CHP’nin Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın Sındırgı ilçe merkezi ziyaretinin ardından Büyükşehir Yasasından önce belde statüsünde bulunan Yüreğil’e gitti. Beraberinde Sındırgı Belediye Başkan Adayı Serkan Sak’ın da bulunduğu ekiple Yüreğil’i ziyaret eden Ahmet Akın, üreticinin yaşadığı sorunları çözmek için ürettikleri projelere değindi.
POLİTİKA / TARIK SÜRMELİOĞLU
Yüreğil’in belde statüsünden mahalleye çevrilmesinin hizmet açısından sıkıntılar yarattığını belirten CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın bölgede yaşanan su sorununun çözümü noktasında çalışmalarda bulunacağını dile getirdi. Bölgedeki gölet sorununun çözümü için çaba harcayacağını belirten Ahmet Akın ayrıca üreticinin ürettiği ürünlerin değerlendirilmesi konusunda da CHP belediyelerinde uygulanan garantili ürün alım projesinin hayata geçirileceği müjdesini verdi. Balıkesir Molası ve 10 Süt markalarıyla üreticilere destek olacaklarını belirten Akın tüm Yüreğillilerden oy istedi.
“TÜM PARTİLERDEN DESTEK BEKLİYORUM”
Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın Yüreğil’de yaptığı konuşmada şunlara dikkat çekti:
“Balıkesir Büyükşehir Belediyesinde siyasete şeref sözü veriyorum asla izin vermeyeceğim. Bu arada aramızda AK Partili arkadaşlarımız da var; diğer partilerden MHP’den, İYİ Parti’den, Demokrat Parti’den, Saadet Partisi’nden arkadaşlarımız var herkes burada Allah hepinizden razı olsun. Size 10 yıl milletvekilliği yaptım, hakkınızı helal edin Allah razı olsun. Bu süreçte inanın mecliste Yüreğil’in milletvekili oldum. Yalansa yalan deyin. Her sorununuzu da dile getirdim. Çünkü biz Balıkesir’in evladıyız, Kuvayi Milliye çocuğuyuz. Ne demek o? Milli birlik, milli beraberlik demek. İşte o milli birlik ve beraberliği Cenab-ı Allah’ım izin verirse, sis de bana destek verirseniz Balıkesir Büyükşehir Belediyesinde hem AK Partili, hem MHP’li, hem İYİ Partili, Demokrat Partili, Saadet Partili, DEVA Partili, Gelecek Partili kardeşlerimi, vatanı, bayrağıyla sorunu olmayan, bu memleket için söz konusu vatansa gerisi teferruattır diyen herkesin belediye başkanı olacağım. İşte onun için diyorum ben belediyemizde siyaset olmayacak. Büyükşehir Belediyemizde hizmet olacak. Bunu hepinize Allah mahcup etmesin göstereceğim, bakın göreceksiniz.
“31 MART’TAN SONRA SU VE GÖLET SORUNUNU UNUTUN”
Ben burada gölet sorununu artık söylemeyeceğim. Ben bunu söyleye söyleye dilimde tüy bitti. Söyledim, söyledim yapamadılar. 31 Mart’tan sonra o işin takipçisi de sahibi de size en yakın Ahmet Akın oyacak inşallah. İki kere iki dört neyse gerçek o da böyle olacak. Ben kimseye bir laf etmem. Hizmet vermiş belediye başkanlarımızdan Allah razı olsun, hepsine teşekkür ediyorum. Büyükşehir başkanlarımızdan da şimdiki başkanımızdan da, aynı zamanda Sındırgı’mızı şimdi yöneten belediye başkanımızdan da, hizmet edenden Allah razı olsun. Yaptıkları hizmetler için teşekkür ederiz. Ama biz o hizmeti ikiye, üçe katlayacağız, yapılamayanları yapacağız ve taş üstüne Allah’ın izniyle taş koyacağız. Bu memleket Türkiye’nin en güzel yerlerinden birisidir. Yahu burası koskoca beldedir. Bakın benim size sözüm sözdür; Büyükşehir Yasasıyla buradan milyonlar ile belediye gitti ne aldık? Hiçbir şey almadık. Onun için acil ihtiyaç olan malzemeleri Sındırgı Belediye Başkanı olacak Serkan Sak arkadaşımız getirmezse ben getirip burada bırakacağım. Zaten ihtiyaç olduğunda onun gidip gelmesi, yakacağı mazotu daha çok para tutuyor. Bunu bile hesaplayamıyoruz.
