Yerel siyasetin oyun senaryoları, rövanşlar, çelmeler!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Ülkemiz seçim ortamına girince, Belediye Meclisi bileşimlerinde de sertleşme eğilimleri görülmeye başlandı. Neyse ki, naklen yayınlanıyor bu toplantılar ve kimin ne dediğini görme şansımız oluyor. Fakat, artık bu imkanı bile kamuoyuna çok görüp  ekranı karartmaya da başladılar. Bunu hoş görmek mümkün değil. Memleketteki kutuplaşma halinin Meclis’e yansımasını, bir de naklen izlemenin hazzı yok, içimize de sinmiyor ama algı yönetiminde ne kadar ileri gidilebileceğine dair çeşitli örnekleri ve bize has siyaset oyunlarından çeşitlemeleri izlemeye hakkımız olduğunu düşünüyorum. Ulusal bazdaki siyasi çekişmeler, parti merkezlerinde kotarılan politikaların yerele yansıtılması ve zaten yerelde var olan farklı yaklaşımlar birleşerek, garip bir çerçeve oluşturuyor bugünlerde.

“Gerçek mi bu?” diye düşünmeden edemiyor insan. Ülkede de, ilimizde de durum böyle.

 

VATANDAŞA KIYAK, RAKİBE ÇELME OYUNLARI…

Mesela, yerel yönetimin görevi olan su sağlama hizmetinin hangi tarifeyle vatandaşa sunulacağı hususu, önemli tartışmalardan birisi. Vatandaşın geçimi bu kadar zorlaşmışken, temel ihtiyaçların başında gelen suyun hangi bedelle satılacağı elbette ki herkesi ve politikacıları da yakından ilgilendiriyor. Belediye meclislerinin değişmez konularından birisi de o belediye yönetimi hangi partilerdeyse, muhalifi olanlar mevcut su tarifesini indirmek için elinden geleni yapıyor. Yönetim çoğunluksa, muhaliflerin çabası etkili olmuyor. Fakat durumun değişik olduğu iller de var ve hatırlarsanız bu konudaki ilk doğrudan müdahale Ankara’da gerçekleşti. 11 Ekim’de Belediye Meclisi’nde çoğunluğu oluşturan iktidar yanlısı siyasi partilerin üyeleri, anlaşılan Mansur Yavaş’ın önünü de tıkamak amacıyla su fiyatını % 50 oranında düşürme tercihlerinde ısrarlı oldular. Konu vatandaşın feraha erişmesi değildi. Onlara göre bu yaptıklarının iki sonucu olacaktı. Pahalılıktan daralan vatandaş, suyun fiyatını indirdikleri için onlara minnet duyacaktı; M. Yavaş ise azalan su gelirleri nedeniyle başka fasıllardan para aktarmak zorunda kalacağı için, yeni yatırımlarına fırsat bulamayacaktı. Bu oyunda, hem vatandaşa “kıyak”, hem de rakibe “çelme” bir aradaydı. AK Parti’nin artık iyice bilinen bir uygulama tarzı olan “bir taşla birkaç kuş vurma” politikasının nezih bir örneği daha sergilendi böylece.

Peki, suyu ucuzlatana yönelmesi beklenen vatandaş, ekmeğini pahalı hale getirenin kim olduğunu unutacak mıydı? Orası biraz zor işte. Bugünü kısmen rahatlatmak adına, kim geleceğini gönüllü olarak riske atmayı tercih eder ki? Böyle bir siyaset oyunu kurgulamak yerine, “gelin hep birlikte falanca sosyal politikayı uygulamaya alarak halkın geçim sıkıntısını azaltalım” demek akıllarına bile gelmedi oradakilerin. Oyun kurmaya alışan kafaların, anlaşılan o ki kamu yararı düşünmeleri mümkün bile olamıyor.

 

