Urartular döneminde yapıldığı tahmin edilen kale, kanyonun ortasındaki sarp kayalıkların üzerindeki konumuyla dikkati çekiyor.
Gizli giriş kapısı bulunan kale, farklı manzarasıyla yazın olduğu gibi kışın da ziyaretçi ağırlıyor.
Bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği noktalar arasında yer alan kalenin çevresindeki kanyonlar, dağcıların da rotası arasında bulunuyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Dede, AA muhabirine, Şeytan Kalesi’nin bölge turizmi açısından son derece önemli potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Bu potansiyeli değerlendirmek için Vali Hayrettin Çiçek’in öncülüğünde çeşitli çalışmalar yürüttüklerini ve proje hazırladıklarını anlatan Dede, “En önemli çalışma, kalenin artık köy tüzel kişiliğinden çıkarılarak Kültür ve Turizm Bakanlığına devri oldu. Buranın restorasyon projesi dosyası, yatırım programına alınması için Bakanlığa sunuldu. Bu, restorasyon için önemli bir adım.” dedi.
Restorasyonun tamamlanmasıyla Şeytan Kalesi’nin Karaçay Kanyonu ile değerlendirileceğini belirten Dede, “Burası her türlü aktivite ve etkinliğe müsait bir kanyondur. Dağcılıktan yürüyüş rotalarına, hidroterapiye kadar birçok etkinlik yapılabilir. Birçok açıdan önemli potansiyele sahip. Çaplı ve sistematik hareket etmemiz lazım. Kale şu mevcut hali itibarıyla yılda yaklaşık 60 bin turist ağırlıyor. Kış dahil olmak üzere günlük öyle an oluyor ki 35-40 kişi uğruyor. İnanç turizmi açısından da önemli bir bölge.” ifadelerini kullandı.
“Konumu itibarıyla tarihi gelişmelerden büyük ölçüde etkilendi”
Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Suat Vural da kalenin konumu ve mimari özellikleri bakımından Urartu kalelerini andırdığını dile getirdi.
Tarih boyunca Şeytan Kalesi’nin birçok akına maruz kaldığını söyleyen Vural, şunları kaydetti:
“Kafkasya ile Anadolu arasında tabii bir güzergah durumundaki Kür Vadisi’nde yer almaktadır. Yukarı Kür boyunun en önemli ve müstahkem kalesidir. Konumu itibarıyla tarihi gelişmelerden büyük ölçüde etkilenmiştir. Pers, Makedonyalı ve Selevkos istilalarına uğramıştır. Milattan önce 2. yüzyılda bir süre Arakses Krallığı’nın hakimiyetinde kalan Şeytan Kalesi, milattan önce 1. yüzyıldan itibaren Roma İmparatorluğu’na katılmıştır. Milattan sonra 1. yüzyılda Roma hakimiyeti zayıflayınca, Partlar ve daha sonra da Sasanilerin kontrolüne geçen kale, zaman zaman Sasaniler ile Bizanslılar arasında el değiştirmiş. Milattan sonra 359 yılından itibaren Avrupa Hun boylarının akınlarına uğramıştır.”