Arıtma sorunu çözüm bekliyor

Balıkesir’in Edremit Körfezi ilçelerinde, geçen hafta yayınlanan BASKİ açıklamasıyla birlikte ciddi bir umutlanma doğdu. “Biz bunları daha önce de duymuştuk” demedi bu sefer kamuoyu. Zaten, Şubat başında bazı ihale takip sitelerinde yayınlanan haberler ile “arıtma projeleri” konusu gündeme girmişti. BASKİ tarafından teklifleri toplanan “Altınoluk Doğu - Güre Atık Su Arıtma Tesisi Uygulama Projelerinin Hazırlanması İşi" ihalesinin 25 Ocak’ta, "Zeytinli Atık Su Arıtma Tesisi Uygulama Projelerinin Hazırlanması İşi" ihalesinin ise 30 Ocak’ta sonuçlandığı öğrenilmişti. 

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

KUBİLAY S. ÖZTÜRK

 

 

 Körfez’de Büyükşehir ve BASKİ’den yeni dönemdeki en büyük beklenti, İleri Biyolojik Arıtma Tesisleri ve kanalizasyon sistemlerinin imalidir. Bunlar hayata geçirilirse, hem koku ve kirlilik, hem de fosseptik ve vidanjör tarihe karışacak. Vatandaş bunu bekliyor şimdi. İnşa süresini sineye çekmeye hazır ama tünelin ucundaki ışığı görmekte de ısrarlılar.

 

 

 Balıkesir’in Edremit Körfezi ilçelerinde, geçen hafta yayınlanan BASKİ açıklamasıyla birlikte ciddi bir umutlanma doğdu. “Biz bunları daha önce de duymuştuk” demedi bu sefer kamuoyu. Zaten, Şubat başında bazı ihale takip sitelerinde yayınlanan haberler ile “arıtma projeleri” konusu gündeme girmişti. BASKİ tarafından teklifleri toplanan “Altınoluk Doğu – Güre Atık Su Arıtma Tesisi Uygulama Projelerinin Hazırlanması İşi” ihalesinin 25 Ocak’ta, “Zeytinli Atık Su Arıtma Tesisi Uygulama Projelerinin Hazırlanması İşi” ihalesinin ise 30 Ocak’ta sonuçlandığı öğrenilmişti. 

 

İhalelere itiraz süreleri bitti, sözleşmeler imzalandı ve durum kamuoyuna duyuruldu resmen. İşte bu kadarı bile, Körfez’deki vatandaşları mutlu etti. Neden? Çünkü kamuoyu, yerel seçimden 11 ay sonra “meğer uğraşıyorlarmış bu işle ” dedi nihayet. 2017’de Edip Uğur döneminde, Büyükşehir tarafından yapılan Altınoluk AAT kapasite artırımı yatırımı ile Narlı AAT yatırımından sonra hiçbir şey göremedi Körfez. Tek çivi dahi çakılmadı, temel bile atılmadı. Yücel Yılmaz’ın döneminde sadece konuşuldu, hatta Güre AAT için yer sorunu bile halledildi ama başlamak için “yeniden seçilme” şartı dayatıldı. Muhtemelen 2024 yerel seçiminde Balıkesir’deki tercihin değişmesinin bir nedeni de, işte bu yatırımın bu şarta bağlanması hadisesiydi.

 

***

Balıkesir’de her yaşam alanının yıllardır çözüm bekleyen sorunları var. Körfez için temel sorun da kirlilik elbette. Yerel seçimde tüm adaylar, Körfez’de ilk akla gelenin koku ve deniz kirliliği olduğunun gayet farkındaydı. Ahmet Akın bu soruna çözüm sözü verdiği için tercih edildi elbette. Büyükşehir ve BASKİ çalışanları da sorunu iyi biliyordu. Sonradan veya dışarıdan gelen kadrolar ise, muhtemelen tecrübe edip o koku ve kirlilikle tanıştılar geçen sürede. Şimdi yine yaz dönemi yaklaşıyorken, Körfez için daha bugünden orada yaşayanlar kadar yönetenlerin ve hizmet sunanların da, ziyadesiyle tedirgin oldukları görülüyor bugün.

