünüyor değil mi?

Hoş; aşağıdan bakınca da çirkin ama.. Dronla çekilen görüntüler bölgenin genel çirkinliğini daha çarpıcı halde gözler önüne seriyor.

Zağnos Paşa Meydanı’nı altınla kaplasa Büyükşehir Belediyesi.. Bölgenin betona gark olmuş garabet görüntüsü değişmeyecek!

 

***

BİNALARI yeşilliklerin içine hapsedip gizlemek mi?

Yoksa yeşili betonların arasında tüketmek mi?

Çağdaş şehircilik hangisini kabul eder?

Elbette yeşil yoğunluğu.

İşte o manzara.. Bakın bakalım, bu fotoğraf karesine sığan görüntünün kaçta kaçı yeşil?

Herhalde binde biri bile değil.

Caminin bahçesindeki üç beş serviden başka…

..ki caminin haziresinde daha fazla servi ağacı vardı hatırladığım kadarıyla.

 

***

MEYDAN düzenlemesi diye başladı bu çalışmalar.

Kayıtlarda ‘Karesi Meydanı’ diye geçen, söylencede ‘Zağnos Paşa’ diye anılan meydanın cami tarafına yoğunlaştılar. Asıl meydan öylece duruyor şimdilik.

Caminin bahçesiyle meydanı birleştirip geniş bir alan yaratma çabası güzel de..

Çevresindeki çöküntü alanlarını andıran garabeti temizleyemedikten sonra çok anlamı kalmıyor.

 

***

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum o bölgeyi gezerken, caminin siluetini bozan binaların traşlanmasını istemişti ya..

Traşlama işi için Bakan’ın işaret ettiği binaların sahipleriyle görüştü arkadaşlar.. Sanırım anlaşmaya varıldı.

Hepi topu iki üç bina.

Onları traşlayınca caminin siluetini bozan unsurlar ortadan kalkmış olacak yani!

Bir de meydanı çevreleyen yapıların dış yüzeylerine işçilik çekecekler. Meydana bakan yüzleri makyajlanınca işlem tamam!

 

 

***

PEKİ Karaoğlan Mahallesi’nin evladiyelik muhtarı Ali Haydar’ın tek göz odalık muhtarlık binasıyla, onun yanındaki altı taş üstü beton bina niye pişmiş kelle gibi sırıtıyor hâlâ?

Koruma Kurulu kararı mı var, sit alanı mı?

Asıl korunması gereken, tarih kokulu yapılar da var bölgede; çürümeye terk edilmiş halleri insanın içini sızlatıyor. Proje kapsamında ‘sokak sağlıklaştırma işleri’ de var. Bu eski yapılar da umarız sağlığına kavuşturulur.

Projeyi net biçimde açıklamadıkları için neyin ne olduğunu çok bilmiyoruz.

 

***

ALİ HAYDAR da ağzını yaydıra yaydıra söylüyor ya: “Bittiğinde çok güzel olacak, yüz yılın projesi bu…”

Dağarcığında ‘yüzyılın projesi’ olarak hangi örnekler var bilemeyiz tabi.. Neyle kıyaslayarak söylüyor, onu da bilmiyoruz.

Muhtemelen, “Sabri Uğur olsaydı burası çoktan bitmişti; aylardır devam eden inşaatlar yüzünden esnaf perişan oldu, her yer çamur içinde, vatandaş şikayetçi” şeklindeki söylemlerinden sonra..

Büyükşehircilerden yediği fırçanın etkisiyle..

“Yüzyılın projesi olacak!..”

Evladiyelik muhtarımızın buna benzer iniş çıkışları, ileri geri manevraları çok oldu geçmişte. O sebeple kendi haline bırakıyoruz.

 

***

AMA işte görüldüğü üzere, yüzyılın projesini(!) yapmak Yücel Yılmaz’a kısmet oldu.

Meydan işleri bittiğinde bir anket yapsınlar, bakalım destek yüzdesi ne kadar artacak?

 

***

BAŞKANLAR, sağa sola fidan dikerken “memleketi yeşillendiriyoruz” falan derler hep.

Yeşilden kasıt rulo çim, hormonlu çiçekler ve süs bitkileridir aslında.

Gelip geçici şeyler yani.

Bu fotoğraf karesini genişletin zihninizde.. Daha yukarıya çıkın, açınız büyüsün.

..ve söyleyin, kırmızı kiremitli binalardan arta kalan yeşillik miktarı nedir?

 

10 BALIKESİR 147. SAYI

Exit mobile version