SİSTEM TARTIŞMALARI VE BAŞKANLIK

Aslında sistem tartışmalarını yerel seçimler öncesinde ‘Cumhur ittifakı olarak Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bazı büyükşehir belediyelerini kaybedersek muhalefet, sistem tartışmalarını’ başlatır demesiyle Devlet Bahçeli başlatmış oldu.
Özellikle İstanbul seçimlerinin tekrarı ve 806 bin farktan sonra muhalefetten daha çok, iktidar içinden uygulanmak istenen resmi adı ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ uygulanan-fiili sisteme göre ise tek yetkili ‘Başkanlık’ sisteminin arızaları bizzat iktidar milletvekilleri ve yetkilileri tarafından uygulamadaki arızaların giderilmesine yönelik ‘sistemde revizyon’ yapılmalıdır açıklamaları arka arkaya gelmesiyle tartışma alevlendi.
Erdoğan ‘revizyon’ yok dese bile, milletvekillerini gruplar halinde toplayarak hem sisteme yönelik hem de Ali Babacan’ın parti kurmasına yönelik eleştirilerini-tepkilerini dinledi. Ali Babacan’ın partisine gidecek var mı?… Gitmeyi düşünenler her ne kadar gidecekleri yönünde işaret vermese; biz sonuna kadar sizin arkanızdayız dese de, hele bir ışık görsünler, siz o söz verenlerin giderken ki hızını göremezsiniz…
Ve fakat sistemin esas sahibi-mimarı Devlet Bahçeli sisteme yönelik eleştiri yapanları, sistem değişsin diyenleri ‘vatan hainliği’ düzeyinde suçlamalar yönelterek, sisteme sonuna kadar sahip çıkacağını, sisteminin arkasında durduğunu kuvvetle vurguladı.
AKP kanaat önderleri de bir taraftan sistemi Erdoğan özelinde savunurken, sistemin aksaklıklarının olmasının da normal karşılanması gerektiğini çünkü daha ‘bir yıllık’ uygulama olduğunu, biraz sabredilmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Tabi ülkeyi deneme tahtası gibi görenlerde yok değil! Neymiş, denenmiş aksaklıklar görülmüş, aksaklıklar giderilebilirmiş!
 
CHP VE MUHALEFETİN SİSTEME BAKIŞI
Başta CHP ve muhalefetin geneli ‘güçlendirilmiş parlamenter sistemi’ savunuyor. Genel kabul geçmişteki eksiklikleri giderilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistem.
Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun biz ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ istiyoruz ama madem ‘Başkanlık sitemi’ isteniyor buda tartışılabilir. Nasıl bugün tek adam rejiminin doğru olmadığını tartışabiliyorsak onu da tartış17ırız. Amerika’daki başkanlık sisteminde, başkanın yetkileri o kadar güçlü değil. Başkanın büyükelçi bile atayamadığı ABD Başkanlık sistemi, gelin onu da tartışalım çıkışı sadece CHP çevrelerini değil, genel kamuoyunu da şaşırtmış durumda.
Herkesin ortak sorusu şu; Kemal Kılıçdaroğlu siyaset mi yapıyor, siyaseten mi bu çıkışı yaptı, yoksa gerçek isteği ABD tipi başkanlık mı?… Kemal Kılıçdaroğlu’nun savunduğu ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ olmazsa ‘ABD tipi Başkanlık sistemini’ gerçekten isteyip istemediğini bilemeyiz ama iktidara gelin tartışalım çağrısını yaptı.
 
CHP VE CUMHURİYETİN KURUCUSU ATATÜRK’ÜN BAŞKANLIK’A BAKIŞI
Atatürk ve cumhuriyetin kurucuları egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu, milletin egemenliğinin en iyi parlamentonun üstünlüğüyle gerçekleştirilebileceğinden hareketle 1924 anayasasını hazırlamışlardır.
Serbest Fırka girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra Atatürk’ün Amerikan başkanlık sistemine benzer bir sistemin kurulmasını düşündüğü yönünde rivayetler basında sıkça dile getirilince. Atatürk söylentilere karşı güçlü bir tepki göstermiş:
‘’Şaşarım o efendilerin aklı perişanına. Hep biliyoruz ki, memleketimizin başına gelen felaketlerin çoğu şahsi idareden gelmiştir. Bu kadar geri kalmamızın başlıca amillerinden biri budur. Biz öteden beri, böyle bir idareyi bertaraf etmek için mücadele ettik. Şimdi nasıl olur da benim aynı yola gitmekliğim, yeniden devlet hayatında tarafımdan böyle bir çığır açılması istenebilir… Amerikan sistemini memleketimizde tatbik etmeyi hiç hatırıma getirmedim; sistemsiz ve kanunsuz tarzda, Reisicumhurlukla Başvekaleti birleştirmeyi düşünmedim ve düşünecek adam olmadığım bütün milletçe malumdur zannederim.’’
 
Devlet Bahçeli mevcut sistemin tartışılmasına bile karşı, tartışılsın ve değişsin diyenleri en ağır dille, hakarete varan ölçüde suçluyor.
AKP, var olan sistemde otaya çıkan uygulamadan kaynaklı eksiklikler giderilerek devam etsin fikrinde. AKP kamuoyu ise Erdoğan’a bakıyor, Erdoğan’a göre sistem tanzim etmeye çalışıyor. Neymiş kurullar tam oturmamış; aceleye gerek yok oturabilirmiş, daha şunun şurasında bir yıl olmuş! Cumhurbaşkanının partili olması, çokta iyi olmamış! Cumhurbaşkanı ayrı, parti başkanı ayrı olabilirmiş! Parlamento güçlenecek derken zayıflamış, en çokta milletvekilleri etkisiz hale gelmekten şikayetçiymiş!
Adına ister ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ isterse ‘Başkanlık’ sistemi diyin; bu ne idüğü belirsiz ‘hibrit’ sistem oturmamıştır. İster tehdit edin, isterse asla tartıştırmayız diyin, bu sitem Türkiye’yi hedeflerine taşımaz.
Exit mobile version