Yeni yapılacak Devlet Hastanesi’yle ilgili bilinenler, bilinmeyenler

Kamu hastaneleri alanında Edremit’in serüveni epeyce eskilere dayanıyor. Biraz araştırınca da, ortaya oldukça uzun ve karmaşık bir “hikaye” çıkıyor. Edremit’te ilk hastane girişiminin tarihi 1856. Camivasat Mahallesi’nde şimdi tümüyle yıkılmamak için direnen o eski ve devşirme bina hala ayakta. Sonra 1950’de hibe yoluyla edinilen başka bir binada Belediye Hastanesi ile devam ediliyor. Nüfus artışı ve sağlık sisteminin ulusal planda yeniden organizasyonu sonucunda 1953’de o hastane, Sağlık Bakanlığı’na devrediliyor.
Edremit o zamanlar yaklaşık 30.000 nüfusa sahip ve devredilen bina Habib Ağa Tepesi’nde 20 yatak kapasiteli, sadece 2 uzman hekimin hizmet verdiği bir sağlık kuruluşu. 1955 yılında 40 yataklı bir Devlet Hastanesi’ne dönüşüyor. 1999’da Diyaliz, 2002’de Kan Merkezi açılıyor ve sonunda Şubat 2007’de şehrin dışındaki yeni binasına taşınıyor. Halen faaliyet sürdürülen bu “yeni” binanın ise tam 23 senelik bir inşa dönemi var ama o ayrı bir hikaye, şimdi girmeyelim ona. Tepedeki eski bina ise yok artık, yıkılmış ve oraya bir eğitim kurumu yapılmış bulunuyor.

2009 yılında ulusal planda yeni bir sağlık sistemi yapılanmasına gidilmesi nedeniyle, devlet hastanesi ile Edremit’te 1950’de kurulmuş olan SSK Hastanesi birleşiyor. Fakat binalar ayrı mekanlarda kalıyor, halen 3 km mesafe var aralarında. Ana Bina ve Ek Bina olarak toplam 200 yatakla hizmet veren bir yapı oluşuyor böylece. Şubat 2012’de ana binada Acil Servis ve Yoğun Bakım Ünitesi’nin temeli atılıyor. 2016 yılında ise bir yandan yeni hastane yeri için arayışlar başlatılırken, diğer yandan da ulusal planda yeni bir düzenleme daha yapılması nedeniyle, kuruluşu 1922 olan Edremit Asker Hastanesi de Sağlık Bakanlığı’na devrediliyor ve Kazdağı Ek Binası olarak hizmet vermeye başlıyor. O binada şimdi sadece Evde Sağlık Hizmetleri birimi faaliyet gösteriyor. Bu durum da ayrı bir yazı konusu olacak kadar uzun, şimdi ona da girmeyelim.

FAY HATTINA HASTANE YAPACAKLAR!
Özetle şu anda Edremit’te üç ayrı binada hizmet veren bir kamu sağlığı sistemi var. Hizmet yeterli değil, doktor ve teçhizat açıkları da bulunuyor. Edremit’te hastane randevusu almak da oldukça zorlu bir uğraş ne yazık ki. Hastaneler çok yoğun bir kalabalıkla dolu oluyor her zaman. Mevcut ana bina, ilçe bütünlüğü içinde ulaşımı güç bir noktada bulunuyor. Üstelik fay hattı üzerinde inşa edildiği ve “depreme karşı yeterli dirençte olmadığı” en yetkili ağızlardan sıkça ifade edilmiş bulunuyor. Bu nedenle de yeni bir hastane binası için çok uzun süredir bazı hazırlıklar yapılıyor.
Yer seçimi konusunda, önceleri hastane olarak uygun olduğunu düşünülen ve çeşitli hazırlıklar da yapılan Zeytinli kavşağındaki arazi, sonradan uygun bulunmadı. “DSİ taşkın sahası dedi” açıklamasıyla sunuldu bu durum kamuoyuna. Fakat hastane yerine, AVM, otel, ticaret alanı olarak değerlendirilmesi yönünde bir karar verildi sonradan. DSİ buna bir şey demedi herhalde? Zeytinli’den sonra seçilen alan ise, depremsellik konusunda bunca sözler edilmesine rağmen, mevcut hastanenin 700 metre kadar doğusu olarak belirlendi. Fay hattı yolunu değiştirmediğine göre, bu seçimin başka bir nedeni olmalı değil mi?

