Sorunları hasır altına süpürme hastalığı, pansumanla tedavi etme alışkanlığı yeni skandalları doğurduğuna bir kez daha şahit olduk.
FİFA kokartlı hakem Halil Umut Meler’in yumruklu, tekmeli saldırıya uğramasıyla Türkiye Futbol Federasyonu hakemlerin tepkisini göz önüne alarak alelacele ligleri erteledi. Hiçbir sorun çözüme kavuşmadan sadece gaz alma etkisiyle bir haftalık aranın ardından hafta içi mesaisiyle apar topar ligler başladı.
Değişen bir şey yoktu. Ders almamıştık. Hakemler her zamanki gibi yine ön plandaydı. Verilen kararlar beğenilmedi. Bu kez İstanbulspor Başkanı çıktı sahneye. Şiddet yoktu. Hakem davülmedi ama takımını sahadan çekti.
Tamam, VAR sisteminden önce de sonra da Türk futbolunda hakemler her zaman tartışılmıştır. Bir taraf memnun olurken diğer taraf mutlaka verilen kararları eleştirmiştir. Hatalı kararların önüne geçmesi ve hakemin görmediği pozisyonlarda hakeme yardımcı olmak üzere devreye giren VAR sistemi ne yazık ki çözüm olmadı.
Süper Lig ve 1. Lig’de VAR sistemiyle yaşanan bu tartışmalar VAR sisteminin olmadığı ikinci ve üçüncü ligde daha fazla yaşanıyor. Balıkesirspor’un da yer aldığı maalesef göz önünde bulunmayan bu liglerde takımların daha da çok canını yakıyor. Ne yazık ki sesler bu liglerden duyulmuyor.
Ertelenen maçların ardından yeniden başlayan liglerde grubumuzda ilk yarı sona erdi. Son hafta maçımız yoktu. BAY takımdık. Transfer yasağının pençesinde uzun yıllar geçiren Balıkesirspor son dakika yasağı kaldırmıştı. Yaptığı 16 transfere rağmen ilk yarıda bir türlü istediği sonuçları alamadı.
Düşme hattının hemen üstünde devreyi kapatmamıza rağmen son sıradaki takımla aramızda sadece üç puan olması düşme korkusu hisseden takımlar içerisinde yer almamıza neden oluyor. Üç hoca değiştirip bir türlü istikrar sağlayamadığımız, takım olma yolunda zaman istediğimiz ilk yarının ardından devre arasını dört gözle bekler olmuştuk. Bundan sonrası yönetimin, teknik heyetin ve futbolcuların elinde, bekleyip göreceğiz.
