TÜRKİYE CUMHURİYETİ

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Cumhuriyeti 95 yaşında . 100 yaşına varmaya 5 yıl kaldı. Gelin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna bir göz atalım.

İçinde yaşadığımız ve de içinde yaşamaktan gurur duyduğumuz Cumhuriyetimizin kuruluşunda üç süreç olduğu görülür. Bu üç süreç iç içedir, birbirinin içine girmiştir.

Bunlar:

1- Dış savaş

2- İç savaş

3- Devrim(ATA-TÜRK) süreci

Dış savaş süreci 1911-1912 Trablusgarp Savaşı, 1912-1913 Balkan Savaşı, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, 1919-1922 Kurtuluş Savaşı süreçleridir.

İç Savaş süreci Kurtuluş Savaşı sırasında görülmüştür, pek çok isyan, yani iç isyan bu süreci oluşturur. Bu iç isyanlar Kurtuluş Savaşını zorlamış ve Cumhuriyetin kuruluşunu tehlikeye düşürmüştür.

Cumhuriyetimiz, 29 Ekim 1923’de ilan edilmiş, ama temel oluşun 23 Nisan 1920 ile başlayan ATA-TÜRK Devrim sürecidir.

Bazı siyasi bilimciler örneğin Hocam Prof. Mete Tunçay, Cumhuriyetin 23 Nisan 1920’de kurulduğunu, 29 Ekim 1923’de malumun ilan edildiğini belirtirler.

Ben de bu yaklaşıma katılıyorum.

1920 yılının başından itibaren İngiliz İstihbarat birimleri M. Kemal hareketi ile ilgili olarak şöyle ifadeler kullanmışlardır:

“M. Kemal hareketi Kemalist bir harekettir. Bu hareket Kemalist bir cumhuriyete gitmektedir.”

Evet, 1920 yılının başından itibaren dış çevreler M. Kemal hareketine “KEMALİST HAREKET” söylemini kullanmışlardır. Bu Kemalist harekette KEMALİST CUMHURİYETİ oluşturmuştur.

Türkiye Cumhuriyet Kemalist bir cumhuriyettir. Devrim sürecinde Kemalizm’in pek çok yapı taşı yani ögesi oluşturulmuştur. Bu yapı taşlarından birisi de, Birinci ve İkinci İnönü Savaşları arasında oluşturulan İstiklal Marşımızdır.

Türkiye Cumhuriyetini oluşturan uluslararası anlaşma Kurtuluştan sonra imzalanan Lozan Anlaşmasıdır. Bilindiği gibi Lozan Anlaşması SEVR Anlaşmasını iptal etmiştir.

Şimdi soralım?

Sevr Anlaşmasının önceliği var mıdır?

Provası yapılmış mıdır?

Evet vardır ve de provası yapılmıştır.

1903 yılında Makedonya’da İlindan İsyanı olmuştur. Bu isyanı Bulgar ve Makedon komitacılar çıkarmış ve Osmanlı güçleri kısa bir zamanda on gün içinde isyan bastırılmıştır. Ama Makedonya’da huzur yoktur. Bölge patlamaya hazır bir bomba gibidir.

1903 yılının Eylül ayının sonlarında Avusturya-Macaristan İmparatoru ile Rus Çarı Avusturya’da Mürzteg Şatosu’nda buluşurlar, bir plan üzerinde anlaşırlar. Plan 3 Ekim’de padişaha sunulur. Bu plana göre aslı Hristiyan olan Hüseyin Hilmi Paşa, Makedonya Valisi olacak ve yanına biri Rus, biri de Avusturyalı iki sivil yardımcı verilecektir. Makedonya’nın çeşitli kesimlerinde uluslararası Jandarma gücü yerleştirilecektir. Bölgenin maliyesini Osmanlı Bankası kontrol edecektir. Padişah II. Abdülhamit bu planı reddeder, bunun üzerine İngiliz, Fransız, İtalyan, Rus ve Avusturya harp gemileri Midilli ve Limmi adalarına yanaşır ve bu adaları işgal ederler. Posta ve Gümrük teşkilatlarına el koyarlar. Padişah bu olay üzerine bu planı kabul eder.

İngiliz, Fransız, İtalyan, Rus ve Avusturya askerleri Jandarma adı altında Makedonya’ya gelirler. Bu işgal Balkan Savaşlarına kadar sürer. Bu olay Sevr’in provasıdır, Sevr’in öncüsüdür.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde bilinmeli ve dikkate alınması gereken bir olaydır.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!