Sonbahar Filmleri
New York’ta Sonbahar (Autumn in New York, 2000)
Will Keane, New York’un tanındık simalarından birisidir. Özellikle çapkınlığıyla ün yapmış, en mesafeli kadınların bile cazibesine karşı koyamadığı birisidir. Her gece başka isimlerle görülmeye alışık olan Keane, kendisinden olgun erkeklerle ilişki yaşama hevesinde olan Charlotte Fielding ile tanışır. Birbirlerinden çok farkı beklentileri olan bu iki insan, fonda muhteşem bir New York sonbaharı ile oldukça tutkulu bir ilişkiye yelken açacaklar.
Eve Dönüş (Garden State, 2004)
26 yaşındaki Andrew Largeman’ın dokuz yılın ardından, annesinin övefatı üzerine eve dönmesini konu alıyor. Annesinin cenazesinde, eski arkadaşı Mark ile karşılaşır. Mark cenaze kazıcılığı yapmaktadır. Largeman, babasına mesafeli dururken eski arkadaşları ile vakit geçirir. Daha sonra Largeman bir doktorun bekleme odasında Sam (Natalie Portman) ile tanışır ve ikili çekingen şekilde yeni bir ilişkiye başlarlar.
Kasımda Aşk Başkadır (Sweet November, 2001)
Sonbahar filmleri listesi tabii ki Kasımda Aşk Başkadır olmadan olmazdı. Nelson Moss, son derece işkolik birisidir. Ehliyet sınavında Sara isimli deli dolu bir kızla tanışır. Aralarında bir çekim oluşur. Sara, Nelson’dan 1 ay böyunca onunla yaşamasını ister. Bu bir aylık süreçte ilişkileri tutkulu bir aşka dönüşür. Nelson’ın bilmediği ise aşık olduğu Sara’nın kanser olduğudur. İki insan, ölümle hayatın girdabına beraber tutulmuşlardır.
Harry ile Sally Tanışınca (When Harry Met Sally, 1989)
Bir seyahat esnasında tanışan Harry ve Sally isimli iki genç, aynı üniversiteyi bitirdiklerini, fakat daha önce hiç karşılaşmadıklarını fark ederler. Laf lafı açar ve konu kadın ile erkeğin sadece arkadaş olup olamayacağı tartışmasına bağlanır. Arkadaş olamayacağına kanaat getirirler. Yolculuk biter ve ikili kendi hayatlarına devam ederler. Ta ki tekrar karşılaşıncaya dek…
Annie Hall (1977)
“Made in Woody Allen” eseri olan film, özgün mizah anlayışıyla oldukça beğeni toplayan, fonda güzel New York sonbaharı izleyebileceğimiz bir yapım. Ünlü komedyen Alvy Singer’ın, bir şarkıcıyla olan aşkının neden bittiğini sorgulaması ile başlayan film, uzun süredir neden seviyeli bir ilişki sürdüremediği sorgulamasıyla devam eder…
Göl Evi (Lake House, 2006)
Keanu Reeves ve Sandra Bullock denince akla ilkin aksiyon dolu ve hatta iki oyuncuyu da meşhur eden Speed filmi gelir. Ancak romantizm dolu bir sonbahar filminde de oldukça başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Göl Evi filmi sonbaharın o kasvetli havasına eşlik eden gizemli bir hava ile birlikte akılda yer eden bir film olmayı başarmıştır.
Sonbahar (2008)
Sonbahar, Onur Saylak ve Megi Kobaladze’yi başrollerde izlediğimiz bir Özcan Alper filmi. Ülkemizde sonbaharın en güzel manzaralar oluşturduğu karadeniz doğasında geçen oldukça etkileyici bir yapım. “Hayata Dönüş” operasyonuyla tahliye edilen ve memleketine dönen bir siyasi hükümlünün hikayesi anlatılmaktadır.
(Listelist Sinema/Semihbey)
DİDEM MADAK’IN HAYATI VE ESERLERİ
Didem Madak, 8 Nisan 1970 yılında İzmir’de doğar. Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra tezgahtarlık, sekreterlik, anketörlük gibi mesleği dışında birçok işte çalışır. Madak, 1990’lı yıllarda öne çıkan şiirleri ile adını duyurmaya başlar. Şiirleri Ludingirra, Öküz ve Sombahar gibi dergilerde yayımlanır. Grapon Kâğıtları (2000), Ah’lar Ağacı (2002) ve Pulbiber Mahallesi (2007) isimli şiir kitapları bulunan Madak özellikle son yıllarda giderek genişleyen bir okur kitlesine sahip olur.Üç şiir kitabında üç ayrı benliğin izlerine rastlanabilir ve birbiriyle karşılıklı ilişki içinde olan bu üç benliği sıralarsak, birincisi toplumsal, ikincisi bireysel ve üçüncüsü de şiirsel. İlk kitabı Grapon Kağıtları ile İnkılap Şiir Ödülü’nü alır. Didem Madak, 13 yaşındayken annesi Füsun Hanım’ı kolon kanserinden kaybeder. Kızına çok sevdiği annesinin ismini verir. Anne motifi şiirlerinin temel öğesidir, küçük yaşta kaybettiği annesini özlemle, hüzünle, acıyla anar. Ama ne acı ki kızı Füsun henüz 3 yaşındayken, 2011 yılında henüz 41 yaşında kolon kanserinden hayata gözlerini yumar.
Grapon Kağıtları kitabından
Annemle İlgili Şeyler
Yaşasaydın, hayatının ortasına
Güller yığan bir adam olsun isterdim babam.
Sen bir çocuk romanı annesi ol isterdim.
Ölü mısır tarlaları hışırdıyordu
Ve kalbimde çıngıraklı yılan sürüleri
diye başlayan bir çocuk romanında…
Şalına sarınırdın, toprağa sarınır gibi
Erken öleceğini biliyordum bana bırakmak için,
bu acımasız ölü anne sesini.
Mutsuza Kim Bakar
İki sigaram kaldı bu gece için
Yüzyıl yetecek çocukluğum,
İki muhabbet kuşum,
Biraz da ateşim var.
Dua ediyorum ateşe
vazgeçsin diye beni yakmaktan bu gece
Dünyanın bütün sabahları için iki bilet al maviş anne
Aman umutsuz bir yer olmasın!
İki kendim varmış maviş anne
Biri benmişim biri mutsuz
Ben ölürsem maviş anne, mutsuz için
Dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al.
Ben ölürsem mutsuza iyi bak!
Şimdi Bir Hatırasın
Şimdiden bir hatırasın
Bulutsa, tozsa, uçarsa
Bütün (aşklar) paranteze alınsın
Rüzgar çanısın, rüzgarın diline dolanırsın
Ne bir şarkısın
Ne de dillerde nağme adın
Artık bazı şarkılar kadar yaralısın.