MADEM ÖYLE İŞTE BÖYLE POLİTİKASI…

  1. Yavaş nezaketini bozmadan bu yapılanın dönüp yine vatandaşı vuracağını da söyledi ama kulak vermediler. Siyaset oyununun “acıması” da yok malum. İktidar partileri Ankara’da gerçekleştirdiklerini, rakip kaleye kurnazca atılan bir gol gibi gördüler. Buna karşın ana muhalefet partisi de tuttu, bir tepki olarak iktidarın elindeki bütün belediyelerde suyu % 50 azaltma teklifinde bulunmaya karar verdi. Buna “samimiyet testi” dediler ama aslında bir “madem öyle, işte böyle” politikası oldu bu karar. Fakat bunu gerçekleştirmek her yerde kolay değildi. Çünkü belediye meclislerindeki dengeler farklı. Misal, Balıkesir’de belediye ve meclis çoğunluğu iktidar partilerinde. Fakat Balıkesir’deki su fiyatları da öteden beri en çok ilgi gösterilen, tartışılan konulardan birisi. Tarımsal sulama kadar, kentsel kullanım ve yazlıkçı hemşerilerin ödemeleri karşılığında yeterli hizmet almaktan uzak olmaları da sürekli gündemde. Meclis’te en çok tartışılan konuların başında geliyor su ve muhalifler sürekli olarak vatandaşların bu konudaki şikayetlerini dile getiriyorlar. İktidar tarafı ise sadece maliyet analizi yaparak reel fiyat oluşturmayı savunuyordu düne kadar. Nedense suyun fiyatını biraz aşağıya çekerek, başka fasıllardan bunu desteklemeyi hiç önermiyor, hep karşı duruyorlardı. Oysa belediyeler hizmet ağırlıklı kurumlardır ve her yaptıkları işten kazanç sağlamaları beklenmez. Zaten bu nedenle de, bütçelerini dengelemeleri için merkezi hükümet destek verir onlara. Ayrıca, belediye Balıkesir’de bazı fuar, gezi vb. işlerinden birini bile yapmaktan geri dursa, BASKİ’nin su hizmet zararını gidermenin yolunu hemen bulacaktır.

 

ANKARA’NIN RÖVANŞI MI, GERÇEK HİZMET ÇABASI MI?

13 Ekim’deki Meclis bileşiminde, muhalefetin tekrar verdiği ve su tarifesini Ankara ile aynı seviyede indirmeyi amaçlayan bir önerge, yine gündeme alınmamıştı. Meclis Başkanı bu konunun ancak BASKİ Genel Kurulu’nda görüşülebileceğine hükmederek muhalefeti susturmuştu. Muhalefet her ne kadar “Balıkesir’de yaşayanlar da ucuz su kullanımını, en azında Ankara’da yaşayanlar kadar hak ediyorlar” dese de, konu bir kere daha gündem dışı kaldı. Sonra da Havran’da yapılacak BASKİ Genel Kurulu, 10 Kasım gündeminin AK Parti Grup Sözcüsü tarafından politik propagandaya vesile edilmesi nedeniyle yapılamadı. Muhalif partilerin üyeleri toplantıyı terk ettiler. Su tarifesi konusu yine güme gitti. Belediye yönetimi ise hemen “biz zaten indirecektik tarifeyi” diyerek acele bir haber servis ettiler basına ve hemen ertesi gün BASKİ Genel Kurulu tekrar toplandı. Bu sefer de muhalefetin indirim önergesini gündeme bile almamak konusunda ısrarlı olununca, Büyükşehir yönetimi toplantıyı dağıtmayı tercih etti. Meclis salonunun elektriği kesildi, canlı yayın kapatıldı, hatta salonda itişmeler yaşandı ve toplantıyı bu kez onlar terk ettiler. İktidar çoğunluğu alenen “suya indirim lazımsa, onu da biz yaparız” demiş oldu. Muhalefet de onları halka şikayet etti. Muhtemelen başka pek çok gelişmeler daha yaşanacaktır su tarifesi konusunda. Bunlar Ankara’nın rövanşı mı olacak, yoksa gerçek bir hizmet çabası mı olacak, bakacağız. Bütün bunlar vatandaş için ne anlam ifade ediyor, onu da sandıkta göreceğiz.

 

ZEYTİN AĞACININ KESİLMESİ KANUNEN YASAK ZATEN!

