Siz hepiniz ben tek!

 

 

MESLEK yaşımız gereği çok parti kongresi gördük.. Çok kongre izledik.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Pazar günü yapılan Balıkesir İl Kongresi kadar müdahalelerin yaşandığı, kafaların karıştırıldığı, partililerin ayrıştırıldığı, baskı ya da yeniden adaylık vaatleriyle bir gecede insanların öteki listeye evrildiği, yönetim açısından acemilikler ve usül hatalarıyla dolu bir kongre görmedik!

Belki görmüşüzdür ama hatırlamıyoruz!

 

***

CHP’nin iç işleridir tüm bunlar, bizi kazanan ve kaybeden ilgilendiriyor. Yani kamuoyu da zaten ona bakıyor. Kim kazanmış, kim kaybetmiş.

Eh, bir de gözlediklerini, izlediklerini, yaşadıklarını yazıya döküp kamuoyuyla paylaşma sorumluluğu var bu mesleğin. O sebeple zaten, “nasıl bir kongre yaptınız oğlum siz” muhabbetinden bahis açıyoruz.

 

***

ATAMAYLA gelip kongrede delege çoğunluğunun oyunu alarak İl Başkanı seçilen Erden Köybaşı, tek başına girseydi bu seçime kazanabilir miydi?

Siyaset ekip işi.. Tek başına değil, ekiple hareket ediyor neticede.

O ekibi kastetmiyorum.

Genel Merkez’in direkt müdahil olmasınadır sözüm. Meselâ Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, hiç yapmadığı şeyi yaptı; İl kongresinde kartlarını açık oynadı. Erden Köybaşı’yı İl Başkanı seçtirebilmek için çok çabaladı.

Buna karşılık, partiye verdiği emek ve zamanı kimsenin inkar etmeyeceği Ömür Boyuer’i yok saydı.

Ahmet Akın CHP’de ilk defa piyasaya çıkıp Milletvekili adayı olduğunda, Ömür Boyuer partinin yöneticileri arasındaydı; Merkez İlçe Başkanı’ydı.

Ne Erden Köybaşı vardı o zamanlar, ne Milletvekili Serkan Sarı!

Köybaşı’nın arkasına dizili mavi kurdeleli arkadaşların çoğu da portakalda vitamindi o vakitler.

 

***

AHMET AKIN da haklı; zira partideki değişimci kanadın karşısında, mevcut yönetim iradesinin varlığını korumak istiyor. Bu yüzden zaten hiç yapmadığı şeyi yapıp İl kongresine apaçık müdahil oluyor.

Ama bunu yaparken, seçim yenilgisinden sonra partide değişimin kaçınılmaz olduğunu söyleyenlere veriyor desteğini.

Onlar da bu süreçte ‘değişim’ demiyor artık.

 

***

SİYASET rekabettir.. Yarıştır.. Güç mücadelesidir.

Bu parti içinde de böyledir, dışında da.

CHP’de ise tümüyle içeridedir; bu parti, enerjisini kendi içinde tüketmeye koşulludur.

Öyle ya, İl kongresinde gördük işte.. Seçim zamanında hiç ortalıkta görünmeyenler, bir parti çalışmasının kenarında köşesinde olmayanlar, hayata lay lay lom takılanlar, delege olmuş, şık şıkıdım giyinip kongreye gelmiş, koro halinde “motorları maviliklere süreceğiz” şarkısını söylüyor!

Mavilikler dedim de..

Köybaşı ve ekibi sahnede partililerin huzuruna bu şarkıyla çıkıyor..

Boyuer ve ekibini ise korku filmi müziğine benzer saçma sapan bir şarkıyla sahneye davet ediyorlar!

Herhalde, “bunlar statükocu, bunlar partinin korkunç yüzleri, bunlar gemiyi batırır” demeye getiriyorlar…

Boyuer de kongre konuşması için sahneye çıktığında, “şu mavilikleri bizim için de çalın, biz de motorları maviliklere sürelim” diye uyarıyor Divan Başkanı Ahmet Akın’ı.

Miting meydanlarında hep birlikte sürüyorsunuz ya motorları maviliklere.. Kongrede niye esirgiyorsunuz? Liste mavi diye, “mavinin patenti bizde” mi oluyor yani?

 

***

BELEDİYE başkanları, hem görevin sürdürülebilirliği, hem kurultay delegeliği için yüzünü Ahmet Akın’ın desteklediği listeye dönüyor. Hemen hepsinin Köybaşı’ndan çok daha iyi tanıdıkları Boyuer’e dönüp bakmıyorlar!

Boyuer ve saz arkadaşların mahalle delegeliği seçimlerinden ilçe kongrelerine kadar arkalarında durduğu, seçim kazandırmak için çabaladığı kimi ilçe başkanları da son dakika satışıyla, mavi listeyi sandığa, beyaz listeyi çöpe atıyor!

