Ahmet Akın bizim zeytini de cips yapıp 41 dolardan satar mı?

Zeytinci bir okurumuzdan mesaj: “Ahmet Akın her şeyin alımını yapıyor ama zeytin bir türlü aklına gelmiyor herhalde. Ya da bamyada olduğu gibi zeytin için Amerika’dan kendilerine henüz alım haberi ulaşmamış olabilir. Bekliyoruz, Zeytin Cipsimizin de 41 dolara satılacağı günleri…”

zeytin-cipsi

 

Tarlada kalma olasılığı çok düşük, alıcısı hazır, fiyatı yerli yerinde, üretenin, tüccarın, alanın, satanın, aracının zarar etmediği, tezgahtaki satış fiyatlarıyla yalnızca tüketicinin cüzdanını yoran bamya, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin söz verip de satın aldığı ilk mahsuldü.

Büyükşehir’den üreticiye destek! kilosu 90 liradan bamya alınacak

Gömeçli üreticilerden 10 ton bamya satın alan, ürünü cipse dönüştürüp paketi 41 dolardan ihraç ettiğini söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, bamya üzerinden gayet güzel PR yaptı.

Bamya tamam.. Sırada nohut, fasulye, susam var…

Sonrasında, tıpkı bamya gibi yine üreteni zarar ettirmeyen, alıcısı satıcısı hazır ürünlerden olan susama yöneldi Büyükşehir. Sındırgı’da davullu zurnalı bir törenle 40 ton susam satın alındı.

Büyükşehir bamyadan sonra susam işine giriyor!

Piyasa değeri 95 lira olan susam için kilo başına 125 lira ödendi. Böylece, üretici kiloda 30 lira fazla kazanç sağlamış oldu.

Bamya, susam gibi garantili mahsulleri satın alan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, üreticiyi zarar ettirmesi muhtemel ürünlerden uzak duruyor nedense. Tarlada kalma olasılığı yüksek ürünler yerine, piyasası olan ürünleri tercih ederek bir anlamda ‘garantici tüccar’ gibi davranıyor.

Buraya kadar durum böyle.

Şimdi, zeytin üreticisi bir okurumuzdan gelen mesajı paylaşalım sizlerle.

Zeytinci okurumuz, bir markanın kavrulmuş zeytin paketlerinin yer aldığı bir fotoğraf göndermiş; altına şu notu düşmüş:

 

 

“Ahmet Akın her şeyin alımını yapıyor ama zeytin bir türlü aklına gelmiyor herhalde. Ya da bamyada olduğu gibi zeytin için Amerika’dan kendilerine henüz alım haberi ulaşmamış olabilir. Bekliyoruz, Zeytin Cipsimizin de 41 dolara satılacağı günleri…”

 

 

Ne diyor şair: “Beklemek bizim yaşamımız / Vapur beklemek / gün beklemek / insan beklemek / çiçeklerin açmasını / gecenin geçmesini / sayfaların dolmasını beklemek…”

“Beklemek sayrılığa dönüşmesin” diye devam ediyor dizeler…

Bir de Samuel Beckett’in ‘Godot’yu Beklemek’i vardır, bilirsiniz. Yenik insanların bilinmeyen bir kişi veya nesneyi bekleyişini konu alır. Olmayacak duaya amin demek gibi bir şey belki de.

Zeytin üreticisi okurumuz, Ahmet Akın’ın zeytinle ilgili politikasını, tavrını soruyor ya.. Yanıtını, Godot’yu bekler gibi mi bekleyecek sizce?

Gerçi zeytin hasat günlerinde, zeytin, zeytincilik, zeytinyağı üretimine ilişkin çoook söz verdi Başkan Akın. Bunlardan biri de Zeytincilik Enstitüsü kurmaktı. Büyükşehir bünyesinde bir Zeytincilik Enstitüsü kurulacak; bakalım ne zaman kurulacak, nasıl kurulacak, işlevi ne olacak.

Enstitü konusu uzun vadeli bir çalışma sonuçta.

Kısa vadede, ‘cips’ işini soruyor vatandaş; “bizim zeytinleri de cips yapıp 41 dolardan satar mı acaba” ironisi yapıyor. 

Zeytinin de çıtırı yapılıyor bittabi. Çiziği, salamurası, kırması falan bilinen klasik usüller. Son zamanlarda ızgarasını da yapıyorlar, turşusunu da kuruyorlar, onlarca farklı şekilde soframıza gelebiliyor yani. Tercih vatandaşın.

Zeytin çıtırında kullanılabilecek baharat çeşitlerinden de bahsetmek gerekir şimdi ama, yazı uzamasın, moraller bozulmasın, canlar sıkılmasın.

Şu soruya yanıt bekleyelim şimdi…

“Godot’yu bekler gibi mi bekleyelim, Bülent Ortaçgil’in ‘Beklemek’ şiirini mi ezberleyelim?”

 

Exit mobile version