Farkındalık oluşturmak amaçlı kırmızı çizgi etkinliği, sürücüleri ve yayaları biraz daha bilinçlendirmek açısından belki bir anlam taşıyor olabilir. Ama şehrin araç öncelikli trafik gerçeğinin üstünü örtmeye yetmiyor!
Balıkesir’in şehiriçi trafiği herkesin bildiği gibi ‘araç öncelikli’ bir yapıya sahip. Caddelere yaya geçidi çizgileri çekmek, trafik lambalarına ve yollara ‘önce yaya’ ifadelerini yazmakla yaya önceliği sağlanmış olmuyor.
Kaldırımlardan çalıp üçüncü şehitlerin açıldığı ana caddeler, düzensiz ve kontrolsüz kavşaklar, yayaların hiçbir zaman gönül rahatlığıyla karşıdan karşıya geçemediği yollar, Belediyelerin üç kuruş işgaliye kazancı adına göz yumduğu kaldırım işgalleri, otoparka dönüştürülen sokaklar, yayalaştırma projelerinden uzak yönetim anlayışı ortadayken, boya kovası ve fırça eşliğinde yaya geçitlerine kırmızı çizgi çekmenin çok anlamı kalmıyor.
HANGİ KIRMIZI ÇİZGİ?
BALIKESİR’de yaya önceliği için bugün ‘farkındalık’ oluşturacak İl Protokolü.
İçişleri Bakanlığı da zaten ‘Yayalar Kırmızı Çizgimiz’ kampanyası başlattı.
Öncelik yayaların yani!
Bugün ellerinde dövizler, pankartlar eşliğinde.. Valisi, Belediye Başkanları, Kaymakamları, Emniyet Müdürleri, amirler, memurlar, öğrenciler, zabıta, polis falan yaya önceliğine dikkat çekecekler hep birlikte.
Şehir trafiğinin yaya öncelikli programlanması mühim.
Tabi bu da kağıt üstünde.
Asfalta ‘önce yaya’ diye yazmanın çok anlamı yok. Bu uyarılar, şehir içi trafik düzenini değiştirmeye yetmiyor. Sürücüleri de eğitmiyor!
Haydi gidin Gençlik Merkezi’nin önündeki kavşaktan karşıdan karşıya geçin bakalım.
Eğer deneyeceksiniz, önce kelime-i şehadet getirin!
Geçtiyseniz, yaradana şükredin.
Zikzak çizerek karşıya geçmek zorunda kalan yayaların sövgülerine hak vereceksiniz.
Makam arabalarınızla sağınıza solunuza bakmadan geçip gittiğiniz için farkında değilsiniz.
Kaldırımdan çalıp üçüncü şeritlerin açıldığı bir şehirde yaşıyoruz yani; siz neyin kırmızı çizgisinden söz ediyorsunuz?
