YAŞANANLARIN sorumlusu kim? Sınırsız yetkiyle yönetenlerin dışında, herkes sorumlu!
Hangi sorun yaşanırsa yaşansın sonsuz yetkiyle 18 yıldır işbaşında olan iktidar kendisini sorumlu saymıyor. O her işi doğru yapıyor ama başka harici-dış etkenlerden kaynaklı sorunlar bir türlü bitmiyor.
Havaların ısınmasına bel bağlandı; güya pandemi havaların ısınmasıyla azalacaktı, yaz bitti vakalar en yüksek seviyeye çıktı. Başlangıçta Covid-19’dan başarı hikayesi çıkarmak isteyen sorumsuz yönetim, durumlar bu noktaya gelince yine; maske, mesafe kurallarına uymayan vatandaşı vaka artışlarının sorumlusu ilan etti!
Öyle ya yönetenlerin bütün uyarısına rağmen vatandaş maske mesafe kurallarına uymadığı gibi; düğün, dernek, Pazar, plaj, akraba ziyaretlerini sürdürdü.
Vakaların pik seviyesine çıkmasının tek sorumlusu; uyarılara kulak asmayan, söz dinlemeyen vatandaş toplulukları!
Hadi diyelim ki, vatandaş keyfi veya zorunluluktan veya ihmalkarlığından, uyarılara kulak asmıyor!
Ya Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan ve milletvekillerinin yaptıklarına ne demeli? Uyarıları yapan ve öncelikle kurallara uyması gereken bunlar değil mi?
Promosyonlu turlarla Türkiye’nin dört bir yanından Ayasofya açılışına 350 bin kişinin katılmasıyla övünülürken…
Giresun’a güya selden zarar görenleri ziyarette, Açıkhava mitinginde haremlik selamlık kuralına dikkat edilirken, maske mesafe kuralını yok sayan bir anlayışla insanları toplayıp, toplananlara otobüs üzerinden atılan çay paketlerini kapışmak için birbirinin üstüne çıkarken covid tehlikesi aklınıza gelmedi! Otobüsün üzerinden bir içimlik çayı kapabilmek için o üstüste birbirini ezen vatandaşı görmediniz mi? Gördüğünüz halde covid movid hak getire; önemli olan benim için PR’ımdır mı dediniz?
Ülkenin dört bir yanında düğün, dernek, toplu etkinlik ne varsa sınır getirdiniz, yasakladınız. Uymayanlara ağır cezalar getirdiniz. Bazen sokakta maske takmayan vatandaşları yaka paça, karga tulumba gözaltı uyguladınız.
Peki… Partinizin Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman oğluna 1500 kişilik katılımla coşkulu kır düğünü yaparken. Bizim de davetli olduğumuz birçok düğün ertelenirken. Sıradan vatandaşa yasaklar getirip, 1 saatle sınırlayıp, davetli sayılarına limitler getirirken.
Kurallara uymayan vatandaşların temsilcisi milletvekiliniz de yasaklara uymuyor. Milletvekili nikah şahidi, denetlemesi gereken belediye başkanı ve belediye ekipler tam kadro düğünde.
Yönetenler hiç bir sınırlamaya ve yasağa uymasın, zamanından önce yeni normal mottosuyla erken normalleşme başlatılsın ve de vaka artışlarının tek sorumlusu vatandaş olsun!
Maske dağıtım planlamasını bile beceremeyen yönetimin sorumluluğu yok; vatandaşın sorumluluğu var! Ve de covidle mücadelede çok başarılısınız öyle mi? güldürmeyin!
Yönetenleri dinlediğinizde başta covid olmak üzere ekonomideki;
-yüzde 9,9 küçülme, Mayıs ayı resmi 12,9 gerçekte yüzde 25 varan işsizlik, faizlerin yükselmesi, dövizin aşırı yükselmesi tarihi rekorlar kırması, faiz sebep enflasyon sonuç yaratıcılığının çare olmadığı enflasyondaki artış…
-Ne diyor hadi damat demeyelim, damat deyince rahatsız olunuyor, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak; Salgın olmasa turizm geliri 40 milyar dolar olacak, cari açık değil cari fazla veren ülke, altın ithalatı olmasa dış ticaret sorunumuz olmazdı diyor. Yani hep harici engeller yoksa bunlar yeryüzüne gelmiş en maharetli yöneticiler! Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin ‘’Şu mektepler olmasaydı, ben bu maarifi ne güzel idare ederdim’’ dediği gibi! Ah bu harici engeller olmasa ekonomiyi nasılda şahlandıracaklar! Hani döviz alanın eli yanıyordu; dövizini bozduranların yüreği yangın yeri!
-Dış politikadaki sorunlar, değerli yalnızlık, hiçbiri ama hiçbirinde yönetenlerin kabahati, kusuru yok. Onlara bakarsanız onlar her şeyi mükemmel! Yapıyor…
Ama ya dış güçler, ya da CE-HA-PE engel oluyor.
Dövizdeki aşırı yükselmenin sorumlusu yönetenleri kıskanan; dış güçler!
Dere yataklarını imara açıp, yapı izni verip, yağışlar sonucu afet ortaya çıkınca; sorumlu CE-HA-PE deniyor.
Covid vakalarının yükselmesinin sorumlusu; maske, mesafe kuralına dikkat etmeyen vatandaş!
ASFALT ATILMADIĞI İÇİN DEĞİL, ÇOK ATILDIĞI İÇİN İTİRAZ VAR!
En çok şikayete konu olan sık imar değişiklikleri… yeşil alanların parsele çevrilmesi… dere yataklarının imara açılması… ve yolların bozukluğu, asfaltsızlığı, asfaltın inceliği.
Bunların hepsinin yaşandığı yer Ankara’nın göbeği; Çankaya, Birlik mahallesinde görülebilir!
2014 yılında park olan alan parsele çevrilmiş. GOP’la Birlik mahallesine bakan vadiye ünlü bir firmaya inşaat izni verilmiş, inşaatın devasa kabası bitmiş, şikayete konu olmuş ki, inşaat şu anda mühürlü. Yol kapatılmış, yolun üzerine şantiye binaları yapılmış. Vadilerin, dere yataklarının imara açıldığını görmek için Giresun’a gitmeye gerek yok!
Şemsettin Günaltay Caddesi 394 ve 396 sokağın tek bağlantı yolu 2008’de kapatılmış. 396 sokağın sakinleri asfaltsızlıktan değil, sıkça atılan ve 25 santime kadar yükselen asfalttan şikâyetçi. Her asfalttan sonra yol bahçe seviyesinden biraz daha yükselmiş, en küçük bir yağışta yağmur sularının bahçeyi, zemin katı su basmaması içten bile değil. Asfaltın sökülerek yol seviyesinin düşürülmesi bekleniyor. Yine 394 ve 396 sokak sakinlerinin ana yola ineceği yol kapatılmış, sokak sakinleri ana yola inmek için yüzlerce metre yürümek zorunda kalıyor, yaş almış sokak sakinleri zorluk çekiyor.
Dostumuz Muhyettin Kayalar, semt ve sokak sakinleri Melih Gökçek döneminde yapılan yanlışların bu dönemde devam etmemesini, düzeltilmesini bekliyor.