 

Son derece de haklılar. Gayet iyi hatırlıyorum, 2021 Mayıs’ının sonlarında tam da gece yarısı sosyal medyada bir Altınkum sakini şöyle yazmıştı: “İyi akşamlar şu anda arıtma tesislerinden atık sular denize bırakıldı. Öyle kötü bir koku var ki inanır mısınız nefes almak çok zor. Kapı ve camları kapatmak zorunda kaldım. Lütfen duyarsız kalmayalım”. Bu çağrıya, pek çok vatandaş katılmış ve öfkeler dile getirilmişti.

Fakat bir kişi de çıktı ve “Fotoğraf paylaşabilir misiniz lütfen” diye yazdı ona. Tabii herkes kahkahayı bastı o zaman. Zaten öncekilerle o gece yazılanları ayıran ve hatırlamamı sağlayan da işte bu talepti. “Kokulu fotoğraf yok ki henüz, ilerde belki” demeye getirdi herkes. Ancak işin latifesi bir yana, o kokuya dayanamayanlar aynı sıkıntıyı 2022, 2023, 2024 yıllarında da yaşadılar. Kapasitesi yeterli olmayan Zeytinli AAT gece yarısını bekleyip atık suları dere vasıtasıyla denize gönderdi, her gece Altınkum’dan Akçay’a ve Orjan’a kadar ulaştı koku. Vatandaşlar ise ertesi gün denize girdi orada. Sonuçta evini satan kaçtı, diğerleri halen çözüm için bekliyor. Kanalizasyon hattı bile olmayan bölgelerdeki durum ise bundan hiç de farklı değil elbette.

 

***

Şimdi 2025 yazı yaklaşırken, vatandaşlar yine bir yandan sıkıntıyla, diğer yandan da içten bir öfkeyle bekliyor. Nüfus yoğunluğu sahillerimizde tekrar artınca, dertlerin de başlayacağını biliyorlar. Tesisi olup da yetersiz kalan veya tesisi olmayan bölgelerde yaşayanlar, Büyükşehir ve BASKİ’den bu konuda ne yapılacağıyla, hazırlıklarla ilgili somut bir açıklama da görmeyince 6 Mart’a kadar, önemli bir gerilim oluştu doğrusu. O nedenle herkes, BASKİ’nin son açıklamasını duyunca biraz umutlandı, kendilerine değer verildiğini de hissetti. Yönetenler için de çok önemli bu husus aslında. Güven duyulan kişi olmanın yolu, vatandaşa değer verdiğini de göstermektir elbette.  

 

Şimdi anlaşılıyor ki, Zeytinli ve Güre atık su tesisleriyle ilgili olarak, önceki dönemde hazırlanmış yeterli düzeyde uygulama projeleri yoktu. BASKİ bu nedenle, proje ihalelerini yapma gereğini duydu. Teknik zorunluluk da olabilir elbette. Sadece fizibiliteyle yola çıkılması da mümkün değildi. Şimdi artık farklı seçenekleri olan projeler yapılacak. İhaleyi kazanan firmalar saha etütlerini yapıp, projelerini en kısa sürede tamamlayarak teslim edecekler. Her iki projenin de Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’na yetişmesi lazım. Sonra ÇED süreci ve finans temini konusu çözülecek ve temeller atılacak, çalışmalara başlanacak.

Balıkesir Büyükşehir’in ve BASKİ’nin yeni yönetimi, geldikleri an işe koyulacakları bir hazırlık bulamadılar. Bir araştırma ve hazırlık dönemine ihtiyaç duydular. Ancak bu arada zaman da geçti ve yaz dönemi, yani Körfez’in dert dönemi iyice yaklaştı. Şimdi sürecin hızlanması ve aksamadan devamı gerekiyor. 2025 “Temiz Körfez” için bir başlangıç yılı olabilir hala. Gerçekten artık hem denizin ve hem de çevresinde yaşayanların tahammülü kalmadı.

 

***

Zor bir süreç bekliyor bölgeyi. Sadece yerel yönetimlerin değil, vatandaşın da İleri Biyolojik Arıtma Tesisi talebini kararlılıkla dile getirmesi gerekli. Büyükşehir bu amaçla çabalarken, Ankara’nın da “silkeleme” havasından veya her fırsatta çevre cezaları kesip yerel yönetimi finansal açıdan zor durumda bırakmaktan uzaklaşması lazım. Vatandaş bu gibi durumlara daha fazla müdahil olur gelen günlerde. Hakkı olan “temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşam” için umut beslerken, yerel yönetimi de merkezi hükumete karşı gerektiğinde kollayacak kamuoyu baskısını kullanacaktır.

