ŞİMDİ DURUMU ANLADIN MI YÜCEL BAŞKAN?

KOSKOCA yaz sezonunu Balıkesir’e bomboş geçirten Büyükşehir Belediyesi..

Ağustos’un son günü bir kıyak yaptı; pop müzik sanatçısı Haluk Levent’i Balıkesir’e getirdi.

Evin terasından dinledik. Bizim kız konser alanındaydı. Avlu’da toplanan binlerce gencin arasında.

Haluk Levent’in birbirinden güzel şarkılarını canlı canlı dinlediler.

Balıkesir’de nicediiiiir böyle bir konser organizasyonu olmadı.

Çünkü yönetenler, ‘hep büyükler hep büyükler’ formatında.

Saçı sakalı ağarmış adamların şehre duygu katmayan kasvetli ciddiyetine gark olmuş halleriyle..

Gülmekten bile imtina eder haldeler!

 

***

OYSA bu şehirde genç nüfus yaşıyor. İstatistikler nüfusun yaşlandığını gösterse de..

Sokaklar genç kaynıyor.

Liseliler, üniversite adayları, yüksek öğrenimdekiler..

..ve okumayıp çalışanlar.. Diplomalı işsizler.. Sanayideki kalfa, fabrikadaki tekniker, marketteki kasiyer, çaycı Mikail’in taburelerinde vakit öldürenler de dahil.. O kadar çok genç var ki.

Kafeler, bir çay içip akşama kadar sandalye işgal eden işsiz, parasız, harçlıksız genç kaynıyor.

Pek çoğu gelecek kaygısı taşıyor.

Hani iki saatlik bir konser, umutsuzluğun, kaygının, derdin tasanın ilacı değildir ama..

Anlık neşelenmeler de lazım bu memlekete.

Gençler.. Bu şehrin gençleri.. Hak etmiyorlar mı bir kuplecik eğlenceyi?

 

***

..VE Yücel Yılmaz.

Kasvetli ciddiyetleriyle etrafını sarıp sarmalayan saçı başı ağarmış adamlara ayırdığı mesaiye yine devam eder mi artık?

Yoksa, yeni keşfettiği gençliği mi çeker alır yanına?

Geçen gün Ankara’da “Türkiye’nin en genç Büyükşehir Belediye Başkanıyım” dediydi meselâ.

Ne ki, bir iki sportif aktivite, bir de 19 Mayıs’ta gençler için verilen mesajların ötesinde, bu şehrin gencine dair hangi performansı ortaya koydu?

Dedikodu, siyaset, zorunlu programlar, süslü cümleler kurmanın zorunlu olduğu açılış konuşmaları, kurdele kesmeler.. Sürekli algı oluşturma çabaları.. Politik manevralar, arkadan dolanmalar.. Abidik gubidik…

O da nihayet fark etmiş olacak ki, bunca nafile koşuşturmaca, bunca aksiyon, bunca siyasi manevra.. Üç getirecekse beş götürecek türden.

Zarar ziyan yani.

Bak gençlere.. Nasıl da heyecan var yüzlerinde.

..ve günleri, ayları, yılları boş beleş geçirmenin hüznü.

Saçı sakalı ağarmış adamların önüne koca dünyayı sersen, Jüpiter’i de ister!

Sen genç varlığına sahip çıkacaksın. Küçük, saf, sade, tertemiz beklentilerine yanıt vereceksin.

 

***

DEDİK YA, Yücel Yılmaz da fark etti durumu.

Haluk Levent konserini gençlerle beraber izleyip, konser sonu teşekkür seslenişi sırasında ağzı kulaklarına varıyordu!

Gençlere seslenirkenki yüz ve vücut hareketlerinden, “ben bu gençleri çok ihmal ettim” pişmanlığını okumak mümkündü.

Öyle ya, hem bu şehrin yoksul ortalamasını, hem gençlerini çok ihmal etti.

Altyapı, üstyapı, asfalt, kanalizasyon, içme suyu, arıtma, bina, park, yeşil alan falan.. Hepsi şehir için.

Ama önce insan.

İnsanı güzelleştirirsen, şehir zaten kendiliğinden güzelleşir.

 

***

KONSER sonunda diyor ki Yücel Yılmaz: “Hepimizin ihtiyacı varmış böyle bir şeye, değil mi arkadaşlar…”

İki buçuk yılda fark edebildiği bir gerçek!

Bundan sonra sık sık benzer organizasyonlar yapılacağının sözünü de verdi.

Çünkü, Avlu’da bir araya gelen binlerce gencin kalbinin nasıl kazanılacağını, onlarla nasıl iletişim kurulacağını, gençlerin şehirle nasıl barıştırılacağını gördü.

Öyle ya.. Bizim gençlik, şehriyle pek barışık değildir.

Liseyi bitirince, dışarıda okumak ister üniversiteyi. Daha da geri dönüşü yoktur. Çünkü, Balıkesir’de umutvar bir şey yoktur onlar için.

O yüzden konser sonunda gençlere şöyle sesleniyor:

“Balıkesir’de okumaya gelenler, şehrimize hoşgeldiniz. Dışarıya gidenler! Okul bitince geri dönün…”

Geri dönmeleri için bir şeylerin değişmesi gerekiyor.

Binalar değişiyor sadece!

Şehri yönetenler değişiyor.

Nüfus artıyor, imar alanı genişliyor belki.

Zihniyet aynı.

 

***

GENÇLERİ daha çok dinlemek lazım demek ki.

Mesainin büyük bölümünü onlara ayırmak…

Beklentilerine yanıt bulmak.

Göç edip gitmeyecekleri bir şehir hayal etmek.

 

***

İŞTE bu yüzden.. Kendi yapay oluşumlarından, yapay gençliklerinden sıyrılıp.. Düşüncesi ne olursa olsun, gençliğin tamamını kucaklamak gerekiyor.

Kendilerinden olanın önüne iktidar nimetlerini sererken..

Farklı düşüneni yok sayma bencilliğinden sıyrılmak gerekiyor.

 

Exit mobile version