TABELALARI T.C.’LENDİRMENİN SEBEBİ HİKMETİ

BİRDEN bire T.C.’lendi bizim tabelalar.

Akşam eve giderken gördük; “Balıkesir Büyükşehir Belediyesi” yazıyordu tabelada.

Sabah baktık ti, “T.C. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi” olmuş.

Yanlış anlaşılmasın, böyle olduğu çok iyi olmuş.

Sonuçta öyle istiyorduk.

Neden şimdi?

Neden altı ay, bir yıl önce değil de bugün?

 

***

MUHALEFET grupları, “tabelaya T.C. koyun” diye kaç kez önerge verdi Büyükşehir Meclisi’ne.

Kaç kez reddedildi.

Hâttâ bu önergelerden biri verildiğinde, “polemik ortamı yaratmayın kardeşim, bizi kavgaya çekmeyin” diye sertlendiydi kimi AK Partili üyeler.

Yani, T.C. için verilen önergeler kabul edilmedi. Hem muhalefetten, hem sokaktaki vatandaştan gelen talep önemsenmedi.

O zamanın konjönktürü öyleydi.

Bu zamanınki böyle.

 

***

BU zaman, milli duyguların, hasletlerin, değerlerin en yüksekte olması gereken zaman.

İşte bak Yunan gavuruyla dalaşıyoruz.. Amerika sataşıyor, Fransa kaşıyor, AB arkadan dolanıyor… Kralları öldü diye bayraklarını yarıya indirdiğimiz Suud, dindaşına değil gavurun cephesine yazılıyor.

Etrafta bir tane iyi komşu, dost ülke kalmamış; alayı birden üstümüze geliyor.

Yunan Ege adalarına salça.. “Akdeniz’de bizim de hakkımız var” diyoruz; karşı cephe “yedirmeyiz” modunda.

Ekonomi allak bullak.. Küçük altın sekiz yüz lira neredeyse, Dolar yedi elli, Avro sekiz seksen beş, neredeyse dokuz. Ekonomi istatistikleri iyi gibi gösterilse de sokakta durum farklı.

Bu ortamda iç politikaya sarılmak lazım biraz.. Biraz değil fazla fazla hâttâ.

O halde n’apalım; tabelalara T.C. ibaresi koyalım.

“T.C.’den rahatsız mı oluyorsunuz” diye bas bas bağıranların gazını alalım.

 

***

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi tabelasına T.C. koyalım.

Yetmez. İlçe belediyelerin tabelaları da T.C.’lensin.

Tamam; hepsi halloldu. Tabelalarda artık T.C. var.

Rahat mısınız, şişiniz indi mi, kızgınlığınız geçti mi?

T.C. tabelası isteyenlere bağırıp çağırdıkları Meclis toplantılarını da unuttunuz.

T.C. tabelalarının kaldırıldığı kurumların önünde yapılan basın açıklamaları, tepkiler falan..

Hepsini sildiniz.

Şimdi Büyükşehir Belediyemizin tabelasında T.C. var.

Rahatsınız.. Gönlünüz oldu.. Haydi bakalım güzel güzel uyuyun.

 

***

BÜYÜKŞEHİR tabelası T.C.’lendi.. Hemen ardından ilçe belediyelerinde tabela operasyonları yapıldı.

Merkez’deki Karesi ve Altıeylül’ün tabelalarına da T.C. eklendi.

Hayırlı uğurlu olsun.

Öğrendik ki, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz talimat vermiş.

“Genel Merkez’le konuştum, ‘sakıncası yok’ dediler, biz tabelayı değiştiriyoruz, siz de değiştirin” demiş başkanlara.

Büyükşehir Başkanı’ndan geliyor emir.. Emir demiri keser.

Tabelalar anında değişti.

 

***

BU arkadaşlar, devlet bankalarının tabelalarındaki T.C. ibareleri birer ikişer söküldüğü günlerde..

Aynı şekilde kamu kurumlarındaki T.C.’ler indirildiğinde..

Pek çok vatandaş bu operasyonlara tepki gösterdiğinde..

Muhalefet cephesi boy boy basın açıklamaları yaptığında..

Sivil toplum örgütleri protesto gösterileri düzenlediğinde..

Velhasılı, toplumun önemli bir kesimi “T.C.’yi siliyorlar” diye feryat ettiğinde..

Susuyor, konuşmuyor, önemsemiyorlardı.

Hâttâ “altı üstü iki harf” diye dalga geçiyorlardı.

Tepki gösterenleri ‘gardropçulukla’ suçluyorlardı.

Birden bire, her ne olduysa artık..

T.C.’leri iliştiriverdiler tabelalara.

 

***

..VE şimdi daha yüksek sesle haykıralım:

T.C. yetmez, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ diye açık açık yazın.

Büyükşehir tabelalarının T.C. kısmında.. Yani T.C. ibaresinin iki yanında önemli miktarda boşluk bırakılmış.. Tabelacı arkadaşlar öngörülü sanırım; “bunlar ileride açık açık yazılmasını da isterler, boşluk bırakayım” diye düşünmüş olabilir.

Evet evet, açılımını bekliyoruz. T.C. ile yetinmiyoruz.

 

 

 

********************

 

 

Hasan Avcı’nın Kıraathanesi

 

HASAN AVCI yaptı ama, adı başka tabi.

Dinkçiler’deki Sabri Uğur Millet Kıraathanesi’ni söylüyorum.

Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı henüz açılış yapmadı, hizmete sokmadı henüz ama..

Hergün birilerini toplayıp toplayıp buraya götürüyor, gezdiriyor, yaptıklarını gösteriyor.

Muhtemelen ortaya çıkan eserle övünüyor.

Eski yapıyı restore edip yeniledi meselâ. Çevresini çok güzel düzenledi.. Oturma grupları, oyun parkları falan kurdu. Aydınlatması da çok güzel.

Geçen gece arabayla dolaşalım dedik, şehri turladık.

Sabri Uğur’un adını verdikleri Millet Kıraathanesi’ne de gittik.

Dinkçiler sakinleri, henüz açılmayan tesisin bahçesinde oturmuş çekirdek çitliyordu.

Çocuklar parkta oynuyor, gençler kendi aralarında sohbet ediyordu.

Tesisin çevresinde bir iki tur attık.

Açılışa hazır hale gelmiş.

Restorasyon ve çevre düzenlemeleri hoşumuza gitti doğrusu. Beğendik.

Hasan Avcı’yı arayıp tebrik ettik hâttâ.

Dinkçiler gibi dezavantajlı bir mahalle için önemli ve yerinde bir proje bu.

Tesisin çevresindeki yol ve kaldırımlara gelince.

Elden geçmesi gerekiyor. Sıfırdan bir tesis yapıyorsun, yolunu kaldırımını unutuyorsun.

Olmaz.

Başkan Avcı’ya hatırlattık bu durumu.

“Onun da çaresine bakacağız” dedi.

Özetle, Altıeylül’ün Dinkçiler’e kazandırdığı tesis, Belediye eski Başkanlarından merhum Sabri Uğur’un adına yakışmış diyoruz.

Yalnız mümkünse ‘kıraathane’ demeyelim.. Resmi adı bu olsa bile, ‘millet bahçesi’ daha uygun.

Exit mobile version