Fakat bu araya bir başka gelişme daha sıkıştırıldı hemen. 11 Kasım’da “Milli Ağaçlandırma Günü” vesilesiyle AK Parti Grup Sözcüsü bir kere daha sözü aldı ve “Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz olarak bütün belediyelere örnek olacak bir uygulamaya başladık… İlimizde özellikle Körfez ilçelerimizde İmar Uygulamaları sebebiyle Zeytin Ağaçları kesiliyor. Bunu engellemek için ister yol yapsın ister başka imar uygulaması Zeytin Ağaçları başta olmak üzere bütün ağaçların kesilmeyeceğine, deplase edileceğine ve o kadar ayrıca ağaç dikileceğine dair kendilerini bağlayacak Encümen kararı almaları şartıyla imar planlarını onaylayacağız. Bu Encümen Kararında Ağaçları deplase edileceği yeri de karara yazdırıyoruz. Bu konuda asla tavizimiz olmayacak, imar için bir tek ağaç kesilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Buna neden ihtiyaç duyulduğu şimdi? Malum ülkemizde zeytin ağacının kesimi kanunla yasaklanmış durumda. Zeytini kesmenin veya sökmenin cezası ağaç başına 2.000 TL. Ayrıca kamu alanındaki herhangi bir ağacı kesmenin cezası 10 ay, özel alandaki fidana bile zarar vermenin cezası 1 yıl, ormanda damgalı ağacı kesmenin cezası ise 1 hafta hapisten başlıyor. Apartman bahçesindeki ağacı kesmekten, parklardaki budamalara kadar her hususun da bir yönetmeliği de var memleketimizde. Hal böyleyken bu Encümen Kararı’na neden gerek duyuldu dersiniz? Hangi yasaya dayanarak bu kararın alındığı da açıklanmıyor üstelik. Sadece “imar sizin yumuşak karnınız, hizaya gelin bakalım” diyerek bir parmak sallama edası seziliyor bu kararın ifadesinde. Peki de, neden şimdi?

 

BURHANİYE BELEDİYESİ’NİN DEVRİMİ!..

Buna sebebin, Burhaniye Belediye Meclisi’nin 4 Kasım’daki oturumunda aldığı bir karar olduğu son derece açık. Orada, başkanlık önergesiyle daha önce imara açılmış olan arsalara yapılacak inşaat alanlarında bulunan zeytin ağaçlarının kesilmesine karşı bir karar alındı. Buna “zeytinlik yasası” dediler ve “inşaat ruhsatı alırken ayrıca alanda bulunan zeytin ağaçlarıyla ilgili rölöve istenecek. İnşaat alanına denk gelen ağaçları ise gerek kendisi taşıyacak ve belediyeye belge getirecek, gerekirse belediyeye bildirecek; biz onları kamu alanlarına taşıyacağız” diyerek ve bu kararı “devrim” diye niteleyerek kamuoyuna açıkladılar. Burhaniye Belediyesi’nin niyeti, gelecekte ağaç taşıyarak inşaat yapılmasının önünü tamamen açmak mıdır, yoksa zeytin ağaçlarını tamamen korumak mıdır, onu uygulamada göreceğiz. Fakat anlaşılan o ki, Balıkesir’de “su tarifesi inecekse biz indiririz” diyen iktidar çevreleri, şimdi de Körfez’de “zeytin korunacaksa onu da biz yaparız” demekte sakınca görmüyorlar. Bu durum, aslında artık alenen muhalefeti taklit etme boyutuna geldiklerinin de bir göstergesi olmuyor mu? İşin ucunu kaptırdıkları anlaşılmıyor mu?

 

“BİZ YAPTIK, DAHA İYİSİNİ YAPTIK” DEMEKTE SİYASET OLMUYOR!

Üstelik vatandaşın özlediği siyaset de bu değil. Politika sahnesindekiler hala birbirlerine “eski usul” peşrev çekmek derdindeler. Vatandaş ise, şimdi daha farklı adımlar bekliyor siyasetçilerden. Malum, deniz de hızla kirleniyor Körfez’de değil mi? Bunun nedeni de biliniyor, altyapı çok yetersiz. Bakalım şimdi çıkıp da “altyapı olmadığı için Körfez’de yeni inşaat izinleri verilmesini durdurduk” diyebilecek mi siyasetçiler? Kim yapabilecek bunu. Üstelik şaka da yapılmıyor, vatandaş bu beklentisinde çok ciddiler. Siyasetçiler imar rantına karşı duracaklarsa, gerçekten zeytini korumak istiyorlarsa, doğaya ve vatandaşlara saygıları varsa, daha geniş düşünmeye başlasınlar ve altyapı hazır olana kadar yapılaşmayı durdursunlar Körfez’de. Yoksa böyle birbirlerinin adımlarını takip edip, sonradan “biz yaptık, daha iyisini yaptık, daha büyüğünü yaptık” demekle siyaset olmuyor. Kendilerine her şeyi helal kılıp, başkalarına haram sayarak da yöneticilik olmuyor. Su tarifesi ve zeytin kavgasını değil sadece, vizyonları varsa imar izni önerilerini de koyarlar ortaya, seçmen de görür durumu, verir kararını. Çok mu zor?

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
Yerel siyasetin oyun senaryoları, rövanşlar, çelmeler!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!