6 Ekim, Edremit Körfezi’nde meydana gelen 6.8 şiddetindeki büyük depremin yıldönümü. 6 Ekim 1944’de yaşanan deprem felaketi bölgede geniş çaplı bir yıkım yaratmış, 73 vatandaş hayatını kaybetmiş, 2 bin 200 civarında bina hasar görmüştü. Seksen yıl önceki depremin yıldönümünde, bölgenin depremselliğine dikkat çeken Edremit Çevre Derneği Başkanı Kubilay Saygın Öztürk, yetkililerin önlem almak yerine işi akışına bıraktıklarını ileri sürdü.
Edremit Çevre Derneği Başkanı Kubilay Saygın Öztürk, “Bir kere daha, seçilmiş veya atanmış tüm yöneticileri depreme hazırlık konusunu ciddiye almaya ve görevlerini yapmaya davet ediyoruz.. Depremden sonra yapılacaklar için kağıt üzerinde hazırlık yapmak yerine, bugün hemen hiç vakit geçirmeden kentlerimizi depreme hazırlıklı hale getirmek gerekiyor” dedi.
“ÖNLEM ALMAK YERİNE İŞİ AKIŞINA BIRAKIYORLAR”
Öztürk, sosyal medya hesabında şu uyarıları yaptı:
“6 Ekim 1944 tarihi, Edremit Körfezi ve çevresi için hatırlaması üzücü ama çok da gerekli olan bir gün.. O tarihte, sabah 05.34’de meydana gelen 6.8 şiddetindeki Edremit Körfezi Depremi 20-25 saniye kadar sürmüş ve 250 km. çapındaki bir alanı etkilemişti. 73 ölü, 300 kadar yaralı ve 2.200 civarında bina hasarıyla atlatılmış o büyük deprem.
Bugün ise çok daha kalabalık bir yapılaşma var Körfez çevresinde, çok daha fazla nüfus yoğunlaşıyor özellikle yaz aylarında. 1944’deki yıkıma sebep olan fay hattı ise 79 senedir stres biriktirmeye devam ediyor.
Üstelik bu sene yaşanan ve dokuz ilimizi etkileyen Şubat depremleri de çok canımızı yaktı. Can kayıplarının ve yıkılan şehirlerin etkileri de hala devam ediyor. Fakat İstanbul’da, İzmir’de yoğun çalışmalar görülürken benzeri bir felaketle karşılaşmamak için, Körfez’deki bütün yerleşimlerde “Depreme Hazırlıklı Kent” için sadece laf üretiliyor ama hiçbir şey yapılmıyor..! Önlem almak yerine, işi akışına bırakmak tercih ediliyor sanki.
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi mevcut binalarda “hızlı tarama” yapmaya yanaşmıyor. Binasına güvenmeyenlere, özel kuruluşlara test yaptırmalarını tavsiye ediyor sadece. İlçe belediyeleri ise fay hattı üzerinde veya depremde sıvılaşma özelliği bulunan alanlarda inşa edilmiş yapılara yönelik bir uyarı sistemi bile geliştirmiyor. Kentsel dönüşüm veya bina güçlendirme kampanyalarına öncü olma hususu belediyelerin gündeminde bile yok. Kaçak katların yıkılması, kolon ve kirişlerine müdahale edilmiş olan binaların mühürlenmesi gibi önlemler ise bu coğrafyada hiç duyulmuyor. Edremit Belediyesi mesela, kurulacağını söyleyip durduğu “afet birimini” bile unutmuş görünüyor. Fakat zeytinlikler kesilip beton dökülüyor, Dalyan’dan geriye kalanı satmak için canhıraş bir çaba gösteriliyor, Çıkrıkçı Ovası’nda ise paylaşım savaşları yapılıyor..
Bir kere daha, seçilmiş veya atanmış tüm yöneticileri depreme hazırlık konusunu ciddiye almaya ve görevlerini yapmaya davet ediyoruz.. Depremden sonra yapılacaklar için kağıt üzerinde hazırlık yapmak yerine, bugün hemen hiç vakit geçirmeden kentlerimizi depreme hazırlıklı hale getirmek gerekiyor.”