ŞEHRİN ‘ALKOL’ HALİ

ALKOLLÜ mekan sayısının altmışlı – yetmişli yıllara göre çok daha az olduğu bir şehirde yaşıyoruz.

İki kadeh bir şey içmek isteyince gidecek yer bulamadığın..

Eş dostla yemeğe çıksan, esnaf lokantasından başka bir yere götüremediğin..

Çoğunun, ‘sosyal ihtiyaç’ gördüğü bu mekanların yokluğunda.. Orta yaş ve üstünün evin balkonunda, gençlerin yol boylarında, ağaç altlarında, tenhada, kuytuda sosyalleşmek(!) zorunda kaldığı bir Balıkesir.

Siyasi korku ve sözde kamuoyu baskısından korkan yerel yönetimlerin alkollü işletme ruhsatı veremediği bir şehir aynı zamanda.

Hâttâ, “hiç kimseye alkol ruhsatı vermedik” diyerek övünen idarecilerin yönettiği…

 

***

ÇOK pahalıya mal ettikleri Avlu Balıkesir meselâ.

Orada yiyecek içecek işi yapan, nezih mekanlar oluşturan işletmeciler alkol ruhsatı talep ettiklerinde hep kapıdan geri döndürüldüler.

Başka yerlerde restoran, kafe vesaire işi yapanların talepleri de geri çevrildi hep.

 

***

AMA o ruhsatı almak isteyen bir yolunu buluyor, alıyor.

Turizm Belgesi olarak alıyor. Böylece, kendi tabanlarından gelecek tepkileri göğüslemekte zorlanacak belediye yönetimlerinin içi rahatlıyor!

Belgeyi Bakanlık veriyor sonuçta.

 

***

BANDIRMA Caddesi’nde bir mekan.. Turizm Belgesi almış, akşamları alkol servisi yapıyor.

Nezih bir işletme.

Ruhsat alamadığı için kapananlar da var oralarda, adres değiştirenler de.

El altından vereni de var, öyle duyuyoruz.

Belediyelerden ruhsat almak çok zor, hâttâ imkansız.

Turizm Belgesi de öyle kolay alınmıyor.

Almayı başardıysan ne alâ.

..ve fakat bu ruhsat işlerinde ölçme biçme yapılır; okul, ibadethane, oyun bahçesi, yol, cadde, sosyal alan, bilmem ne kriterleri vardır.

Bu işletmenin tam karşısında ilkokul var malum.

Okulla işletmenin arasında ise sadece cadde.

Yan yoldan girip arka sokaktan dolanırsan, mesafe kriterini tutturabiliyorsun!..

Dümdüz ölçersen tutmaz.

Tamam, sonuçta bar pavyon değil, sabahçı meyhanesi değil, nezih bir mekan.

Konu komşunun rahatsız olacağını da pek sanmam. Bölgede oturanların siyasi ve yaşamsal tercihleri itibariyle yani…

Ama ‘okul’ kriteri mühim.

 

***

“HANİ çağdaş düşünceye sahiptin, hani modern yaşamı savunuyordun, hem böyle mekanların olması gerektiğinden dem vuruyorsun, hem de karşı çıkıyorsun” diyebilirsiniz.

Bu tür mekanlara karşı değiliz elbet. Aksine zaman zaman müşteri oluruz; gideriz yani.

Kimileri gibi ondan bundan, konjonktürden falan çekinen, şehirde muhafazakar görüntü verip dışarıda özgürleşen takiyeci eşrafından değiliz.

Neysek oyuz.

Alkol ruhsatı alabilmek için çalmadık kapı bırakmayan, her seferinde eli boş geri dönen işletmecilerin çok olduğu, kamu yönetimini ve belediyelerin ruhsat vermemekle övündüğü bir şehirde.. Okulun karşısına nasıl ‘içkili işletme ruhsatı’ verildiğini merak ediyoruz.

Exit mobile version