CHP’li Büyükşehir Başkanı Ahmet Akın, AK Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı karşılamaya gitmiş.
AK Parti cenahı, fotoğraf karelerinin arka planında küçük bir aksesuar gibi duran Ahmet Akın görüntüsü üzerinden yürüyor!
Kırmızıyla işaretlemişler ki Ahmet Akın’ın kafasını, düz bakanlar da görebilsin diye!
Ön planda ise, koltuğu Ahmet Akın’a kaptıran eski Büyükşehir Başkanı Yücel Yılmaz var… Her zamanki müstehzi sırıtmaları eşliğinde Cumhurbaşkanı’yla tokalaşıyor.
Bu fotoğraf karesi sosyal medyada falan gündem olunca.. Büyükşehir’in basın ekibi, ‘öznesi Ahmet Akın olan bir fotoğraf karesini servis ediyor.
Bir de hazır not ekliyorlar fotoğrafa.. Başkan Akın’ın siyasi nezaketinden falan dem vurup partiler üstü bir anlayışla şehri yönettiği algısı falan…
Partisinin önemi yok; yönettiğin şehri ülkenin Cumhurbaşkanı ziyaret ediyorsa, elbette gidip karşılayacaksın… Haa; sistem itibariyle Cumhurbaşkanı partilidir, önce kendi partisi ve partilisini dikkate alır, muhalefete mesafelidir, kavgalıdır, sevmez; bunun da önemi yok.
Adı üstünde, Cumhurbaşkanı!
Şehir protokolü karşılamaya gidiyorsa havaalanına, şehremini de gidecek. Gitmiş zaten.
GİTMİŞ ama, her attığı adıma dair görselleri sosyal medyada paylaşan Ahmet Akın, Erdoğan’ı karşılama görüntülerini neden paylaşmamış?
Ota çöpe paylaşım yapan, milleti sarılıp öperken çektirdiği fotoğrafları, videoları herkesin gözüne sokan Ahmet Akın.. Cumhurbaşkanı’nı karşılama fotoğraflarını falan niye paylaşmamış?
Güya AK Partililer görüntü almasına izin vermemiş; Cumhurbaşkanı’nın güvenlik ekibi uzaklaştırmış.. Öyle diyorlar.
E o zaman Ahmet Akın’ın, Erdoğan’a “hoş geldin” derken çekilen fotoğrafı için deklanşöre kim bastı?
Büyükşehir’in basın ekibi, Ahmet Akın’a arka plan aksesuarı muamelesi yapıldıktan sonra harekete geçiyor.
***
ÇOK büyütülecek bir mevzu değil ama, millet konuşuyorsa biz de düşüncelerimizi paylaşalım dedik.
Sormak lazım:
Ahmet Akın, Cumhurbaşkanı’nı karşılama töreninde çekilen fotoğrafları sosyal medyada neden paylaşmadı?
Erdoğan’ın elini sıkıp “hoş geldin” demenin, CHP cephesinde yaratabileceği tepkiden mi çekindi?
Millet mevzunun yaygarasını yapınca, durumdan vazife çıkarıp “siyasi nezaket” paylaşımları yaptırdılar kimi medyacılara.
“Cumhurbaşkanı’nı karşıladık, şehrimize hoş geldin dedik” diye bir not düşersin, tokalaşırken çekilen resmi korsun sayfana; millet görür.. “İşte siyasi nezaket budur” şeklinde yorum yapar.
Ne kadar nezaket sahibini olduğunu, basın ekibine yazdırıp medyaya servis ettirmezsin yani.
DİKKATİMİ çeken bir başka mevzu..
Ahmet Akın, yılbaşı günü pek çok ziyaret yapmış.. Gençlerle, yaşlılarla, mesai arkadaşlarıyla, esnafla, vatandaşlarla görüşmüş, yeni yıllarını tebrik etmiş.
Her zamanki sarılmalı, öpmeli, bol gülücüklü fotoğraflar.. Sosyal medyada boy boy paylaşılıyor.
Aynı akşam her yılbaşında düzenlenen Mekke’nin Fethi Gecesi’ne de katılıyor Ahmet Akın.
Her ziyaretin, her atılan adımın fotoğrafı var; Mekke’nin Fethi Gecesi’nden tek kare yok!
Pardon bir kare var; Altıeylül Belediyesi paylaşmış.. Biz de onların sayfasından aldık.
Ahmet Akın, “herkese yakın”, “Balıkesir Ailem” sloganlarıyla muhafazakarları da kucaklıyor, iktidara muhalefete bakmadan “partilerüstü siyaset” falan diyor ama..
Yine de kendi tabanının tepkisinden çekiniyor belli ki.
Amma ve lâkin, yeni yılın ilk sabahında Zağnos Paşa Camisi’nden görüntü veriyor.
