ŞİMDİ DEĞERLENDİRME YAPMA ZAMANI

KUBİLAY ÖZTÜRK

Edremit Çevre Platformu

 

 

Değerli dostlar,

Yaşam alanımız Edremit’in de çeşitli çevre sorunları var. Deniz kirliliği, yetersiz arıtma tesisleri, derelerimizin kirlilik taşıması, eski çöplüklein rehabilitasyonu, zeytin alanlarının betona kurban edilmesi, çarpık ve sorun kaynağı bir kentleşme, kıyılardaki doğal alanların yağması ve sahillerimizin ticarileştirilmesi en önde gelen sorunlarımız. Kötü ve çarpık kenteşme, hem temel meselelerimizin ve hem de çevre kirlenmesinin nedenleri. Tabii bunları sorun saymayan, vaziyeti idare etmeyi yönetmek sayan bir idari anlayış da var.

Hal böyle olunca, bu temel sorunların halledilmesini sağlamak amacıyla 2017’de kuruldu EDÇEP. Ancak, başlangıçta da gördük ki, bazı lokal görülen sorunlar aslında bölgesel ya da genel kapsamlıydı. Yerinde çözümler oldukça zordu. Çözümün zorluğu iki ana nedene dayanıyordu. İlki, ülkemizdeki yönetim anlayışının ilçemize yansımalarıydı: “Para yok, sat. Ver ruhsatı, al harcı. Biz şunu yapalım da sonrasını falanca düşünsün. Canım bu sene de idare etsinler. Şunun sonucunu şöyle yansıtın bu sezon. Deniz büyük, idare eder attıklarımızı”… İkincisi ise hem yasal düzenme ve hem de görev tanımlarındaki karmaşa nedeniyle, yerel yönetim birimleri arasında da, bunlar ile kamu kurum ve kuruluşları arasında da, olması gerektiği düzeyde rasyonel bir işbirliği yoktu: “Bizim işimiz değil. Onlar yapmıyor, biz değil. Söylüyoruz ama dinlemiyorlar. Afiş bile yaptırdık hangi görev kimin diye, hala bize geliyorsunuz”…

İşte bu nedenlerle, her sene yaptığımız dilekçe kampanyaları, basın açıklamaları, birkaç bin katılımlı imza kampanyaları yerine, daha somut bir statejisi olan işler yapmaya karar verdik 2019’da. Çok daha büyük bir imza kampanyasıyla Balıkesir Valiliği’nin bu sorunlara ilgisini çekmek ve sonrasında ilgili tüm tarafların katılacağı bir Körfez Çevre Çalıştay’ı düzenlemek amacıyla yola çıktık. 14 gün ve gece boyunca, Edremit’in hemen her tarafından 15.000’i aşkın imza topladık. Bunları, dilekçemize ekleyip 12 Eylül 2019’da Balıkesir Valiliği’nin kapısını çaldık. Çalıştay’da biraraya gelecek tüm tarafların, daha sonra üniversiteleri de yanlarına alarak, konuyla ilgili tüm alanları kapsayan bir Körfez Master Planı yapmasını hedeflediğimizi aktardık. Valilik bu konuda kendisini sorumlu görmedi ve dilekçemizi Balıkesir B. Belediyesine aktardı. Biz de 7 Kasım 2019’da gidip Belediye Başkanı’yla durumu görüştük. “Büyükşehir tek başına bu sorunları halledemez, kurum ve kuruluşların, merkezi yönetimin de katılımı gerekiyor çözüme” dedik. Teklifimiz kabul gördü ve yapılacak Çalıştay’ın, Balıkesir Kent Konseyi’nce gerçekleştirilmesi önerildi. “Önemli olan gerçekleşmesi ve çözüm üretilmesi” diyerek, bunu da kabul ettik.

