“Gerçekten şirketi anlamak istiyorsak, onun felsefi derinliğinde yatan varlık ve varoluşla ilgili türlü bilgilere ulaşmalıyız. Çünkü şirket amaçlardan, hedeflerden,fikirlerden,eylemlerden, tek tek insanlardan ve bu insanların oluşturduğu topluluğun bir bütün olarak var olmasından,duygulardan akıllardan, üzüntülerden, sevinçlerden, stratejilerden,başarılardan ve başarısızlıklardan ve daha onlarca ayrı süreçten meydana gelen canlı bir yaşam alanıdır.”
Bu ifadeler Dr. DanişNavaro’nun Şirket: QuoVadis (nereye gidiyor) adlı kitabından alınma. DanişNavaro’yu diğer yazarlardan farklı kılan şu: Kendisi aynı zamanda bir profesyonel. 25 yılı aşkın bir kariyere sahip ve uluslararası bir şirkette CEO olarak çalışıyor. Aynı zamanda Felsefe Doktorası sahibi. Onun yazılarını değerli kılan onun bizden biri olmasının yanında görüşlerinin de içeriden birinin görüşleri olması.
Malum akademisyenlerin şirkete ve iş hayatına dair dışarından gazel okuması kolaydır. Ama hem işin her yönüyle içinde hatta başında olup hem de onu değerlendirmek o kadar kolay değildir. DanişNavaro modern şirketin ölmek üzere olduğunu belirtiyor.
Bunu da çok geniş bir literatür taraması, önemli güncel e felsefi referanslarla açıklıyor. Kendini yine aynı yöntemle ölmek üzere olan bu şirkete bir alternatif öneriyor.
Özetle aslında bir fikir, bir vizyon ve hayalle yola çıkan şirketler insana ve kendilerine yabancılaştıkları için yok oluyor. Özellikle neoliberalizmin herşeyi finansal göstergelere indiren ve insanı hiçe sayan tavrı Navaro’nun en temel eleştirisi. Neoliberal şirket insanı hiçe saydığı için bugün insanlar da şirketleri saymıyor. Bağlanmıyor, inanmıyor ve severek çalışmıyor.
Navaro bu durumun ağırlaşarak devam edeceğini söylüyor. Navaro’nun diğer eleştirisi şirketin kendine yabancılaşması. Giriş kısmındaki alıntıda belirtildiği üzere aslında büyük bir entelektüel ve insani girişim olan şirket, modern finansal bakış açısı onun EBITDA ve Cash Flow’a indirgediği için kendisiyle çelişiyor.
Navaro’ya göre şirketler insanlar için var, insanlar şirket için değil. Ona göre bu hastalıklı bakış açısı dünyadaki tüm ekonomik ve etik problemlerin temelinde yer alıyor. Navaro buna karşı insani ve insani değerleri odağına alan yeni bir şirket öneriyor. Kitap hem büyük boyutlu hem de 664 sayfa. Yani ortalama Türk okuyucusuna kalın gelecek türden. Ancak değerli bir okuma serüveni. Ben kitabı okuyunca Navaro’nun içeriden biri olarak bu eleştirileri yapmasını büyük bir cesaret olarak niteledim. Ancak kendi ifadeleriyle: “iyi bir CEO olmanın yolu sanırım iş dünyasına, şirkete muhalefetten geçiyor.”