Körfez çevresindeki tüm yerleşimlerde yerin altındaki yağmur suyu ve kanalizasyon hatları gerçekten çok eski ve berbat durumda.

Dolayısıyla hem bunların arızalarına müdahale etmek ve hem de yatırım yapmak için uğraşan yerel yönetimlere, köstek değil destek olmaları tüm Bakanlıkların da görevidir.

Elbette BASKİ ile Balıkesir B. Belediyesi de, daha açık ve şeffaf bir yönetim süreci izlemeli. Nerde veya hangi arazide yapılacağı değil, nasıl yapılacağı önemli arıtma tesislerinin. Vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları, böyle 11 ay sonra falan değil, çok daha önceden bilmeli ki neyin nasıl yapılacağını, yerel yönetimlerine de yardımcı olsunlar.

Gizleyerek, “ben bilirim” diyerek halkçı belediyecilik olmaz. Seçmek ise, bir daha sandık gelene kadar “bildiğin gibi yürü” demek anlamına gelmiyor. İstişare, bilgilendirme, geri dönüş alma hususları, büyük değer taşıyor günümüzde. Hele de finansal kriz döneminde yapılacak yatırımlarda, yanlış adım atma lüksü bile yok. Bir kerede doğru atış yapılmak zorunda. Uzun yıllar boyunca vatandaş, Körfez kirliliğinin önlenmesi için sabırla bekledi. Onlara her yıl “İller Bankası ödenek vermedi” denildi. “Para yok” denildi. “Seneye” denildi. “Bu nüfusa bu kadar yatırım olur” denildi.

Oysa mesela bu arada Şanlıurfa’da dünyanın en büyük solar kurutma yatağına sahip ve Türkiye’de gübre üreten tek İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi kuruldu. ŞUSKİ 2009 yılında % 85 AB hibesiyle yaptı bunu ve 2021’den beri de gübre üretiliyor o tesiste. Sadece Meke Gölü’nü kurtarmak için Konya Karapınar’a, Tuz Gölü’nü kurtarmak için de Cihanbeyli’ye arıtma tesisleri yapıldı. Demek ki isteyince olabiliyor bunlar.

 

***

Edremit Körfezi ise sürekli olarak oyalandı. “Yaptık yapıyoruz, seneye başlıyoruz” derken yıllar boş yere geçti. Adeta Körfez sakinleri ve seçmeni cezalandırıldı. Fakat denizimiz artık can çekişiyor, özellikle Akçay ile Fener sığlığı arasındaki çukurda ise durum gerçekten kötü. Çünkü dereler kirlilik ve balçık taşıyor bu bölüme. Yıllarımız ise çözüm için “düğmeye basılmasını” bekleyerek geçti. Öyle ki artık vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları “Arıtma Tesisi yapmıyorsanız ya istifa edip gidin, ya da artık yeni inşaat ruhsatı vermeyin” demeye bile başladılar.

 

Körfez’de Büyükşehir ve BASKİ’den yeni dönemdeki en büyük beklenti, İleri Biyolojik Arıtma Tesisleri ve kanalizasyon sistemlerinin imalidir. Bunlar hayata geçirilirse, hem koku ve kirlilik, hem de fosseptik ve vidanjör tarihe karışacak. Vatandaş bunu bekliyor şimdi. İnşa süresini sineye çekmeye hazır ama tünelin ucundaki ışığı görmekte de ısrarlılar.

Öyle çok oyalandılar ve aldandılar ki bu güne kadar, artık güven duyguları epeyce zayıfladı. “Arıtılmış ama arıtılmamış atık suların çoook derin deniz deşarjı yapılması” lafını bir daha duymak istemiyorlar mesela. Aynı şekilde “yap-işlet-devret” usullerine de kapalılar. Çünkü otoyol, köprü ve hastane gibi yatırımlarda, bu yöntemle sergilenen bilançoyu hepsi öğrendi iyice. Onlar sadece normal, anlaşılır, gerektiğinde vatandaş destekli, makul yatırımlar ile sağlıklı ve temiz bir çevre, girilebilir bir deniz, sürdürülebilir bir doğal denge istiyor. Başlangıç önemli elbette ama bunların tüm Körfez’e mümkün olduğunca kısa sürede yaygınlaştırılmasını da bekliyorlar.

 

Arıtma sorunu çözüm bekliyor
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!