BALIK sezonu başlıyor. Av yasağı süresince denize açılamayan balıkçılar ‘vira bismillah” diyerek denizle kucaklaşacaklar.
Balıkçılık baba mesleği bizde. Balık, yaşam biçimimiz olmuş. Bu nedenle Eylül aylarını sabırsızlıkla bekleriz her sezon. İşte bu özlem bitiyor. Tezgahlar balıklarla şenleniyor.
Üç yanımız denizlerle çevrili. Böyle olmasına karşın balık tüketiminde dünya ortalamasının altındayız. Her nedense balığa gereken ilgiyi göstermiyoruz.
Oysa balık bağışıklık sisteminden zeka gelişimine, kalp damar sağlığından kemiklerin güçlenmesine, hücrelerin yenilenmesine kadar insan sağlığı açısından en önemli besinlerden.
Diyabete ve sinir sistemine iyi geldiğini de biliniyor. Sonuçta Omega3 kaynağı.
Bu denli değerli bir besin kaynağını neden tüketmiyoruz?
Sofralara ulaşana kadar çok zor bir yolculuğu var balığın. Daha doğrusu balıkçının.
Her sektörde olduğu gibi balıkçılığın da sorunları var. Denizlerin kirlenmesi, küresel ısınma, kaçak ve bilinçsiz avlanma, yetersiz denetim, daha kaliteli ve daha fazla balığın tüketiciyle buluşmasında engel.
Sezon başlarken bir tavsiyede bulunalım:
Mevsim itibariyle yağlı ve lezzetli olan sardalya ile sezonu açabilirsiniz. Sardalyanın mangalı çok güzel olur.
Uzmanların tavsiyesiyle bitirelim:
Haftada iki gün balık tüketelim.
Bugün “vira bismillah” deyip denizlere açılan balıkçılara ve balıkçılık sektörünün her aşamasında alın teri akıtan herkese bereketli bir sezon diliyorum.