Bunu en açık biçimde yapan, daha yakın zamanda bir oy farkla seçilen Altıeylül İlçe Başkanı Sinan Ayhan. Bizim gazetede çıkan ropörtajında, “artık yeni bir dil kullanmak gerekiyor, yaşadığımız seçim kaybına bakarsak, bugüne kadarki politikalar demek ki doğru değildi” demiş meselâ.

O ropörtajı bulup okursanız, değişimin üstüne bir de ‘dönüşüm’ koyduğunu görürsünüz.

Bunu sormak, sokaktaki adamın aklına gelmez; çok da umurunda değildir zaten. Gazeteci olarak gelişmeleri yakından takip ettiğimiz için, biz soralım:

“Ne oldu, ne değişti, ne gelişti de kendi ekibinden habersiz, motorları maviliklere sürmeye karar verdin?”

Ha keza Karesi İlçe Başkanı Yücel Erişen…

Bir anda ‘tarafsız’ kalmaya karar verdi… Tarafsızlığın adı mavi listeyi desteklemek oldu!

 

 

***

ÖMÜR BOYUER’in kongre mücadelesi, “siz hepiniz ben tek” modunda geçti.

Gerçi arkasında değişimci kadroya evrilen Milletvekili Ensar Aytekin’in desteği de vardı ama..

Genel Başkan Yardımcısı, milletvekili, belediye başkanları, büyük ilçelerin ilçe başkan ve delegeleri..

..ve dahi Genel Merkez’in kurmayları, komutanları falan.

Hepsi mavi liste için saf tuttu.

Bu anlamda Ensar Aytekin de yalnız kaldı.

 

***

TÜM bu olumsuz koşullara karşın, Ömür Boyuer’in beyaz listesi 267 delegenin oyunu almayı başardı.

Mavi liste 323 oyla kazandıysa da.. Boyuer enseyi karartmadı.

Otuz delege Boyuer’e evrilse, efsanelerin yerle yeksan olacağı bir kongre sonucu çıkacaktı ortaya.

Yani bunca destek, bunca müdahale, adam adama markaj, vaat trafiği falan…

Arada elli dokuz oy fark!

Yarısı beri yana geçse, işlem tamam.

O sebeple zaten, “siz hepiniz, ben tek…”

 

***

DOĞRULARI, yanlış adamların dillendirdiği bir kongre yaşandı aynı zamanda.

Neden öyle?

Son saate kadar seçimi kazanan ekibin yanında olup, kurultay delegesi yazmadıkları görünce kürsüde vaveylalar savurmak falan işte…

Öyle yani.

 

***

BİR DE son dakika adaylıktan çekilen eski İl Başkanı İrfan Barış’ın söyledikleri var…

Hem de en kritik anda, sonucu değiştiren bir cümle:

“Ömür Boyuer’in bu işi tek başına yapabileceğine inanmıyorum” türü bir cümle…

Hem delegeyi hür iradesiyle baş başa bırakıyor, hem de mavi liste karşısında direnen siyaset arkadaşını son bir fırt çekip izmarit gibi yere fırlatıyor!

 

***

KÖYBAŞI’nın, daha doğrusu Ahmet Akın – Serkan Sarı’nın mavi listesinde, destekçi 5 belediye başkanı kurultay delegesi yazıldı. Bandırma, Gönen, Erdek, Burhaniye ve Ayvalık.

Taa İl Başkanlığı döneminden bu yana Serkan Sarı ile kol kola yürüyen Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan’ı yok saymışlar!

“Gelen vuruyor giden vuruyor” dediydik ya geçende Hasan Arslan için. Şarkıcı korumaları itekliyor, vatandaş yumrukluyor, Genel Başkan korumaları tartaklıyor… Şimdi de Serkan Sarı tokatlıyor!

Eğilim yoklamasından çıkan sonuç doğrultusunda Ömür Boyuer’den yana blok oy kullanan Edremit delegelerine öfkeli olabilirler.

Hasan Arslan, her ne kadar Boyuer’i desteklememişse de, Edremit delegelerinin dik duruşu yüzünden cezalandırıldı galiba.

 

***

SONUÇ itibariyle, “siz hepiniz, ben tek” şeklinde bir İl kongresi izledik.

Kaybeden, kaybetmiş sayılmaz.

Kazanana başarılar dileriz.

 

***

SON bir gözlemimi de unutmadan ekleyeyim.

Milletvekili Serkan Sarı’ya gelsin.

Söyleyeceklerini sakin bir tonda da söyleyebilirsin.

Kürsülerde ses ayarı, volüm yükseltme falan olur da..

Seninki birader, yaramazlık yapan ilkokul öğrencisini azarlamak gibi.

O nasıl bir ton öyle!

Gözlerinden ateş fışkırıyor; bağırırken kıpkırmızı kesiliyor.

Karşında çocuk yok ki!

Salondakilerin yarıdan fazlası anan baban yaşında.

Çok bağırma.. Kalbi olan var, tansiyon, şeker hastası var…

Sağlıkçısın sonuçta; bunları düşünmen lazım.

Relaks…

 

 

 

Exit mobile version