12 YIL ÖNCE İŞLENEN CİNAYETİN DAVASI GÖRÜLMEYE BAŞLANDI

Balıkesir’in Savaştepe ilçesine bağlı Karacalar Kırsal Mahallesi’nde 12 yıl önce iki kuzenin öldürülmesiyle ilgili ilk dava görülmeye başlandı. 21 Mart 2006 tarihinde okula gitmek için evlerinden çıkan Büşra Karabacak ile Tuğçe Yıldırım kuzenlerin katil zanlılarının yargılanması 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.

Kuzenlerin aileleri ile birlikte Balıkesir Adliyesi önünde basın açıklaması yapan ailelerin Avukatı İbrahim Erenci, Adli Tıp Kurumu’nun verdiği raporların yanlış değerlendirildiğini belirterek davayı açtıklarını söyledi. Avukat İbrahim Erenci olaydan 44 gün sonra bulunan Büşra ve Tuğçe’nin tırnak aralarından çıkan DNA’ların şüphelilerin örnekleriyle ayrıştırılmadığını ileri sürdü. Olayla ilgili olduğu düşünülen S,Y. Ve A.Y’nin DNA’larının Adli Tıp Kurumu’nun verdiği raporda mağdurların tırnaklarının arasından çıkan dokularla uyuşmadığı belirtilerek şüpheliler serbest bırakılmıştı.

12 yıldır dava açılmadı

Balıkesir Adliyesi önünde basın açıklaması yapan ailelerin avukatı İbrahim Erenci bugüne kadar olayla ilgili davanın açılmadığını belirterek, “Bugün yapılacak ilk duruşma. Bugüne kadar dava açılamadı çünkü elde maddi delil yoktu. Yani delilden kastımız şu; DNA profilleri vardı. Ancak Adli Tıp Kurumu bize erkek soy bağını gösteren kromozom tamam örtüşüyor, Seyhan Yakar, Ayhan Yakar tamam diyor. Ama kimliklendirmeye gidildiğinde loguslar uyuşmuyor diyordu. Yani bu şahısların erkek soy bağı içinden olan birileri bu suçu işlemiştir, bunlar değil diyordu. Oysaki değerlendirme hatasının şurada olduğunu görüyoruz; Tuğçe ve Büşra’nın DNA’ları Adli Tıp literatüründe ifade biçiminde birbirlerinin üzerine aktığı söyleniyor. Bunlar ayıklanmamış, ayıklanmadığı için de bir tülbentin üzerinden gerçeğe bakmaya çalışmışlar, net görememişler. Değerlendirme hatası bu noktadadır. Yani şeni bir kan örneği, DNA örneği alınmamıştır. Yapılan hatalı değerlendirme neticesinde bu şahıslar bugüne kadar ellerini kollarını sallayarak gezdikleri gibi, tutuklandıktan sonra da 5’inci İhtisas Dairesi’nin ‘bizim raporumuz doğrudur’ şeklindeki beyanı salıverilmelerine neden olmuştur. Biz bu çelişkinin de giderilmesi için yine Adli Tıp Kurumu’na başvurduk. Adli Tıp İhtisas Kurulu ki bunun üstünde daha bir şey yok. Adli Tıp İhtisas Kurulu da bize ‘verdiğimiz ilk rapor doğrudur’ dedi” diye konuştu.

Adli Tıp Kurumu’nun raporlarına inanmıyorum

Avukat İbrahim Erenci mahkemede şüphelilere verilen DNA raporlarının iyi değerlendirilmediğini ileri sürerek davayı açtıklarını ifade etti. Avukat İbrahim Erenci’nin açıklamasının ardından olay günü hayatını kaybeden Tuğçe Yıldırım’ın annesi Ayşe Yıldırım da Adli Tıp Kurumu’nun verdiği raporlara inanmadığını söyledi. Ayşe Yıldırım, “Bunların verdiği rapora en başından beri ben inanmadım. Çünkü katil yok, DNA testi çocuklarda çıkıyor, doku var ama katil yok. İkincisi çocuğun birinin ölüm nedenini veremiyor. Nasıl veremez? Biz Adli Tıp’a güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz. Vermediği için ben bunların verdiği rapora zaten inanmadım, yine de inanmıyorum” ifadelerini kullandı.

 

Basın toplantısına Büşra’nın annesi Hanife ve babası Mustafa Karabacak, Tuğçe’nin annesi Ayşe Yıldırım ve babası Yüksel Yıldırım ile akrabaları katıldı.

Exit mobile version