Sessiz şehrin elektrikli otobüslerine dair…

BÜYÜKŞEHİR Belediyemizin ‘sessiz şehir’ projesi varmış.

Hiç duymadıydık.. Öyle bir şey olsaydı, Büyükşehir’in Genel Sekreteri Mehmet Gürbüz değil, Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu dillendirirdi.

Yani, Genel Sekreter’e bırakmazdı.

Sonuçta Genel Sekreter devletin memuru, bürokrat.. Belediye Başkanı, siyasi kişilik.. Seçilmiş kişi.

Siyasi ranta tahvil edilebilecek projeleri siyasetçi anlatır.. Niye başkasına rol versin ki.

Meselâ siz, “Yüz seksen adet elektrikli otobüs alıyoruz, Balıkesir’i bu sayede hem temiz hem de sessiz bir şehir haline getirmeyi hedefliyoruz” türü bir cümleyi kimden duymak istersiniz?

Belediye’nin bürokratından mı?

Belediye Başkanı’ndan mı?

Başkan Kafaoğlu bunca zaman ‘sessiz şehir’ diye bir kavramdan, projeden, hedeften söz etmiş değil.

Genel Sekreter niye zıplıyor o zaman?

Hem öyle bir hedef yok ayrıca. Laf olsun torba dolsun kabilinden yani.

Gündem değişsin, mevzu çıksın, aman sabahlar olmasın…

 

***

SESSİZ Şehir dediği şey, ‘Yavaş Şehir’.. Gavurcası Citta Slow.

Hani şu İtalya’nın küçük turistik kasabalarında başlayıp dünyaya yayılan yeni akım.

Ekolojik tarım, organik ürünler, yerel işletmeler, yenilenebilir enerji, temiz ve trafikten arındırılmış bölgeler, her şeyiyle yerel kültürünü ve özgünlüğünü koruyan kentler falan.

Bu konuda çok şey yazdık vaktiyle. Gazetede, dergide, orada burada Yavaş Şehir olgusunu anlattık uzun uzun.

Tüm kriterler bir yana..

En önemli kriter nüfus.

Elli binle sınırlıyorlar…

Baştan bitti zaten.

 

***

YAVAŞ Şehirler birlik çatısı altında bugün. Otuz küsur ülkeden, iki yüz küsur kentin üyesi olduğu bir birlik. Hayatı doğallaştırıp yavaşlatan bir felsefesi var.

Henüz kendine bir kimlik oturmayan, ama her şeyi hızlı yaşayıp hızlı tüketmeye endeksli Balıkesir için hiç uygun bir hedef değil.

Yani, yüz seksen adet elektrikli otobüs almakla şehir sakinlemiyor.

Yüz seksen adet otobüsün caddelerde sessizce hareket etmesi, şehrin trafik gürültüsünü, egzoz salınımını azaltmıyor. Trafik harici gürültüyü en aza indirmeye yetmiyor.

Neyse.. Bunları uzun uzun anlatmaya gerek yok. Zira, sessiz şehir diye hedef proje ve toplu ulaşım altyapısında büyük ölçekli modernizasyon yapılacağı falan da yok.

Masal masal matitas…

 

***

BUNUN haricinde, kendine özgü bir sessiz şehir oluşturmaksa maksat.. Yani, “biz nevi şahsına münhasır bir sessiz şehir yaratacağız” deniyorsa..

Bunun yolu, milyonları yüz seksen adet elektrikli otobüse basmaktan geçmiyor.

O en son iş.. Sessizliğin, sakinliğin, dinginliğin yolu elektrikli otobüslerden geçmiyor.

 

***

AMA şu var ki, elektrikli arabalar üreten ABD’li Tesla’nın patronu Elon Musk, televizyon programında marihuana içmeseydi, belki de Balıkesir’e özel yüz seksen adet otobüs siparişi alacak, dünyaları kazanacaktı. (Çok incelemedim, Tesla’nın sadece elektrikli araba ürettiğini söylüyorlar; otobüs işi yapmıyormuş diyorlar…)

Git evinde iç, gizli yap ne yapacaksan hıyar… Ne diye çocuklara gençlere kötü örnek oluyorsun?!

