YÜCEL YILMAZ MASAL ANLATIYOR

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2006 yılında Adana ili Karataş ilçesi Belediye Başkanı, devamsızlığından dolayı bir meclis üyesinin düşürülmesini talep ediyor…

Belediye Başkanı dışındaki tüm meclis üyeleri yapılan oylamada düşürülme talebini reddediyor…

Belediye başkanı gerekçeli yazısı ile meclis kararını yeniden görüşülmek üzere meclise iade ediyor. Belediye meclisi ikinci kez yaptığı oylamada tıpkı bir öncekinde olduğu gibi başkan dışında kalan meclis üyelerinin oylarıyla düşürülme talebi tekrar reddediliyor…

Bunun üzerine başkan kararın iptali istemiyle dava açıyor…

Adana İdare Mahkemesi ilgili yasa gereği üyeliğin düşürülmesi gerektiğine hükmediyor ve belediye meclis kararı ile ilgili yürütmenin durdurulması yönünde karar veriyor…

Belediye meclisi yargı kararına rağmen yasal süre içerisinde bu kararı uygulamaması üzerine İçişleri Bakanlığı’nın bildirimiyle, Danıştay 8. Dairesi Karataş ilçe belediye meclisini fesih ediyor…

 

Yani…

Belediye meclis kararları yasaların üzerinde değil. Devamsızlık yapma sınırını aşan bir belediye meclis üyesinin düşürülmemesi yönünde belediye meclislerinin bir takdir yetkisi de yok. Karataş ilçe belediye meclisi hukuksuzlukta ısrar etmenin bedelini meclisin fesih edilmesiyle ödüyor…

Yasa açık ve net, devamsızlık yapan bir meclis üyesinin üyeliğinin düşürülmesi hususunda yasa; belediye meclisleri “karar verebilir” demiyor, “kara verir” diyor…

Karataş ilçesi dışında, İdare Mahkemelerinin ve Danıştay’ın verdiği başka yargı kararları da var…

 

İşin özü şu…

Belediye başkanı ve belediye meclisi halkın oyu ile seçiliyor. Vatandaş verdiği oylarla kendi adına bu temsilcileri belirliyor. Hakkının korunması, şehrin çıkarlarının korunması için görev, yetki ve sorumluluğu bu temsilcilere veriyor…

Peki, yasalar niçin var?

Vatandaşın verdiği oyun heba olmaması adına, seçerek yetki verdiği temsilcilerin görev ve sorumluluklarını yerine getirmesini garanti altına almak için yasalar var…

Yasalar, halk adına olduğuna göre halkın çıkarı için yasalara uymak ve uygulamak herkesin görevi değil mi?

Geçtiğimiz günlerde Bandırma belediye meclisi devamsızlık yaparak yasayı çiğneyen, vatandaştan aldığı yetkiyle görev ve sorumluluğunu yerine getirmeyen dört meclis üyesinin, üyeliğini düşürdü…

Bu yapılan keyfi bir uygulama, siyasi bir manevra, hülle yoluna başvurulan bir şey değil…

Belediye meclisleri yasaları uygulamak zorunda…

Yasa, belediye meclislerine devamsızlık yapan meclis üyelerinin, üyeliklerini düşürme zorunluluğu veriyor…

Sonuçta, Bandırma belediye meclisi uygulamak zorunda olduğu yasal bir zorunluluğu yerine getirdi…

Yücel Yılmaz, bunu elbette biliyor olmalı. Yok, bilmiyorsa daha vahim bir durum söz konusu…

 

Buna rağmen Yücel Yılmaz zehir zemberek bir basın açıklaması yaptı…

Basın açıklamasında resmen masal anlattı. Gerçeklikten uzak, hukuk ve yasaları göz ardı eden bir açıklamayla kamuoyunda bir algı yaratmaya çalışıyor…

Yücel Yılmaz, yaptığı açıklamada Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun’un etkisinin ve yetkisinin olmadığını söyledi…

Oysa bu belediye başkanının tek başına vereceği bir karar değil. Neticede başkan da olsanız mecliste bir oyunuz var. Eşitlik durumda iki oy sayılıyor. Etkiyle, yetkiyle bir alakası yok bu işin…

Hadi diyelim, Yücel Yılmaz’ın beklentisi doğrultusunda ve yasaya rağmen Tolga Tosun meclis üyelerini etkileyip oylamada üyeliklerinin düşürülmesini engelledi. Bu durumda bir tek meclis üyesi İdari Mahkemeye başvursa Karataş ilçesinde olduğu gibi Bandırma Belediye meclisinin fesih edilme olasılığı oldukça yüksek…

