Lezzetiyle damaklara hitap eden, içerdikleri zengin vitaminler ve güçlü besin değerleri ile sofraların vazgeçilmezleri arasına giren, uçsuz bucaksız denizlerin hakimi olan balıklar, dört buçuk aylık avlanma yasağının ardından ‘’Vira Bismillah’’ denilerek bugün tezgahlara kavuşuyor.
Özlenen ve beklenen gün geldi çattı. Doğal ve ucuz protein kaynağı olan, uzmanların sağlıklı yaşam kaynağı olarak gösterdiği, haftada en az iki kez yenmesini tavsiye ettiği balık sezon başladı. Faydaları saymakla bitmeyen balığa hak ettiği değeri verebiliyor muyuz? Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde kişi başına düşen balık tüketimi dünya ortalamasının oldukça altında olması nasıl açıklanır?
Geçtiğimiz yıl palamut balığı akını dolayısıyla bol ve ucuz fiyatlarıyla başlayan balık sezonu, bu yıl artan akaryakıt fiyatları, işçi maliyetlerindeki artışlar ve denizlerimizdeki balık çeşitliliğinin az olması sebebiyle sorunlu olarak başlıyor. Bu yıl tüketicinin bol ve ucuz balığa ulaşması hayal olacak gibi görünüyor. ‘’Nerede o eski balıklar’’ diyeceğimiz günleri yaşayacağız gibiyiz.
Bu ekonomik sebeplerin dışında, açık deniz balıkçılığının gelişmemiş olması, deniz kirliliğindeki artışlar, kaçak avcılık ve usulsüz avlanmalar, balık ve balıkçılık ile ilgili yetersiz kanunlar, mevzuattaki boşluklar ve denetimsizlik balıkçılığın başlıca sorunları olarak karşımıza çıkıyor. Hal böyle olunca balığı tüketiciyle sağlıklı olarak buluşması, yeterince faydalanması engellenmiş oluyor.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz ve balık ile ilgili bir bakanlığın bulunmaması, Tarım ve Orman Bakanlığı gibi çok geniş kapsamlı bakanlığın bünyesinde bulunması var olan sorunları çözmeye yetmediği bir gerçektir.
Siz siz olun, bunca olumsuzluğa rağmen balık tüketmekten kaçınmayın. Sağlığınıza faydalı en doğal besin kaynağı olan balığı sofralarınızdan eksik etmeyin. Hayırlı, bol kazançlı ve ucuz balıklı bir sezon olması dileği ile. Afiyet olsun.