YENİ HASTANE İÇİN SEÇİLEN YER ZEYTİNLİK
Bu sorunun cevabı, “hiç nakit çıkışı olmadan arazi sahibi olabilmeye” dayanıyor. Yeni hastane için seçilen arazi, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait 92,464,19 m2 büyüklüğünde bir zeytinlik. Aslında eskiden mülkiyeti Edremit Belediyesi’ne ait olan bu arazinin de, FETÖ çetesiyle de ilişkilenen uzunca bir hikayesi ve mahkeme süreci var ama buna da fazla girmeyelim. Sonuçta Edremit Belediyesi “aman yapılsın bir an önce” diyerek bu malın iadesi davasından çekilmiş bulunuyor. Arazi Vakıflar’a geçmiş ama Edremitli bu işe “malına sahip çıkmamak” olarak da bakıyor haklı olarak. Haydi bunun da detayına gitmeden, hastane konusuna devam edelim.

“BİZ HALK İÇİN EN UYGUN OLANI YAPARIZ!..”
Seçilen yer doğru mu? Çok da fazla tartışılmadı Edremit’te bu konu, itirazlar güçlü olmadı. Fakat seçilen yeri merkez olarak alıp 10 km çapındaki bir daire çizerseniz, mevcut Edremit hastanesi ile Havran ve Burhaniye’deki hastanelerle birlikte tam üç adet tesis giriyor bunun içine. Ayrı ayrı bunca hastane yerine, vaktiyle bir tane büyük bölge hastanesi yapmak çok daha doğru olmaz mıydı? Bu kadar mı zenginiz biz veya bu kadar mı geciktirilecek bir konu acaba Edremit’in hastane ihtiyacı? O ilçelerde yaşamını sürdürenler bu ülkenin vatandaşı da, Edremit’te Mıhlı ile Bostanlı arasında oturanlar ne acaba? İşin bir kritik tarafı da doğrudan bu konu aslında, zira mevcut binanın 700 metre daha doğusunda yapılacak yeni bir hastaneye insanlar nasıl ulaşacaklar, ambulanslar oraya şehrin diğer ucundan nasıl hasta yetiştirecek? Yer konusunda karar veren Büyükşehir Belediyesi ile Sağlık Bakanlığı ilgilileri, bu sorulara kapsamlı bir yanıt veremiyorlar. İfadeleri “biz halk için en uygun olanı yaparız” oluyor ama duruma yakından bakınca, başka hususlar çıkıyor ortaya.

ZEYTİN AĞAÇLARI NE OLACAK?
Bunlardan ilki, gayrimenkulden çok iyi anlayan birileri için Zeytinli kavşağı gibi “mücevher değerinde” bir araziyi, hastane için harcamamak kaygısı herhalde. O nedenle, şehrin bir ucundaki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Ayvalık Vakıf Zeytinlikleri Döner Sermaye İşletmesi’ne ait bir arazi seçildi sanırım. Hatırlanacağı üzere, geçen ay da bu işletme Edremit’te faaliyetine son verdiğini ve binlerce zeytin ağacı bulunan arazilerini de kiraya vererek değerlendirdiğini içeren bir açıklama yapılmıştı. Şimdi o zeytinliklerin 92 hektarlık bölümünü, devlet hastanesi inşa etmek için “takas yapmaları” kimi rahatsız eder ki artık? Sonuçta kamunun malının bir kısmına, yine kamu ihtiyacı için bir hastane yapılacak. Bakanlıklar arası bir protokol yetiyor buna. Peki, zeytin ağaçları ne olacak? Onlara da “taşınacak, merak etmeyin” deniliyor.