Bak gitti işte siparişler… Borsa’da hisselerin de düşüyormuş; bittin oğlum sen!

 

***

TESLA’ya yapılan anlaşma davetinin geri çekilmesinde ana kriter, Musk’ın cigaralığı tüttürmesi.

Amerikan mallarını boykot değil.

Türkiye haftalardır ABD menşeli malları boykot ediyor, her yerde bu konuda protestolar yapılıyor. Büyükşehir’in Genel Sekreteri, yüz seksen adet elektrikli otobüs işinden vazgeçme nedenini, Elon Musk’un marihuana çekmesi olarak açıklıyor.

Yani Musk cigaralığı tüttürmese sorun yok.

En sona şu cümleyi ilave ediyor:

“Bu gelişme sonrasında yerli ve milli markalar önceliğimiz olmak üzere, ABD dışındaki farklı çözümleri devreye almak için harekete geçtik.”

Elon Musk o hareketi yapmasa, yerli ve milli markalar akıllara gelmeyecek besbelli.

 

***

MEHMET Gürbüz beyefendi, BALTAŞ’ın Yönetim Kurulu Başkanı olarak yüz seksen adet elektrikli otobüs işinden bahsediyor ya..

Hangi bütçeyle, hangi parayla, hangi kaynakla böyle bir işe kalkıştıklarını da açıklasın, Balıkesirliler bilsin.

Balıkesirliler neyi biliyor?

Büyükşehir Belediyesi’nin borç batağında olduğunu biliyor.

En son bir buçuk milyar lira diye dillendiriliyordu, iki milyar olmuş mudur?

Hani, sosyal medyada paylaşıp duruyor insanlar; kasa kurumuş, personelin banka promosyonlarına falan el koymuşlar.

Tabi tüm iştiraklerin ayrı bütçesi falan var ama, sonuçta Büyükşehir bir bütün.

Yani, Balıkesir’de kalıcı işler yapılacaksa, ilk harcama kalemi elektrikli otobüs falan değil.

Genel Sekreter Mehmet Gürbüz’e selam ederim.

 

 

 

*************

 

 

Bu yolun asfalt işi

ne zaman bitecek acaba?

 

 

GEÇEN de az çok bahsettik, yinelemekte yarar var.

Haftanın iki üç günü Karakavak tarafına gidiyoruz. Malum, başımızı sokacak bir ev yapmaya çalışıyoruz orada.

Buraya Dereçiftlik – Karamanlar üzerinden ulaşılıyor.

Yol asfalttı; bozuk, bol çukurlu, çok yamalı bir yoldu burası.

Büyükşehir asfalt programına aldı. İki ay kadar önce yol trafiğe kapatıldı.

OSB’den sonra bizim orası yedi kilometre. Karamanlar’dan Macarlar tarafına geçiş de asfaltlanacak.

Bizim taraf programda yokmuş; olsun.

Savaştepe yolundan giriş bölümüne barikat çektiler.. Geçiş yok.

Dereçiftlik meydanına da barikat kurup uyarı yazıları astılar.

Trafik, Kabaklı yolundan veriliyor.

Kabaklı Mezarlığı’ndan sonra sola toprak yola giriyorsunuz.

Üç – dört kilometre kadar gidip Dereçiftlik’e ulaşıyorsunuz.

Köyün ara sokaklarından meydana inip gideceğiniz yere gidiyorsunuz.

Toprak yoldan geçenler bir kere o tozu yutuyor, o havayı soluyor.

Araban tertemiz.. Yola girdiğin anda leş gibi.. Her zerreye toz bulaşıyor.

Asfalt çalışması yapılan yol toplasan yedi kilometre.. Bilemedin on olsun.. Şu kadarcık yolu asfaltlamak neden bu kadar uzun sürüyor?

Bu köylerde onca çocuk var.. Okullar açıldı açılacak.. Taşımalıyla, o tozun toprağın içinden mi gidecek öğrenci servisleri?

Bunu niye akıl edemiyorlar? Okullar açılmadan şu işi bitirmek niye mümkün olmuyor?

Exit mobile version