Bunlar size neden gelmiyor çünkü size Ahmet Akın lazım. Size tepeden bakan siyasetçiler değil, milletiyle göz göze olup, Balıkesir Benim Ailem diyen delikanlı lazım sadece tamam mı? Bu su ve gölet sorununu 31 Mart’tan sonra unutun. 31 Mart’tan sonra 1 hafta 10 gün içerisinde ben de buraya geleceğim bir kardeşimi de getireceğim buraya, burada ne yapacağımızı, nerede yapacağımızı, kaç günde, kaç zamanda teslim olacağını, makine ihtiyacı nedir diyeceğiz, muhtarımızla oturacağız imzayı basacağım, ondan sonra takip edeceğiz. Burası Türkiye’nin markasıdır. Bunun için siyasete değil, hizmete ihtiyaç var. Bunun için söze değil icraata ihtiyaç var. Bunun için hizmet aşkına, memleket sevdasına ihtiyaç var. Ben size buradan söylüyorum; hemşerim onu bunu bilmem AK Partili kardeşlerimin de, MHP’li kardeşlerimin de delikanlı gibi tüm oylarına talibim Allah’ın izniyle.
“ENERJİ BENİM İŞİM”
Biz her yerde anlatıyoruz böyle bir nimetimiz var, imkanımız var ne yapmamız lazım diyoruz. Tabi ki üretmemiz lazım. Üretmek için ne lazım abiler? Su lazım. Bu memlekette, bu diyarda, sizin bu üretiminizde sulanmadık toprak bırakmayacağız. Nasıl bırakmayacağız, nasıl olacak onu da söyleyeyim. Su üretiminde en önemli gider nedir? Elektrik, yani enerjidir. Bu memlekete 9 ay önce beni Enerji Bakanı olarak ilan ettiler. Yani bu iş benim işim. Bunu sadece Yüreğil’de değil, bütün Balıkesir’de uygulayacağız. Böylelikle inşallah bu toprakların bereketini artıracağız.
“BALIKESİR MOLASI PROJESİ HAYATA GEÇECEK”
Bizim memleketimizde topraklarda üretilen ürünler ne ise toprakta kalmayacak. Buradan söz veriyorum; ürününüzü toprakta, tezgahta bıraktırmayacağım. Burada ürettiğiniz ürünleri sattığınız yerlerde sattırmadan önce size bir fiyat vereceğim. Bu fiyat ne biliyor musunuz? Bu fiyat satın alma garantisi. 10 liraya mal edilen bir ürün düşünün; tüccar geliyor size “10 liraya mal ettiğiniz ürünü 8 liraya alırım” diyor. Benim çiftçim oturup kara kara düşünüyor. Yahu ne yapacağız borç var, evladı okutuyoruz, hastamız var diyor ve ağlaya ağlaya o 8 liraya ürününü satıyor. Eğer belediye arada bir aracılık yaparsa ne oluyor? Bu arada biz bunu Ankara’da, Aydın’da, İzmir’de, Antalya’da yapıyoruz. Allah nasip ederse 31 Mart’tan sonra Balıkesir’de de yapacağız. Biz sizin ürettiğiniz ürünü 12 liraya alırız diyoruz. O fiyatı da biz uzmanlarla beraber belirliyoruz. Üretime bu garantiyi verirken öncesinden planlamasını yapıyoruz ve o planlamada fiyatını oluştururken ürünün verimini artırmak için bu bölgeye Ziraat Mühendislerini görevlendiriyoruz. Bakın bu konu çok önemli; bizim topraklarımız gerçekten çok verimli topraklar. Ama bunları işlemek, verimli kılmak akıllı tarımla mümkündür. Akıllı tarımı yapmak için de profesyonel destek almak lazımdır. O desteği de veriyoruz.