YEREL SEÇİM ÖNCESİNDE BİR TEMEL ATMAK İSTİYORLAR!
Yapılan açıklamalar bu yönde ama geçen Temmuz ayında o zeytin ağaçlarını taşımak için bir girişimde bulundular bile. Şu anda dalında meyvesi olan bazı ağaçlar köklendi, TIR’lara da yüklendi ve taşınmaya kalkışıldı. Fakat İlçe Tarım Müdürlüğü bu cinayete “dur” dedi, mevsimi gelmeden, ürünü hasat edilmeden, zeytin ağaçlarının budanıp sökülerek taşınmasının mümkün olmadığı, bunun yasalar karşısında suç olduğu ihtar edildi ve bu girişim durduruldu. Yasalar gibi, vicdana da sığmıyor bu durum ama anlaşılan o ki, bazı siyasetçiler yerel seçim öncesinde mutlaka Edremit’in beklediği hastane için hiç olmazsa bir temel atmak istiyor.

YAZ NÜFUSU DÜŞÜNÜLDÜ MÜ?
Edremit’te kamuya ait Ali Fahri Akıllıoğlu Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi ile iki tane de özel hastane daha var. Özel olanlar, mevsimlik şekilde ücret ayarlamaları yapmayı da ihmal etmeden, ödeme gücü olan mevsimlik hemşerilerimize veya doktorsuzluktan mecbur kalanlara hizmet veriyorlar bilindiği gibi. Devlet hastanesi birimleri ise, yerli veya misafir diğer büyük çoğunluğa hizmet için çalışıyor. 170 bin sürekli nüfusu olan bir ilçeye, yazın 1 milyon 200 bin insan gelince her şeyde olduğu gibi sağlık hizmetlerinde de büyük aksamalar yaşanıyor. Özellikle de, gerekli altyapı yatırımları yapılmadığı için artmakta olan deniz kirliliği nedeniyle, enfeksiyon hastalıklarında yazın çok büyük bir artış görülüyor. İshal, kusma, bulantı gibi rahatsızlıklar çocukları ve bağışıklık sistemi yetersiz olan büyükleri çok etkiliyor. Acil servisler ile çocuk bölümleri yazın dolup taşıyor. Mesela, yeni hastanenin planı yapılırken bu realitenin dikkate alınıp alınmadığını hiç bilmiyor şu anda kamuoyu.

1/5000’LİK PLAN İÇİN AÇILAN DAVA DEVAM EDİYOR
“Yeni” Devlet Hastanesi’nin yeri 2020 yılı sonlarında onaylandı. Vakıflar Genel Müdürlüğü arazinin Sağlık Bakanlığı’na tahsisi için onay verdi, imzalar atıldı. Edremit Belediyesi de bu arazi için “özel imar” sözünü yerine getirdi. Yer belirlemesi, konuyla ilgili diğer karar vericilerin hiçbir katılımı olmaksızın gerçekleşti. Sadece bazı açıklamalarda, 400 yataklı olacağı ve depreme karşı özel raylı temel düzeneğiyle inşa edileceği gibi bazı detaylar dile getirildi. Bu konularda, Edremit’te her konuda olduğu gibi, yine “böyle uygun görülmüş” anlayışı hakim ve karar sürecinde hiçbir siyasi parti farklı görüş belirtmedi bile. Çeşitli tarihlerde bazı kişiler ve STK’lar, konuyla ilgili itirazlarını dile getirdiler. Yer seçiminin hatalı yapıldığına dair 1/5000’lik plana karşı açılan bir dava ise halen devam ediyor. Bilirkişi heyetinin de davacılara hak verdikleri ifade edildi.