Üç ayların başladığı gün, “yeni yılın ilk sabah namazını Paşa Camii’de kıldık” pozu veriyor.
Bittabi bunu da paylaşmıyor; bir ajans aracılığıyla medyaya servis ediliyor.
Akın’ın Zağnos Paşa’nın türbesinde dua ederken çekilen fotoğrafında, Saadet Partisi’nin İl Başkanı Abdülkadir Durmaz da var. Seçim boyunca adım adım Ahmet Akın’la birlikte yürümüştü.. CHP İl Başkanı Erden Köybaşı’dan bile daha çok seçim çalışması yapmıştır Ahmet Akın’la.
Bir anlamda yol arkadaşı, dava arkadaşı havası var aralarında.
Altılı Masa muhabbetiyle başlayan yakınlaşmanın tezahürü olsa gerek.
BİR tespitimi paylaşıp bitireyim.
CHP’de üç dönem milletvekilliği, bir dönem Genel Başkan Yardımcılığı yapan.. Önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sağ kolu, sırdaşı.. CHP iktidarında bakanlıkla taltif edileceği açıklanan Ahmet Akın…
CHP’lilerden çok, muhafazakar kesimle daha iyi anlaşıyor.
Ayrıca milliyetçi – muhafazakar kesimle de fazla mesai yapıyor. Hem öyle bir mesai ki; İYİ Parti’den koparıp CHP saflarına kattığı eski İl Başkanı Özlem Ural’la yol yürürken, aynı partinin mevcut İl Başkanı Hasan Fehmi Yörük’ü de Büyükşehir’in etkinliklerinde ön plana çıkarıp “birlikte yürüyoruz” mesajı veriyor.
Buna benzer sayısız örnek veririz, Akın’ın milliyetçi – muhafazakar kesimle daha kolay anlaştığına dair.
Seçim zamanında AK Partililiği tescilli vatandaşların, CHP konvoylarında bayrak salladığını da gördü bu gözler.
Gerçi işin o kısmı AK Partili Yücel Yılmaz’la Yasin Sağay ikilisine tepkinin, öfkenin tezahürüydü ama.. Ne olursa olsun…
Eskinin Demokratlarını, Doğruyolcularını, Anavatanlılarını da destekçi hanesine katmış bir profesyonel siyasetçiden söz ediyoruz.
Tek sıkıntı, kendi partisinin tabanında bu ilişkilerin gördüğü – göreceği tepki!
“Balıkesir Ailem, Ahmet Akın – Herkese Yakın” sloganları bu tepkiyi göğüslemeye yetmiyor.
Selam ederim.
****************************
Milikuvvetler’i açalım artık!
YAZ aylarında başlayan caddeyi trafiğe kapatma uygulaması devam ediyor.
Cumartesi – Pazar günleri caddenin giriş çıkışlarına bariyer koyup araç geçişlerini yasaklıyorlar.
Sıcak günlerde, Büyükşehir’in orkestraları mini konserler veriyordu akşamları.
Şimdi bir etkinlik yapılmıyor.
Caddeyi hafta sonları kapalı tutmanın bir anlamı kalmıyor!
Şehir trafiğini görüyorsunuz; günün her saati ana arterler kilitleniyor. Millikuvvetler’in kapalı tutulması, Çarşı bölgesi trafiğini zora sokuyor.
Caddeyi araç trafiğine kapatma kararını Büyükşehir veriyor. Bu işlere İl Trafik Komisyonu bakardı eskiden. Belediyeler de, o komisyonun kararlarına göre hareket ederdi.
Bir de çok anlam yükledikleri bu caddeyi allayıp pullamak, süsleyip aydınlatmak gibi bir görev tanımı oluştu Büyükşehir’de.
Direkler, ağaçlar, binalar, caddenin tamamı ışıklandırılmış durumda.
Anafartalar’a dönüp bakan yok; Kızılay’ı dikkate alan yok. Varsa yoksa Millikuvvetler!
Geçen gün sığırcıkların ettiğini gördünüz. Kuş sürülerinin hareketliliği, Alfred Hitchcock ‘un ‘Kuşlar’ filminden bir sahneyi andırıyordu.
Fena halde pislettiler.. Cadde boydan boya kuş dışkısıyla kaplandı.
Neden gidip Kızılay Caddesi’ne falan yapmadılar da, Millikuvvetler’i tercih ettiler?
Cadde ışıklandırmasını abartmanın karşılığı olabilir mi? Işıkların yaydığı ısı enerjisi, kuşlarda ters etki yaratmıştır belki; bunu biz bilemeyiz, bilim insanları bilir.
Velhasılı, şehir trafiği sıkıntıda. Çarşı trafiği kilit… Bir etkinlik falan da yoksa; hafta sonları kapatmayın artık şu caddeyi.