Fakat, araya pandemi sürecinin girmesi, Çalıştay’ı geciktirdi. Nihayetinde 27 Temmuz 2020’de Körfez Çevre ve İklim Değişikliği Çalıştay’ı gerçekleşti. Körfez’deki ilgili  tüm kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idare yöneticileri ve mülki idare yöneticileri çağrıldı. Çevreyle ilgili bütün sivil toplum kuruluşlarını da bizzat ben çağırdım. İki gün olmasını ve ilk gün halkın katılımını, bizzat sorunlarını iletmeleri için fırsat tanınmasını hedeflediğimiz Çalıştay, pandemi nedeniyle tek güne indirildi ve daha sınırlı bir katılımla gerçekleşti. Daha önce kararlaştırılanın aksine “hoşgeldiniz” konuşmasını EDÇEP yapmadı, bu iş Edremit Kent Konseyi Başkanı’na bırakıldı. O da, bizim emeğimize ve çabamıza bir teşekkürü bile çok görerek bunu yerine getirdi. Hatta yüzü bile kızarmadan “biz yaptık” dedi. Bir dernek başkanı da çıktı “niye EDÇEP’in adı var da biz yokuz?” diye sordu. Oysa biz Çalıştay için imza toplarken, “altın madeni varken bununla mı uğraşılır?” diye akılları sıra bizi hafife alıyorlardı. Ne yalan söyleyeyim, STK’lar içinde “yaptınız, başardınız, biz de davet ettirdiniz” diyen ve teşekkür edenler pek az oldu. Başka sıkıntılar da vardı. Mesela Körfez ilçelerinin kaymakamları gelmedi bu Çalıştay’a. İlçelerimizin belediye başkanları da gelmediler. Zira çok daha önemli, “siyasi” işleri vardı, yorulmuşlardı, gece geç gelmişlerdi vs. Adet yerini bulsun diye, öğleden sonra vekaleten birilerini göndermekle yetindiler. EDÇEP’e slayt kullanma fırsatı da sunulmadı toplantılarda vb…

Bütün bunlara rağmen Çalıştay başarılı bir çalışma yaptı. Bilim insanlarının yaptığı sunumlar, katkılar önemliydi. Ancak, özelikle öğleden sonraki bölümde Körfez’in çeşitli yerleşimlerinden gelmiş olan STK’ların, farklı başlıklarda belirlenen çalışma gruplarında yaptığı katkılarıyla, her yaşam alanındaki bütün sorunlar dile getirildi, toparlandı ve kayıt altına alındı. Hatta ileride başka Çalıştayların da yapılması konusunda ortak bir prensip kararı alındı. Derlenen sorunları belgeleyen bir Çalıştay kitapçığı hazırlanması ise oldukça gecikti. Sürekli takip ettik, redaksiyonu için de 2020 Ekim’inde emek verdik. Nihayet Çalıştay kitapçığı az miktarda da olsa basıldı ve posta yoluyla 2020 Aralık sonunda katılımcılara dağıtıldı. Dijital ortamda yayınlanarak herkesin ulaşımına açık olması önerimiz ise nedense duymazdan gelindi.

Edremit Körfezi için yapılan böyle kapsamlı bir çalışmaya bizler “bir başlangıç” gözüyle baktık. Bütün iyi niyetimizle, halkın ve doğanın çığlıklarını seçilmiş ve atanmış yöneticilere aktarmak için bir vasıta olmasına çalıştık. Elimizden gelen her türlü desteği de verdik bunun için… Şimdi, aradan bir yıl geçti ve bir değerlendirme yapmak gerekiyor, değil mi?

** Mülki idare yönetimi değişti bu zaman diliminde. Bu Çalıştay’da belirlenen sorunları yeni yöneticiyi ziyaret edip şifahen aktardık, dikkatini çekmeye çalıştık. Her tayin olan mülki idare yöneticisi, sorunları yeniden ve yeniden keşfetmek zorunda olmamalı. Sadece bu durum bile, bizlere bir kere daha Körfez Master Planı’nın ne kadar gerekli olduğunu gösterdi.

** Mahalli İdare yönetimi ise değişmedi, o zamankiyle aynı. “Bu Çalıştay’da neler konuşuldu?” diye bir merak veya ilgi göstermediler. Çalıştay kitapçığı kendilerine ulaştığında okuduklarından bile şüpheliyim açıkçası. Öyle olmasaydı, Dalyan’da Enginkent bunca arsa toplayıp sonra da ruhsatı bile olmadan konserli temel atma işlerine kalkışmazdı. Halka “Büyükşehir’le iyi geçinme” şeklinde sloganaştırılarak sunulan bir ruh uyuşması ve anlayışının üzerine oturtulan yönetim tarzı ile, halkın gerçek çevre sorunlarını hiç olmazsa anlamaya çalışmak arasında bir beraberlik görmemizin mümkün bile olamayacağını 2,5 senede ziyadesiyle anladık zaten.