Ondan sonra benim çiftçim diyor ki “10 liraya mal ediyoruz, 8 liraya tüccara vereceğime Ahmet Akın oğlumu Büyükşehir Belediye Başkanı yaptım o da bize söz verdi, o bize zarar ettirmez, ben de ona bunu satarım” diyor. Öyle deyince tüccar bizden önce geliyor ve bizim 12-13 lira verdiğimiz fiyatı bizden daha fazla gelip sizden alıyor. Hemşerim bu iş böyle olur. Onun için buradan sesleniyorum; bakın bu işin partisi yok, bu ekmek, kazanç, üretim. O zaman ne oluyor? Bu memlekette üretilen ürün kazanıyor. İşte bunu yapacağız. Bizim aşevlerimiz var, sosyal yardımlarımız var. O bölgelerden sizin satamadığımız ürünler veya sizin satıp da bize vermek istediğiniz ürünleri biz alacağız, onları gerekirse sosyal yardım, gerekirse Balıkesir Molası diye projemiz var kuracağımız şubelerde kendimiz satacağız ya da bunları aşevlerimizde dağıtacağız. Bu milletin parasının, tırtıklı kuruşunun hesabını vereceğiz. Balıkesir Büyükşehir Belediyesinde harcamaların tamamını, bütün ihaleleri cam gibi göreceksiniz. İsrafa izin vermeyeceğim. İşte onun için diyorum ben Balıkesir Büyükşehir Belediyesinde siyaset olmasına izin vermeyeceğim. Herkes hizmetkar olacak, milletimizin hizmetkarı olacağız. İki kere iki dört neyse bu konu da böyledir açık ve net.
“10 SÜT MARKASIYLA ÇOCUKLAR SÜT İÇECEK”
Burası biz ne olduk? Belde olduk. Beldeyi kapattık mahalle olduk. Mahalleyi de yapamadık köy olduk. Bakın söyleyeyim size köylerimize mahalle tabelası takmakla olmuyor. Bu Bütünşehir Yasası ne biliyor musunuz? Bütünşehir Yasası aslında çiftçi için, kırsal için bir nimet. Bütünşehir Yasası olduğu zaman kentteki kalkınmayı kırsaldan başlatarak büyütmek asıl iş. Ben onu yapacağım. Kırsalı kalkındıracağız. Üretimi destekleyeceğiz.
Hayvancımızın süt üretimine sahip çıkacağız. Bu memlekette süt içme yaşına gelen evlatlarımızın her sabah kapısına 10 Süt markasıyla cam şişede günlük sütü Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz evlatlarımıza içirecek. Bu süt Balıkesir üretimi olacak. Ben istiyorum ki süt üreticim bu işi bırakmasın, et üreticim bu işi bırakmasın. Bakın bu iş kolay değil. Ben biliyorum ben Gönenliyim, orada doğdum büyüdüm. Bizim yukarı mahallede dedemin evinin yan tarafında damı olan Cemal Amca vardı. Cemal Amca’nın 2-3 büyükbaş hayvanı vardı. Onunla evlatlarını büyüttü, okuttu, evlendirdi. Şimdi o imkanlar yok, bitti. Girdi maliyetleri aldı başını gitti. Süt üretiyorlar, süt üreticisinin maliyetini dahi bilmeden fiyat belirliyorlar, İşte orada da ben yanınızdayım hemşerim.”