Hani çok keyifli diziler vardır ve sezon finalini yapar içimizden bitmesine üzülürüz… Bir sonraki sezonun başlamasını hasretle bekleriz. Bugün sanki bizim içinde aynısı oldu. 30.10.2021 de başlayan 30 haftalık uzun bir maraton bugün sona erdi.
2021/2022 HDI Süper Lig Sezonu bugün kendi evimizde oynadığımız Yalova maçının bitiş düdüğü ile sonlandı. Balıkesir Büyükşehir Belediye spor Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımız sezon boyunca oynadığı 30 maçta 20 galibiyet 10 mağlubiyet ve attığı 2004 sayı ile Ligi 6.bitirdi.
2007/2008 sezonunda bölgesel Ligden başladığımız Basketbol serüveni 2010/2011 sezonunda çıktığımız 1. Lig serüveni ve en son 2012/2013 Süper Lig serüvenini de eklersek aslına bakarsanız bu geçen 14 yıl da çok büyük emeklerin olduğunu göreceksiniz.
İlk kurulduğumuz 2006 senesinde 8 engelli arkadaşımız ile start vermiştik bu maratona. Bizlere amacımızın Rehabilitasyon olduğunu söylediklerinde onlara şunu söylemiştim.” Evet kurulurken evden çıkamayan Balıkesir de yaşayan engelli arkadaşlarımızın hayata bağlanması ilk amacımızdı fakat aradan geçen 3 yıl sonunda bizler artık başarıyı da istiyoruz” dediğimi çok iyi hatırlıyorum. Ve o 3. Yılın 2. Devresi sadece 1 transfer yaparak guruptan Bursa takımının ardından playoff oynamayı hak etmiştik. 5 grubun ilk 2’lerinin Ankara da karşılaştığı eleme maçlarında Ankara Büyükşehir Belediye spor takımı 1. Çıkmış bizlerde Balıkesir Belediyesi olarak 1. Lige 2.sıradan çıkmıştık. Kendi oyuncularımızla sadece 2.devre dışardan bir oyuncu getirerek başarmıştık bunu.
Uğur Toprak o zaman daha yeniydi fakat 40 dakika süre olarak geleceğin en iyi 3 puanı olacağının sinyallerini vermeye başlamıştı. Ne Uğur’un ne yeni başlayan Esra’nın sandalyeleri kendi ölçülerine göreydi. Takımın ilk Antrenörü Oğuz Hocamız hep derdi yeni oluşuma giren bir takımın en az 3 yıl yetişme dönemi olur diye… 1. Lige yükseldikten sonra Belediyemizin bizlere bakış açısı değişmiş ve takım Rehabilitasyon Takımı olgusunu bozmadan 3 takviye ile 1 sene sonra Süper Lige yükseldi. Süper Lig, ne bölgesele ne de 1. Lige benziyordu. 12 Takımın Mücadele ettiği bu Lig de o dönem Galatasaray da 4 yabancı Beşiktaş ta 2 İranlı, İzmir Büyükşehir Yılların ekolü olan takımlardı. İlk İki yıl zorlandık elimizde ki kadro ile fakat daha sonra transfer yaparken daha temkinli ve araştırmamız gerektiğini öğrendik. Mustafa Hoca’nın döneminde getirdiğimiz 2 yabancı Transferi ile üst sıraları zorlasak ta Playoff oynayamadık. 1 Yıl sonra ben Antrenör olarak başa getirildiğim sezon Uğur’u Beşiktaş’a verdik. Yerine genç ve dinamik bir kadro kurduk. Tam 1 yıl sonra o genç kadroya eklediğim iki İranlı genç oyuncu ile Hassan Sayyari ilk defa Türkiye de bizde oynamıştı ve birde Mehdi Ghorbaniyi koyduğumda Genç Milliler Enes, Halil, Nuri, Hassan, Mehdi, Esra, Kinem ve Mehmet Abi li kadro Galatasaray’a Beşiktaş’a, İzmir’e yıllarca kök söktürdü.
O dönemler de sadece 4 takımın Playoff oynadığı için 4 sezon boyunca hep 5 lik 6.lık ile devam ettik. Bizlerin o dönem başarısı ile mutlu olan ve bizleri HER PLATFORMDA GURULA ÖN PLANDA TUTAN rahmetli Edip Uğur Başkanımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Daha sonra Belediyede ki yönetim değişikliği önce İranlı sporcularımızın göndermemiz gerektiği söylendiğinde Hasan’ı İzmir’e, Mehdiyi İran’a gönderdik. Aynı senenin sonunda Enes’i Galatasaray’a ve Halil’i de İzmir’e göndermek zorunda kaldık. Ve son olarak da Kinem’in Fenerbahçe ye gitmesi yerine de aynı kalitede ki oyuncuları bulunamamasından dolayı takım biraz gerilere düşse de Ligden düşmeden Süper Lig maceramıza devam ettik.
Kulüp başkanımız İrfan Sarıgül’ün ikinci yılında benim Genel Menajerliğe getirilmem ve yeni bir kan Hakan Cür’ün Antrenör olarak takımın başına getirilmesi ile çok daha ayaklarının üzerine basan ( mecazi anlamda kullanıyorum kimse ayaklarının üzerine basamıyor da) kaliteli bir takım kuruldu ve ilk sene de Ligi 8.sıradan bitirerek Playoff oynamaya hak kazandık. Bu kadroyu çok fazla bozmadan yerine 2 kaliteli oyuncu ekleyerek bu seneye geldik ve 1 yıldır Politika Gazetesinde sizlere yazılarımla bu Engelsiz Aslan Yürekli Sporcularımızın başarısını dilim döndüğünce kalemimin ucu yettiğince paylaşmaya çalıştım. Biz engellilerin her şeyi başarabileceğini göstermemde bana inanan ve her hafta sayfasında yer veren Sevgili Tarık Sürmelioğlu abime ve Güzide Sürmelioğlu ablama çok teşekkür ediyorum. Engel sadece bedenlerimizde eksik olan çok ufak parçalar… Yani O ufak parçalar bizlerin hayatın her noktasında olabileceğimize Engel olmadığını gösterebiliyorsak ne mutlu bizlere…