Benim dünyam kitaplarım

Hilmi DUYAR /POLİTİKA/ Fatma Tekbıyık, 5 yıl sınıf, 28 yıl beden eğitimi  olmak üzere toplam 33 yıl öğretmenlik yaptı. Hem çocukların belleklerini, hem gençlerin bedenlerini eğitti. Emekli olmak öğretmene yakışmazdı. O da öyle yaptı. 2008 yılında kitap kulübünü devraldı, 15 yıldan bu yana çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için çabalıyor. Benim dünyam kitaplar diyen Fatma öğretmen, yıllık 150 lira ödenti ile 13 bin 500 kitabı kitapseverlerin hizmetine sunuyor.

 

 

Fatma Tekbıyık, babasının 4 çocuğu okutma mücadelesi içinde evlerinde, gazeteyi, Hayat ansiklopedisi ve Türkiye ansiklopedisini eksik etmediğini, kendisine ve kardeşlerine sürekli kitap okuma telkininde bulunmasıyla kitapları sevmeye başladığını söyledi. Fihrist kullanmayı ilkokul beşinci sınıfta öğrenen Fatma öğretmen, Necati Öğretmen Okulu’nda öğrenim görürken, yaz tatillerinde dünya klasiklerinden 5 kitap okuma ödevi verilmesiyle birlikte kendisinde kitap okuma tutkusunun başladığını açıkladı. 33 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 2003 yılında emekli olan Tekbıyık, “Necati Öğretmen Okulu’nda çok kıymetli, çok vasıflı öğretmenler tarafından yetiştirildik. Lise 3’üncü sınıfta hepimizi bıraktılar. Ya yaşımızı küçük buldular ya da öğretmenliğe hazır olmadığımızı gördüler. Bir yıl geç mezun olduk. O dönem bize yaz tatillerinde 5 dünya klasiği okuyacaksınız diye ödev veriyorlardı. Drina köprüsünü orada okudum. Sefilleri, o tatil günlerinde okudum. Böyle bir kitap okuma alışkanlığım var” diyerek kitap sevgisinin temelini anlattı.

 

 

Kitap Kulübünü eniştesinden devraldı

Sahip olduğu Kitap Kulübü’nün öğretmen okulundan arkadaşı, daha sonra eniştesi olan İbrahim Gümüştaş’ın eseri olduğunu hatırlatan Fatma öğretmen, devir işlemlerinin nasıl olduğunu şöyle anlattı:  “İbrahim Gümüştaş okul arkadaşımdı, daha sonra kız kardeşimle evlendi. Emekli olduktan sonra Kitap Kulübünü kurdu, belli bir süre sonra çalıştırdıktan sonra satmak istediğini belirtti. Değerli kitapların heba olmamasını istiyordu. Bana teklif etti. 2009 yılında Kitap Kulübünü 7 bin kitapla devraldım. Bankadan 21 bin lira kredi çekip kitapları satın aldım. Şimdi kitap sayım 13 bin 500” dedi.

 

 

Son yıllarda kitap okuyucusu azaldı.

 İlk dönemlerde yıllık 20 lira ile üye kaydettiğini çok fazla okuru olduğunu, zamanla okur sayısının düştüğünü hatırlatan Fatma öğretmen, .”Emekliler, gençler, çocuklar kitap okuyorlardı. Gittikçe kitap okuma sayısı azaldı. 500 abone ile başladım, yıllık üyelik aidatı 150 lira olmasına rağmen şimdi abone sayım 65’e düştü. Günümüzde 2 kitaba 150 lira veriyorsunuz. Kitap okurunun azalması beni üzüyor ama işe maddi açıdan yaklaşmadığım için rahatsız etmiyor. Kulübün kirasını, elektrik su parasını çıkarıyor, bu da bana yetiyor.  Çocukları, gençleri, kazanmak istediğim için, onlara kitap okumayı sevdirmek için mücadele ediyorum. Kitap kulübü beni çok dinlendiriyor. Burada huzur buluyorum. İnsanlara daha anlamlı kitap okumaları için ikna ettiğimi sanıyorum. Çocuklara kitap okumayı sevdirdiğimde, kitap okumayı fark ettirdiğimde çok mutlu oluyorum” diye konuştu.

 

 

Çocukları telefondan kurtarın diyen anne babalar geliyor

Fatma Tekbıyık, kitap okumamayı internet ve telefonlar etkilediğini vurguluyor. İnternet ve cep telefonlarının doğru kullanıldığında yararlı olduğunu, tam tersi yapıldığında hastalık haline geldiğini kaydeden Fatma öğretmen, “Telefonda çok oyun oynamak gayreti içinde olan çocuklar var. Anne babalar bana gelip, “bir şekilde etkileyelim, kitap okumasını sağlayalım” diyorlar. Böyle çabalarım var. başarılı olduğumda kendimi çok beğeniyorum. Kitap okumaya yönlendirdiğim pek çok çocuk oldu. Bana gelen çocuklara, özellikle cumhuriyet sonrası yazarlar, Sait Faik Abasıyanık, Falih Rıfkı Atay gibi yazarların kitaplarını tavsiye ediyorum. Çünkü istiklal savaşını öğrensinler istiyorum. Dedelerinin neler yaptıklarını, oralarda nasıl savaştıklarını bilmelerini arzu ediyorum. Okumanın değerini bilenler fark ettiriyor, okutuyor. Gücümün yettiği yere kadar devam edeceğim.  Herkes, güzel giyineyim, güzel yiyeyim, güzel evde oturayım derken, ben okumayı sevdirmenin peşindeyim. Burada isteyene her türden kitap var, siyasi kitaplar var, Atatürk bölümümüz var, yakın tarih, çocuk kitapları, kişisel gelişim kitapları, her tür kitap var ama ben çocuklara dünya klasiklerini okumalarını tavsiye ediyorum”

 

 

Gençler ve çocuklarla ilginç anılarım var  

Kitap kulübüne gelenlerle çok güzel iletişim kurduğunu, kendisine, resim, el işi armağan eden çocuklar olduğunu söyleyen Fatma öğretmen, “Çocuklar teşekkür etmek için bana resimler yapıp getiriyor. Elişi çiçekler yapıp getiriyor. Çocuk resminin asılı olduğunu görünce çok mutlu oluyor, daha çok geliyor. Balıkesir Üniversitesinde  resim bölümünde öğrenim gören bir öğrenci bir gün bana, her geldiğinde kulaklarımda ayni küpeyi gördüğünü, öğretmenler gününde bana küpe hediye etmek  istediğini söyledi. Ben onlarca küpemin olduğunu, fakat takmadığımı söyledim. Bana en güzel armağan sizin bol bol kitap okumanızdır dedim. Serap Girgin adlı bu öğrenci benim resmimi yapmış altına ‘Küpe almak istedim size,-Lakin bulamadım güzel kulaklarınıza küpe.- Hem sizin söyledikleriniz bizim kulağımıza en güzel küpe.” Diye şiir yazıp, öğretmenler gününde armağan etti. Böyle duygulu anlarda yaşıyorum” ifadelerini kullandı.

 

Exit mobile version