BALIKESİR Büyükşehir Belediyesi’nde kimin daire başkanı olduğu, olacağı, kimlerin görev dışı kalacağı, kimin atandığı, kimin alındığı beni hiç ilgilendirmiyor.
Çevremde, yedi – yirmi dört Büyükşehir Belediyesi’ndeki gelişmeler konuşuluyor. Bunların çoğu, eski Başkan Yücel Yılmaz’ın askerleri gibi çalışan daire başkanlarının halen göreve devam etmelerine yönelik tepkilerden oluşuyor.
Bir kısmıysa, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın, neden bu arkadaşlarla yola devam ettiği eleştirileri.
Bana sorduklarında, “ilgilenmiyorum” diyorum.
“Ahmet Akın neden böyle yapıyor” sorusuna, “vardır bir bildiği” yanıtını veriyorum.
***
KİMİN geldiği, kimin gittiği önemli değil. Bu şehirde yaşayanlar ve belediyelerden hizmet bekleyen yurttaşlar olarak, sorunların çözümüne bakarız biz. Ortak beklentilere yanıt verilip verilmediğine, belediyelik bir işimiz için gittiğimizde güler yüzle karşılanıp karşılanmadığımıza bakarız.
Başkanlara ve belediyelerdeki yöneticilere kolay ulaşıp ulaşamadığımıza bakarız.
Kısa sürede çözümlenecek bir sorunun geçiştirilip geçiştirilmediğine, samimiyete, kamu görevinin liyakatla ve hizmet aşkıyla yapılıp yapılmadığına falan.
Yoksa, o arkadaş bilmem hangi dairenin başkanı olmuş, şu arkadaş bilmem hangi birimin başına getirilmiş, bilmem kim görevden alınmış, başka birime gönderilmiş, önemli değil.
***
ŞU var ki; siyasetle gelen, siyasetle gitmesini bilmeli.
Ne beklerdi, olan biteni pürdikkat izleyen vatandaş?
Yücel Yılmaz Başkanlık görevini Ahmet Akın’a devrettiği gün, O’nunla birlikte Büyükşehir’de işbaşı yapan cümle idarecinin istifalarını vermelerini beklerdi.
Çünkü hepsi siyasetle geldi.
Kimisi başka kurumlardan getirildi, kimisi Yücel Yılmaz’ın Karesi Belediye Başkanlığı döneminde çalıştığı arkadaşlarıydı. Kimisi siyasi tasarrufla işbaşı yaptırıldı falan.
Hepsi de beş yıl boyunca Yücel Yılmaz yararına mesai yaptı. Açıkça söylemek gerekirse, kamusal sorumluluk ve görev anlayışından çok, siyasi bir tavır içinde oldular.
Şimdi, birkaç değişiklik dışında pek çoğu bulunduğu mevkiyi koruyor.
***
İÇLERİNDE en delikanlısı, hiç ummadığım halde, Yücel Yılmaz’ın Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı’nı yürüten Taner Korkmaz çıktı.
İstifasını verip görevden affını istedi.
Kankası vardı bir de, Bilgi İşlem Daire Başkanı İlker Şahin.
Yücel Yılmaz’ın derin analizcisi. Tüm enerjisini, Yücel Yılmaz’ı kağıt üstünde kazandıran anketlere, yazılımlara harcayan bir arkadaş.
“Ahmet Akın’la mesaiye devam ederim” demiş.
Bu ikili beş yıl boyunca Balıkesir’in tozunu attırdı.
(Bu arada son dakika gelişmesi olarak İlker Şahin’in görevine son verildiğini duyduk; söylenene göre Kent Estetiği Daire Başkanlığı emrine verilmiş.)
Neyse…
***
ŞİMDİ bakıyoruz; “yetmiş dört yıl sonra Belediye’de iktidar olduk, artık bizim dönemimiz” diye düşünen büyük bir kitle var Balıkesir’de.
Bu kitle, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde kendi çocuklarını görmek istiyor. Farklı farklı isimler gündeme getiriliyor.
Öncekiler sadakati önde tutuyor, liyakate pek bakmıyordu malum.
Şimdikilerin de aslında mevzuya liyakat tarafından baktığını sanmıyorum.
“Onlar gitsin, bizim çocuklar gelsin” istiyorlar.
E peki Ahmet Akın niye Yücel Yılmaz’dan kalan kadrolarla yola devam ediyor?
İşte onların yanıt bulamadığı soru bu.
***
GERÇEKTEN, Ahmet Akın niye eski kadrolarla devam ediyor?
Henüz bu soruya yanıt bulamadık. Ahmet Akın’a sorup yanıtını almak isteriz.
Tahminde bulunalım..
Beş yıl içinde yeni ilavelerle birlikte yığınla daire başkanlığı kuruldu. Bunların şube müdürlükleri falan da var. ‘Yetkili’ sıfatı taşıyanların alayını görevden alsan, dünyanın tazminatını ödemek zorunda kalacaksın. Üstüne bir de dava açacaklar, yüzlerce dava dosyası falan.
Yargı kararıyla göreve iade edilecekler; sonra dön başa…
Nasıldı Ahmet Akın’ın seçim şarkısı:
“Enerjiye bakın, hepimize yakın, on numara başkan Ahmet Akın…”
“Enerji benim işim” diyen Ahmet Akın’da gram enerji kalmaz!
***
PEKİ, Yücel Yılmaz’la birlikte gelen bu idareci arkadaşlar, siyasi talimatlar ve bağlılık gereği, şimdiki Büyükşehir yönetimini kilitleyip çalıştırmama yoluna gidebilir mi?
Mümkün.
Sonra siz acil bir işiniz için imza bekleyin, sorununuz için çözüm isteyin.. Gecikince, olmayınca, yapılmayınca, “Ahmet Akın da boş çıktı, hiçbir işimiz halledilmiyor” diye söylenin.
***
BU süreç beş altı ay böyle devam eder. Sonra taşlar yerine oturur.
Öncekilerde de aynısı yaşandı.
Biraz sabırlı olmak lazım, süre tanımak lazım, sağda solda bu mevzularda atar gider yapmamak lazım.
Selam ederim.