 

Neymiş…

“Delikanlılık kavgada belli olurmuş” öyle diyor Yücel Yılmaz…

Tolga Tosun, yasalara uymadığında İdari Mahkeme ve Danıştay ile uğraşmak zorunda kalacak…

Yücel Yılmaz jargonuyla, konuya açıklık getirmek gerekirse;

“Delikanlının kerizi amirle, memurla uğraşır” sözünü sarf etmek gerekiyor. Adam niye yargıyı karşına alıp meclisini fesih riski ile karşı karşıya bıraksın ki…

Yücel Yılmaz’ı, birileri yanlış bilgilendirmiş olmalı. Devamsızlık yapan meclis üyelerinin, üyeliklerinin düşürülmemesi halinde meclisinde düşürüleceği şeklinde ki açıklamaların doğru olmadığını iddia ediyor. Karataş ilçesi ile ilgili Danıştay 8. Dairesinin meclisi fesih etme kararı; Yücel Yılmaz’ın yanıldığını veya yanıltıldığını ortaya koyuyor…

Yücel Yılmaz’ın, açıklamalarından Edremit Belediyesi üzerinden Millet İttifakını veya CHP’yi samimiyet testine tabii tutacağı anlaşılıyor…

“Şu anda Edremit’te aynı konuda meclis üyesi var. Biz AK Parti Grubu olarak Edremit Belediye Başkanı Hasan Arslan’a soracağız. Senin devamsızlık yapan meclis üyen var. Bunu düşür diye. Eğer düşürmezlerse hiç samimi olmadıklarını yüzde 100 teyit etmiş olacağız” diyor…

Yücel Yılmaz, Bandırma belediye başkanı Tolga Tosun ve Edremit belediye başkanı Hasan Arslan üzerinden olayı kişiselleştirerek işi siyasi zemine çekmek istiyor…

 

Hâlbuki işin özü siyasi değil, hukuki…

Hukuk ve yargı boyutu ile ele alınması Yücel Yılmaz’ın işine gelmiyor…

Muhtemel ki Edremit belediye meclisinde, CHP’li bir üyenin devamsızlığı söz konusu. Yücel Yılmaz, iddiasında haklıysa ve meclis üyesinin devamsızlığı, yasalara göre üyeliğinin düşmesini gerektiriyorsa; Edremit belediye meclisi yasanın emrettiği şekilde o üyenin meclis üyeliğini düşürmek zorunda…

Yok, yasaya rağmen o üyenin meclis üyeliği düşürülmezse bu bir siyasi karar olur ki; işte o zaman Yücel Yılmaz haklı çıkar…

Aynı şekilde Burhaniye belediye meclisinde de devamsızlıktan dolayı meclis üyeliğinin düşürülmesi gerektiği bir durumun söz konusu olduğu iddia ediliyor. Başka ilçelerde de benzer durumlardan bahsediliyor…

Biliyorsunuz, Susurluk’ta da bir süre önce bir belediye meclis üyesinin devamsızlıktan dolayı üyeliği düşürülmüş ve yargıya gidilerek itiraz edilmişti. Yargıda yürütmeyi durdurma kararı vermişti…

 

Bizdeki siyasetçiler iki konuda mahirler…

Bir sapla samanı karıştırırlar, iki bu karışıklığın üzerinden milletin kafasını bulandırırlar. Hâlbuki yargının verdiği karar yürütmeyi durdurma kararı. Meclis kararının iptali söz konusu değil. İşleyen bir yargı süreci var. Sonuçta meclis kararı uygunda görülebilir, iptal de edilebilir…

AKP, yürütmeyi durdurma kararı üzerinden mağduru oynayıp, haksızlığa uğradığını iddia ederek bir baskı ve kamuoyu oluşturmaya çalışıyor…  

Sonuç olarak…

Her kim ki millet iradesi ile görev, yetki ve sorumluluk üsteleniyorsa gereğini yapmak zorunda. Görevini yapmayanlara arka çıkma adına laylaylom zihniyeti ile olaya yaklaşmak, yasayı göz ardı edip, hukuku ve yargıyı yok saymak en başta bu millete saygısızlık…

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
YÜCEL YILMAZ MASAL ANLATIYOR
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!