YENİ HASTANE İLE İLGİLİ BAZI DETAYLAR…
Orada hastane nasıl olacak, bağlantı yolları için yapılacak istimlak, kesilecek veya taşınacak zeytin ağacı sayısı derken, Mart 2022’de projeyle ilgili detaylar daha belirgin hale geldi. Bizde ne hikmetse, kamu kurumları kamuoyuna yönelik doğrudan bilgilendirme yapmazlar. Konu sadece çok dar bir çevre tarafından bilinir, şeffaf bir kamuoyu bilgilendirme geleneği ise asla yoktur. Fakat siyasetçiler kendi belirledikleri bazı basın eliyle, konuyu kenarından çıtlatarak, seçim bölgesi için ne kadar çok çalıştıklarına dair sürekli bir algı yaratmaya bayılırlar.
2022 Mart’ında bu yeni hastanenin 3 katı zemin olmak üzere toplam 10 katlı olacağı, 400 yatak kapasitesinde 70 yatak yoğun bakım bulunacağı, ağız diş sağlığı merkezini de barındıracağı gibi detaylar, işte bu yöntemle kamuoyuna aktarıldı. Hastane ihalesinin ise genel seçimden hemen önce 8 Mayıs’ta yapılacağı açıklandı. Ana muhalefet partisinin konu hakkındaki itirazlarını işte bu aşamada duydu kamuoyu. Daha önce Meclis’te önerge ve benzeri girişimler olduğu ama kamuoyuna bunların yeterince yansıtılamadığı anlaşıldı. Muhalefet “fay hattına hastaneyi” istemediğini söyledi nihayet ama bunu ilgili kamuoyuyla birleşerek işin karar sürecinde dile getirmeleri çok daha anlamlı olabilirdi.

İHALEYİ HANGİ FİRMALAR KAZANDI?
Sonunda süreç yürüdü ve 11 Mayıs’ta ihale sonucu takip sitelerinde “Sağlık Bakanlığı’nın 2023/341037- Edremit 300 yataklı Devlet Hastanesi+25 Ünit ADSM inşaatı ihalesinde Bahadır Mühendislik + DKR İnşaat en düşük fiyatı içeren teklifi (1.397.739.000) ile sınır değerin hemen üzerinde kaldı ve en düşük teklif sahibi olarak belirlendiği” haberi görüldü. Genel seçimler tamamlanınca da, Mayıs ayı sonunda Edremit’te yapılan bir toplantıyla, bir AKP’li Balıkesir milletvekili, şirket ismi zikretmeden ihalenin yapıldığını söyledi. Önceden yapılan açıklamalara göre, kapasite konusunda hafif sapmalar vardı ama olsundu.
Yer tamam, ihale tamam ise “haydi temel atmaya” derken zeytin gerçeği hafif bir fren yaptırdı siyasetçilere, onu da yukarıda anlatmıştım. Sonunda komşu ilçelerdeki gibi Edremit’in de aynı çapta bir hastanesi olacak. Peki, eski hastane binaları ve çok başlılık ne olacak, sağlık sistemi nasıl yürüyecek? İşte onları çıkıp da biz fanilere anlatan yok nedense? İhaleyi kazanan Ortak Girişimi oluşturan şirketlere gelince, her ikisi de Ankara merkezli. DKR İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile Bahadır Mühendislik Proje İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, son yıllarda yaptıkları çeşitli kamu binaları, yurtlar, hastaneler, cezaevleri ve şu günlerde deprem bölgesinde aldıkları TOKİ ihaleleriyle tanınıyorlar.

Ne diyelim? Bir yetkili çıksa da etraflı bir açıklama yapsa, ortada soru falan da kalmasa güzel olacak tabii ki. İşin bir yönü bu. Diğer yönü ise, tamam ekonomik kriz var, deprem yaralarının sarılması var ama Sağlık Bakanlığı yapıyor işte çok gecikmiş yatırımını. Para da sorun olmuyor demek ki. Biz de “darısı Çevre Bakanlığı’na” diyelim. Onların da Körfez’in talep ettiği atıksu arıtma altyapısı ihalelerini başlatmalarına bir engel görünmüyor bu durumda değil mi? Malum, o konu da nihayetinde bir halk sağlığı sorunu ve Edremit Körfezi ne yazık ki can çekişiyor.

Exit mobile version