ANKARA MEKTUBU / SERVET CAMGÖZ
Milli Bayramlarımıza televizyon kanalları hiç ama hiç değer vermiyorlar. Konuları çok üst gelir seviyelerinde geçen cıvık sevgili-aldatma-ıkışma dizileri, yakın çekimlerle gizli değil aleni cep telefonları reklamı yapan konusuz sözde dizi filmler, açlığın konuşulduğu günümüz ortamında uçuk yemek programları, ıssız adada bikinili-mayolu yarı çıplak grupların robinson muhabbetleri,
bozuk dil gelin-kaynana kavgaları, senaryosu önceden hazırlanmış boşanma programları,
şekildenşekile giren garip yaratıklarla geçen uydurma (fantastik) filmler bu çok özel günlerde de maalesef tüm kanallarda aynen devam ediyor.
Ama bir tane ulusal tarihimizi anlatan, hatırlatan, gençlere aktaran, kahramanlarımızı yad eden film oynatılmıyor. O ulusal bayram günlerimizde, akşamlarında özellikle elime kumandayı alır,bütün televizyon kanallarını tararım. Ümitle, beklentiyle.
Ama yıllardır hep boş kalır ümitlerim.
Bari 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 100. yılı boş geçirilmesin. 23 Nisan Ulusal Egemenlik veÇocuk Bayramımız, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız boş geçti. Özelliklekanallarda gezindim, aradım. Sadece 19 Mayıs’ta bir kanalda Kurtuluş filminin kısa bir bölümünün yayınlandığını görünce hoşuma gitmişti.
O kadar etkili, güçlü kanallar var sözde bu ülkede. Ulusal Bayramlar olan Milli günlerde bu coşkuyuanlatan, işleyen filmleri yayınlamaları gerekmez mi? Haydi sahibi de ismi de Türk olmayan yabancı
kanalları silelim. Onları ilgilendirmeyebilir, ama yerli, “Türk” bilinen kanallar neden duyarsız kalıyorlar?
Çocuklar, aileler, geniş kitleler izlesin, coşsun, o günün heyecanını yaşasın. Çocuklar tarihini öğrensin.
O günün ne bayramı olduğunu, güzel ülkemizin hangi zorlu savaşlardan, aşamalardan geçerek bu güzel Türkiye Cumhuriyeti devletimize gelindiğini izleyerek öğrensin. Zihnine Vatan, Millet,
Bağımsızlık, Bayrak, Yurtseverlik kavramları girsin.
İşgalden Cumhuriyete giden yolda Ulu Önder Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün neler yaptığını, daha İstanbul’da işgal gemilerini görünce “ Geldikleri gibi giderler” kararlılığını ve ilerigörüşlülüğünü, Büyük Taarruz öncesi Ankara’da ziyafet tertipleme olarak yanıltma zekasını,“Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir, ileri” yüceliğini, silah arkadaşları, Kuvvacı milisler,oluşturdukları ordu ile neler yaptıklarını bilsinler, anlasınlar.
Bizler televizyon yokken siyah beyaz filmlerde izlerdik. Kartal Tibet’li “Bir Millet Uyanıyor”
aklıma gelir hemen. “Ateşten Gömlek”, “Vurun Kahpeye”, “İngiliz Kemal”, “Kalpaklılar” zihnimde kalanlardan.
Hele büyük Tiyatro Ustası Rutkay Aziz’in Mustafa Kemal ATATÜRK’ü canlandırdığı, senaryosu Turgut ÖZAKMAN’dan “Kurtuluş”, “Cumhuriyet” filmleri bu konuda en üst seviyededir, belgeselgibidir adeta. Her Ulusal Bayramda yayınlanması beklenir, tekrar tekrar izlenebilir ama maalesef yıllardır görülmez.
Nedendir bilinmez…
Unutulmasın ki, Ulusal Bayramlarına gereken önemi göstermeyen, layıkıyla kutlamayan milletler;daha sonra dini bayramlarını kutlayacak Vatan, mekan, arazi, cami, ortam bulamazlar.
30 Ağustos Zafer Bayramımızda yine Anıtkabir’de Ankara Balıkesirliler Derneği olarak Atamızı, silah arkadaşlarını ziyaret edeceğiz. 6 Eylül Kurtuluş Günümüzde de yıllardır yaptığımızgibi resmi törenle saygı duruşunda bulunup şükran çelengimizi sunacağız. Minnetle, şükranla, saygıyla.
Bu ülkede yayın yapan, bu ülkenin kaynaklarını, olanaklarını kullanan, parasını kazanan televizyon kanalları, bu ülkenin tarihine bu kadar duyarsız, soğuk kalmasın. Ulusal tarihimize, İstiklalimize,bu kurtuluşu yaratan büyük Komutan Mustafa Kemal ATATÜRK’e , bağımsızlık coşkumuza,
İstiklal ordumuza, Kuvayı Milliye Milis kahramanlarımıza, dünyanın kaderini değiştiren zaferimize,Milli Bayramlarımıza değer vermeyen kanallara biz de değer vermeyelim, izlemeyelim, tıklamayalım.
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