** Çalıştay’da “hoşgeldiniz” konuşması yapabilen Edremit Kent Konseyi başkanının da, bu konular çerçevesinde ilçemiz için bir girişimde bulunduğunu, Belediye Meclisi’ne bu hususlarda hiç olmazsa bir adet bile öneri ilettiğini duyamadık. “Kendisi ilçemizin çevre sorunları hakkında bilgi sahibi midir?”diye düşünmekte sanırım haksız değiliz.

** Balıkesir Kent Konseyi başkanı (ki kendisi aynı zamanda Büyükşehir’de yöneticidir) ise bunca sorunu saptadıktan, yazılı hale getirdikten sonra hala huzurla oturabiliyor koltuğunda. Bu Çalıştay’ın sonuçlarını hayata geçirmeyi de, orada söz vermiş olduğu diğer Çalıştay’ları da unutmuş gibi davranıyor. Oysa artık bir salonda buluşmaya bile gerek yok, dijital ortamda biraraya geliyor vatandaşlar. Fakat, bir araya gelmek de yetmiyor değil mi? İş yapmak, sorun çözmek gerekiyor. Hani çözümler? Halk sözünü tutmayan yöneticinin samimiyetine inanabilir mi?

** Balıkesir B. Belediyesi ise o günlerde başladığı “dere temizliği” dışında, esasa dair bir adım bile atmadı. O dere temizliklerinin de, kirlenme sebepleri tümüyle ortadan kaldırıldıktan sonra bir kerede yapılması gerekirdi. Sebepler ortadan kalkmazsa, iki sene sonra tekrar temizlik yapılması gerekeceğini defalarca söyledik ama amaç başka olunca anlatmayı başaramadık. Diğer yandan, BASKİ bir tane bile İleri Arıtma Tesisi temeli atmadı, atamadı. Üstelik hala, Büyükşehir Belediye Başkanı “Derin Deniz Deşarjı” projelerini anlatıyor Körfez’de.. Reel çözüm yok Edremit’e, fakat Hazine’den devir alınan arazilerin imar değişikliği ve satışları gündemde. Altyapı sorunları çözüme kavuşturulmadan yeni konut olacak da, ne olacak acaba?

** DSİ Bölge Müdürlüğü dere temizliklerine katkıda bulundu evet. Başka da hiç bir şey yapmadı kentimizin çevre sorunlarına çözüm olması için. Derelerimiz hala simsiyah akıyor pek çok yerde. DSİ de çözüm olarak büyük betonlaşma ihaleleri dışında proje geliştiremiyor. Hani yerel yönetimlerle işbirliği?

** Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü  de sorunlarımıza kalıcı bir çözüm olacak hiçbir adım atmadı ne yazık ki. Hani işbirliği?

İşte böyle dostlar.. Hiçbir kurum, kuruluş, mahalli idare veya mülki idare yöneticisi, STK’lar, artık “ben bilmiyordum” diyemez sorunlarımız hakkında. Herkes herşeyi biliyor. Fakat gerekeni hiç biri yapmıyor. Bizler de yine yaz sezonunda, yine milyonlarca insanın yığıldığı bir denizin kıyısında, üstelik de pandemi ortamında, çevre sorunlarımızla koyun koyuna yaşamaya devam ediyoruz.

Peki, danışarak, konuşarak, planlayarak sorun çözmeye yanaşmayanlara karşı çaresiz miyiz? Hayır..! Çare biziz.. Vatandaşlar “artık yeter!” demeden, bunu da hep birlikte demeden de, bir şeylerin değişmesi çok zor. EDÇEP olarak uğraştık, üstelik kademe atlamadan, tüm yönetim birimlerine usulüyle ulaştık. Sorunları da çözümünü de anlattık. Vatandaşı dikkate almayanlar düşünsün bundan sonra..! Halkın talebini geçiştirmeye kalkanlar, mutlaka bedelini de öderler.

 

Exit mobile version