Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Üyesi Hikmet Kanık’ın kaleme aldığı ‘Yargıtay Uygulamasında Kira Hukuku Davaları’ isimli kitap raflarda yerini aldı. Balıkesir’in Bigadiç ilçesinden olan Kanık kitabında, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle başta kira sözleşmelerinde yaşanan uyuşmazlık konularını ele alırken Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin emsal kararlarını da açıklamalı olarak çözümlemeye çalıştı.
Kitabın yazımında desteklerini esirgemeyen ve emsal kararların ortaya çıkmasında emeği geçen çalışma arkadaşlarına ve ailesine teşekkür eden Hikmet Kanık, ”Kira Hukuku Davaları” isimli kitabının hukuk camiasına hayırlı olmasını diledi. Kanık, kitabında kira sözleşmelerinin yanı sıra uyarlama, alacak, tazminat fesih ve tahliye ile bedel belirleme konularından da bahsetti.
Kitabında, özellikle kira sözleşmelerinde yaşanan uyuşmazlık konularının ele alınmasının kiracı ile mülk sahiplerine rehber olacağını kaydeden Hikmet Kanık, “Özellikle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun yürürlüğe girmesiyle ülkemizde kira sözleşmeleri için yeknesaklığın sağlandığını söyleyebiliriz. Bu çalışmada kira sözleşmesi ve bu sözleşmenin unsurları ile uygulamada çok sık karşılaşılan kira uyuşmazlık konuları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine aykırılığı bulunmayan önceki kanun dönemi ile bu yeni kanun dönemindeki Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin emsal kararları, hukuk öğretisi ışığında açıklamalı olarak çözümlenmeye çalışılmıştır” ifadelerini kullandı.
“Pandemi özellikle iş yeri kira sözleşmelerini olumsuz etkiledi”
Pandemi döneminde kira sözleşmeleriyle ilgili birçok sıkıntı yaşandığına dikkat çeken Hikmet Kanık, “2019 yılı Aralık ayında ortaya çıkıp tüm dünya ile birlikte ülkemizi de 2020 yılı Mart ayından itibaren etkileyen COVİD-19 salgınının özellikle iş yeri kira sözleşmelerini ağır şekilde etkilediği görülmekte olup bunun daha ne zamana kadar devam edeceği ise belirsizdir. Bu salgın döneminde sözleşmelerin tüm olumsuzluklara rağmen ayakta tutulması sosyal barışın ve ekonomik hayatın idamesi için aşırı önem arz etmektedir. Bu sebeple TBK m.138 de düzenlenen aşırı ifa güçlüğü nedeniyle sözleşme şartlarının uyarlanması konusu bu eserimizde Yargıtay’ın önceki dönem emsal kararları ışığında incelenmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
