MEYDAN / TARIK SÜRMELİOĞLU
Sponsorlu işler!
SOSYAL medyada çok görürsünüz; bazı paylaşımların en üstünde ‘sponsorlu’ ifadesi yer alır.
Beleş paylaşımları herkes görmez. Takipçilerinizin bir kısmı görebilir.
Sponsorlu çıkınca, sizi takip etmeyenlerin önüne de korlar, bedeli mukabil paylaşımları.
Yani, ödemesi yapılan paylaşımla beleş paylaşım bir olmaz!
Bu sayede daha çok takipçi kitlesi elde edersiniz. Hiç tanımayanlar tanımış olur. Sizden, firmanızdan, ürünlerinizden haber olurlar.
Beleş paylaşımlara üç beş beğen tıkı; sponsorlu olanlara yüzlerce, binlerce beğeni.
E normal tabi; sosyal medya platformu da ticarethane neticede. Beleşçilerle nereye kadar döndürecek çarkı?
***
SEÇİM işlerinde de oluyor bu sponsorlu çıkışlar.
Daha çok yerel seçim sürecinde karşılaşılan bir durum.
Belediye başkanları seçilecek.. Şehirleri yönetecek adamlar.
Projelerini anlatacaklar, vaatlerini sıralayacaklar, halka dokunacaklar.
Oraya konvoy, buraya miting, şuraya mahalle hayrı..
Hediyeler, eşantiyonlar, bayraklar, broşürler, afişler..
Açık hava reklamları!
Medya ile ilişkilere ayrılacak kaynak.
Otobüs minibüs giydirmeler…
Eh, halkın karşısına çıkıyorsun; her gün aynı ceket pantolonla olmaz ki, ayıp.
Giydirdiğin otobüsün bir köşesinde, elbise dolabın olmalı.
Çocuklara şeker balon, büyüklere kalem çakmak, kadınlara yemeni, erkekleri namaz takkesi, tesbih…
Dijital çağdayız şimdi; binaların dış cephesini kaplayan dijital ekranlara reklam vermek lazım.
Yol boylarındaki billboardlar, refüjlerdeki raketler, kaldırımlardaki totemler boş kalmasın aman!
Peşine takılacak araçların mazotu, benzini de var…
Sabahtan gece yarısına kadar aç karnına peşinde dolaşmaz insanlar; ekibi iyi doyurmak, beslemek, güçlü tutmak lazım gelir.
***
SOSYAL medyadan adaya dair olmadık şeyler yazıp sinir bozan tipleri de hesaba katmalı!
“Gel gel” yapanlardır onlar.
Şimdi, atılacak bir kuru iftirayla, paylaşılacak bir dedikoduyla, bire bin katıp anlatılan bir vukuatla ilgili yapılacak en küçük bir paylaşım, direkt seçimi etkiler yani.
Ne yapacaksın o zaman; “gel gel” çağrısına uyup gideceksin.
Artık pazarlık işi aranızda…
***
HA işte, görüyorsunuz masrafı.
Beş yıllığına belediye başkanı seçilmek için kırk takla atmak yetmiyor; dünyanın en yetenekli insanı olmanın da çok anlamı yok. İpi göğüslemek, bedel ödemeyi gerektiriyor.
O halde kendine güvenen çıkacak piste; cebinde parası olmayan çulsuzların seçim arenasında işi ne?
***
E PEKİ canım abim, bu yarışa giren arkadaşların hepsi memleketin en zenginleri arasında mı yani?
Çoğu sen ben gibi yaşayan arkadaşlar.. Seçim mesarifini kendi bütçeleriyle karşılamaları mümkün mü?
Mümkün olanlar vardır elbet.. “Satarım iki daire, seçim için harcarım” diyenler falan.
İki dairenin satışından elde edilecek parayla da yarışı borçsuz bitirmenin imkanı yok elbet.
Bankadaki birikimin, evdeki ziynetler, uçup gider.
Yetmez!
Kredi falan çekmek zorunda kalırsın. Yüksek faizle geri ödersin.
Harıl harıl çalışan fabrikaların olsa ne olacak; bu seçim işlerine para dayanmaz!
***
HAZİNE desteği alan partilerin, illerde, ilçelerde çıkaracakları adaylar için özel bir bütçe ayırma durumları da olmuyor. Gelen paranın küçük bir bölümü partilerin il – ilçe örgütlerine “masraflarınızı karşılayın” diye gönderiliyor. Devede kulak bile değil.
***
İŞTE bu durumda sponsorlar devreye giriyor!
Destekçiler yani.
***
ZENGİN ve cimrilikleri tescilli nice kelli ferli abi, bir bakıyorsunuz, şu partinin belediye başkan adayının kampanyasına milyonları saymış.
Bilmem hangi holdingin patronu, bilmem hangi şirketin sahibi, şu fabrikatör, bu sanayici…
Bittabi büyük işler kotaran müteahhitler!
Bir bakmışsın, kampanya sandığında deste deste para birikmiş.
Kolay para kolay harcanır. Sponsorlardan sağlanan destekle çok daha renkli, şenlikli kampanyalar organize edilir. Harcamada sınır olmaz.
En çok harcayan kazanır!
Biz de zaten milletçe zengini severiz. Parası çok, harcaması bol olsun… Fakirle işimiz olmaz.
***
AMA sormak lazım; yanıtını alamayacak olsak da…
Bu sponsor milleti, neden durduk yerde milyonlarca lirayı adayların eline sayar?
Çok sevdiklerinden mi?
“Bizim parti kazansın” diye mi?
Memleketin hayrına bir iş yapmış olmak için mi?
***
HİÇBİRİ değil!
Destekledikleri parti ve aday kazandığında, verdikleri desteğin karşılığını misli misli alabilmenin yoludur bu sponsorluk işi.
Yani, sizim çok sevdiğiniz, seçilmesini istediğiniz, destek verdiğiniz, kazandığında çok mutlu olacağınız aday arkadaş, seçim yarışında ipi göğüslemek için olmadık tavizler vermiştir artık.
Tavizsiz olmaz!
Ya büyük işlerin büyük ihaleleri.. Ya büsbüyük imar işleri.. Daha büyük kazanç beklentileri..
Değersiz araziye değer katan büyük imar oyunları…
Sponsor dediğin büyük düşünür yani.
Selam ederim.