Politika Gazetesi bünyesinde katıldığımız, son beş yıldır iç saha maçlarını kaçırmamakla övünsek de en son ne zaman deplasmana maç seyretmeye gitmişiz diye kendimize sorduğumuzda hatırlamakta zorlandık. En son 1. Lig’deyken deplasman zevkini yaşamışız. Gitmeme sebeplerimiz malumdur. Ne taraftarımızı ne de bizleri deplasmana sürükleyecek bir hedefin olmaması bizleri deplasmandan mahrum etmişti.
Abdullah Bekki başkanlığında oluşturulan yeni Balıkesirspor yönetimi hedefi şampiyonluk olarak belirleyip yeni teknik direktör ve transferlerle yenilenen bir Balkes’i vitrine çıkarması şehirde bir heyecan yaratmıştı. İlk maçımızda meraklı gözlerle tribünleri dolduran taraftarlarımıza “O sene bu sene” dedirtmişti. Sahada keyif veren, iddialı bir Balkes vardı. Balıkesirspor yönetiminin vaatlerinin altı boş cümleler olmadığını, rotanın gerçekten şampiyonluk olduğunu hissedince düştük Uşak yollarına…
Sonbaharın ilk günlerinde yollarda ara ara şiddetini artıran yağış oynanacak maçı düşününce keyfimizi kaçırsa da güneşin gülen yüzüyle bizleri karşılayan bir Uşak keyfimizi yeniden yerine getirdi. Maçtan önce kamp yapılan otelde kulüp personelinden teknik ekibe, futbolcularından başkan ve yönetimine kadar takımımızın gözlerindeki ışıltıyı görünce var olan umudumuz kat be kat arttı.
Statlarını görünce şok olsak da geniş bulvarları, battılı-çıktılı ferah yollarıyla şehircilik anlamında yol kat etmiş Uşak’ı görünce bizim eski belediye başkanlarının kulaklarını bir hayli çınlattık. Eski, bakımsızlıktan dökülen statlarına deplasmanda kazanmalarının rüzgarını alan Uşakspor A.Ş taraftarları da aynı bizim gibi ligin havasına girmiş olarak bulduk. Maça ilgi oldukça yoğundu.
Ateşli Uşakspor A.Ş taraftar topluluğunun destek tezahüratları eşliğinde başlayan karşılaşmada gözlerimiz Balkes taraftarlarını aradı. Maç başlamış, taraftarlarımız henüz yoktu. Uşak emniyetinin çıkardığı zorluklar neticesinde maçın 30’ncu dakikasında taraftarlarımız takımımızı desteklemeye stada ulaştı. Uşak karşısında, ilk maçımızda sakatlanan kaptan Volkan’ın riske atılmadığı, yedekler arasında olduğunu gördük. Volkan haricinde aynı kadromuzla sahada yer alan Balkesler maça temkinli başladı.
Rakibimiz Uşakspor A.Ş takımımızın kaliteli ayaklarının farkında, sindirme politikası içerisinde oyuna sertlikle başlaması ritmimizi geç bulmamıza neden oldu. Kıran kırana bir mücadele içerisinde seyircisinin baskısıyla oyuna hakim olma çabasındaki rakibimiz karambolde bulduğu pozisyonda direkten dönen şutları Balkes’i kendine getirdi. Oyuna atak olmaya başladığımız ilk yarının son dakikasında ceza sahası önünde kazandığımız serbest vuruş maçın kaderini tayin etti. İnanmak ve özgüvenin ne kadar önemli olduğuna bir kez daha şahit olduk.
Kazanılacak bu noktalardaki serbest vuruşların çalışmaları antrenmanlarda yapılmış olacak ki hocamızın Özer’e daha değişik versiyon denetmek istemesine karşın atışı kullanma hazırlığındaki Artun’u göstererek Özer’in hocamıza “ne yapayım” der gibi ellerini açması vücut dillerinden anladık. Topun başına geçen Artun sanki gol atacağı içine doğmuş gibi topu kullanması gölümüzü getirdi.
İlk yarıda sol tarafımızın aksadığını görünce “bu kadar kusur kadı kızında da olur” desek de hocamız ikinci yarıya başlarken hamlesini Muhammed Demirci’yle yaptı. Sihirli bir el değmiş gibi ikinci yarıda daha pozitif bir Balkes’i sahada gördük. Oyunun hakimiyeti artık tamamen bizdeydi. Rakip çözülmüştü pozisyon bulan, golleri kaçıran bizdik. Vücudunu kullanmada mahir, sahanın en iyilerinden santraforumuz Bertuğ kaleciyle karşı karşıya kaldığı zoru başarıp golü kaçırmasına nazarlık olsun diyelim. Oyuna sonradan giren Muhammed Demirci’nin Anka Kuşu misali küllerinden yeniden doğuşunu izlemek Balkes taraftarına büyük keyif verecek gibi görülüyor. Adeta tüm izleyenlere bir golün nasıl attırılmasının dersini verdi.
Teknik direktörümüz Levent Eriş’e bir parantez açmamız lazım diye düşünüyorum. Sezon öncesi takımımızı mükemmel şekilde lige hazırlamış, bunu peşinen söyleyelim. Oyunu seyreden değil yaşayan bir hoca olduğu hepimizin ortak fikridir diye düşünüyorum. Oyunu okumada hamle yapmada, oyunun kaderini değiştirmede oldukça usta olan hocamız taraftarımızın kalbini şimdiden kazandı diyebiliriz.
Maçtan önce eski Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı’yla isim benzerliği olan karşılaşmanın hakemi espri konusu olmuştu. Nasılsa eski başkan bize bir kıyağı olur diye şakalaşmıştık. Onun da hakkını yemeyelim bu ligde gördüğümüz en iyi hakemlerden diyebiliriz. Zorluk derecesi yüksek bir karşılaşmayı hatasız olarak tamamladı.
“Yiğidi öldür hakkını ver” der atasözümüz. Yeri geldiğinde elbette eleştiri hakkımızı kullanmaktan çekinmeyeceğiz. Ama övgüyü hak ettiklerinde hak ettikleri değeri vereceğiz. Abdullah Bekki başkanlığında Balıkesirspor yönetimine, Levent Eriş önderliğinde teknik ekibimize, sahada yüreğini koyarak mücadele eden futbolcularımıza ve kulüp personelimize unuttuğumuz bu duyguları biz Balıkesirspor taraftarlarına yaşattıkları için teşekkür etmeyi de övgüde bulunmayı da asla unutmayacağız. Teşekkürler Balkes.
