ERGÜN AYDOĞAN
CHP 47 yıl sonra son yerel seçimde birinci parti çıktı, AKP tarihi bir hezimet yaşadı. Her ne kadar AKP’li bazı çevreler seçim sonuçlarını kabullenmekte zorlansalar, sonucu seçimlere katılımın düşük olmasına bağlasalar, AKP’nin toparlanma umudunu taşısalar da sonuçların seçmen üzerindeki etkisi sürüyor.
Anket şirketi ARE’nın üst yöneticisi Murat Karan, CHP’nin yükselişinin sürdüğünü, AKP’nin ikinci parti konumunu koruduğunu söylüyor. Karan, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in siyaseti bırakma kararının kendi parti tabanında büyük oranda olumlu karşılandığını da belirtti.
Murat Karan, seçimlerin ardından yaptıkları araştırmayı anlattı. Araştırma 26 il, 92 ilçede 3 bin 62 kişi ile görüşülerek gerçekleştirildi. Sonuçlara göre, ‘’Bugün milletvekili seçimi olsa kime oy verirsiniz’’ sorusuna kararsızlar işlendikten sonra yüzde 34,4 ile CHP birinci, yüzde 32,5 ile AKP ikinci parti olarak çıkıyor. Araştırmada DEM Parti yüzde 9.9’la üçüncü, MHP yüzde 9.1’le dördüncü parti oluyor. Yüzde 7’lik seçim barajı nedeniyle TBMM’ye dört parti girebiliyor. Ancak Yeniden Refah Partisi (YRP) oyunu yüzde 2,8 artırarak yüzde 5.6’ya yükseltmesine karşın parlamento dışı kalıyor. ‘’Hangi partiye oy verirsiniz’’ sorusuna kararsız kalanlara ilişkin veriler dikkat çekti. Yüzde 22.7’lik kararsız seçmen bulunuyor.
Ayrıca Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki’nin, ‘’ilk defa Nisan 2024’te AK Parti birinci parti ve Erdoğan başarı seviyesi en yüksek lider çıkmadı’’ diyerek duyurduğu anketin sonuçları yayınladı.
Araştırma sonuçlarına göre ‘’Bu Pazar milletvekili seçimi olsa sorusuna verilen cevaplar arasında CHP birinci sırada yar alıyor. Ankete katılanların yüzde 35.2’si tercihini CHP’den yana kullanırken AKP’ye oy vereceğini belirtenlerin oranı yüzde 29.8’de kaldı. AKP’nin yüzde 30’un altına düştüğü ankette kararsızlar dağıtılınca çıkan oy oranları: CHP yüzde 35.2, AK Parti yüzde 29.8, DEM Parti yüzde 10.5, MHP yüzde 7.7, Yeniden Refah (YRP) yüzde 5.7, İYİ Parti 4, Zafer partisi 3.4, TİP yüzde 0,9, Diğer yüzde 2,9.
Yöneylem araştırma kuruluşunun 26 Nisan-29 Nisan 2024 tarihinde, 240 nokta, 2 bin 222 kişi ile yapılan araştırmada ‘’Bu Pazar milletvekili seçimi olsa kime oy verirsiniz’’ sorusuna kararsızlar ve oy kullanmayanlar oransal olarak dağıtıldıktan sonra. AK Parti 30.9, CHP 34.1, DEM 9.4, MHP 8.3, YRP 6, İYİ Parti 3.9, Zafer Partisi 3.5, TİP 1.2, Diğer 2.7.
Bakmayın siz Erdoğan’ın seçimler sonrası ‘yenilmişliğini’ gizlemek için yenilmemiş gibi yapıp bu sonucu seçimlere katılımın azlığına bağlamasına, Cumhur İttifakı olarak öndeyiz demesine, ‘’81 ilimizde tek bir iktidar vardır, o da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir’’ demesine.
Tamam, millet 14-28 Mayıs’ta öyle dedi…
Ama aynı millet ‘orda dur, yeter’ yerel yönetimleri de muhalefete, CHP’ye veriyorum dedi. İstanbul Ankara olmak üzere kazanılan illerin nüfusa oranı yüzde 62.2, illerin mevduat oranının yüzde 85, illerin ihracata katkı payı yüzde 79.6, illerdeki kişi başı milli gelir 9.700 dolar, kazanılan illerin GSMH’e katkısı yüzde 82’sinin olduğu illeri sen değil CHP yönetsin dedi.
Seçimlerin üzerinden kısa süre geçmiş olsa da bu araştırmaların gösterdiği tablo CHP’ni aldığı yüzde 38’e yakın oy oranının olası genel seçimlere yansıma ihtimalinin yüksek olduğunun göstergesidir. Tabi burada bu oyların CHP’de kalıcı olması, yükselmesi veya düşmesi CHP belediyelerinin yapacağı hizmetlerle birlikte. CHP kadrolarının siyaset yapma biçimi, söylemleri, eylemleri, seçimlere kadar izleyeceği süreç sonuçlar üzerinde esas belirleyici olacaktır.
Öncelikle CHP’li belediyelerin halka dokunan sosyal belediyecilikle birlikte yönetilen yerlerin sorunlarının çözülmesi, yaşanabilir kentler haline getirmeleriyle birlikte…
CHP’nin sürekli muhalefet modundan çıkarak siyaset anlayışıyla, kadrolarıyla ülkeyi yönetebileceğine kitleleri ikna etmesi gerekmektedir. Enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik, ekonomiye bakışı, istihdam artırıcı üretime dönük politikalar, tarım ve hayvancılığın yeniden ayağa kaldırılması ve elbette güvenlik ve dış politika. Ülkenin bozulan ayarlarını rayına oturtmak gibi tüm bu konularda halka vereceği güven, oyların kalıcılaşması ve iktidara giden yolun açılmasını sağlayacaktır.
Ama yok şimdiden kendi içinde erken ‘liderlik yarışı’na girer veya kimin cumhurbaşkanı olacağı tartışmalarıyla kamuoyunu meşgul ederse; 14-28 Mayıs’ta yaşanan tarihi hayal kırıklığının yaşanılması kaçınılmaz olur!
‘’Emekçiler kazandıklarını harcarlar, kapitalistler harcadıklarını kazanırlar!’’
İktisatçı Michal Kalecki