• İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - Balıkesir

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER ALANINDA SON DURUM

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 Vatandaşlar, sağlık hizmetlerinden çok şikayet ediyorlar artık. Durumdan memnun olan yok sanırım. Zira kamuya ait sağlık kurumları hiç iyi yönetilmiyor. Oysa aynı kurumlar, çalışanlarının muazzam özverisiyle iki yıllık pandemi döneminde harikalar yaratılmışlardı değil mi? Toplum sağlığı için canlarını siper etmişlerdi. Peki ne oldu da, bu hale geldi bizdeki sağlık hizmetleri? Bugün vatandaşlar MHRS’denrandevu bile alamıyorlar. Hastanelerde bazı branşlardadoktor bulamıyorlar. Doktor olsa ve tetkik istese, bu sefer yakın bir zamana tarih alamıyorlar. Bazı tetkiklere ancak gecenin çok geç saatlerinde gidebilenler için randevu imkanı var. Ameliyatlara gün almak çok zor, alınsa bile bazı malzemelerin hasta yakını tarafından temini gerekiyor, zira hastanede malzemeyok. İlaç konusu da çok sorunlu. Bir kısım ilaç, eczanelerde bulunamıyor.Özetle,iktidarın bir zamanlar çok övündüğü sağlık sistemi çökmüş durumda. Hasta garantisi verilip, “yap işlet devret”sistemiyleinşa ettirilen devasa şehir hastaneleri bile, bütün bu aksamalarla çalışıyor. Bu bozuk sistemin bedelini de, bu sistemden layıkıyla yararlanamayan vatandaşlar ödemek zorunda kalıyor.

 

HASTALAR YİNE İLÇELERDEN BALIKESİR’E TAŞINIYOR

Kamu hastanelerinden özel sağlık kurumlarına geçen veya yurtdışına giden hekimler için, 2022 Mart’ında devletin en yetkili ağzı tarafından “giderlerse gitsinler”denilmesi önemli bir dönüm noktası oldu sanırım. Pandemiden sonra kitleler halinde ayrılmaya başlamıştı zaten hekimler ve bu söz üzerine 2022’de 2.686 doktor daha yurtdışına gitti. Aile ve pratisyen hekimler olduğu gibi uzmanlar da vardı aralarında. Kamusal sağlık sisteminin çökmesinde, bu durumun önemli bir payı var. Hal böyle olunca doktora ulaşmak ve sağlık sisteminden yararlanmak da giderek zorlaştı.

Peki çözümü nasıl buluyor vatandaşlar? Hastalar artık bazı ilçelerden Balıkesir’e taşınıyor yine. Hatta İzmir ve Bursa gibi büyük şehirlere götürülüyor. Bu anlamda 20-30 sene önceki duruma dönüldü tekrar. Edremit’te mesela, yeni hastane yatırımı için hiç bir gayret yok. Hatalı bir yer seçimi yapıldı ama orada bile ilerleme yok, laf üretmekle zaman geçiriliyor. Körfez’de son yıllarda yapılan birkaç sağlık yatırımı da bölge için çözüm olamadı. O nedenle vatandaşlar derdine çare bulmak için her kapıyı çalıyor.

 

SİYASİLERİN RİCASIYLA RANDEVU ALINABİLİYOR!

Örneğin Edremit’te fizik tedavi hizmeti almak çok zor olduğu için, hastalar komşu ilçeye gidiyor. Bu tedaviyi kendi ilçelerinde alabilmeleri ise, duyduğumuza göre ancak iktidar partisinin ilçe başkanı veya bir milletvekilinin ricasıyla mümkün oluyor. Vatandaşlar çalışmayan bir sistemde, kendi çaresini böyle üretebiliyor. Zaten bu durumda “kıt olanı sadece bizimkiler alsın” yöntemi hayata geçmez de ne olur ki?

Kamu yetersiz kalınca, özel sağlık kurumları giriyor devreye. Evet, kamuya göre daha “iyi” hizmet veriyorlar ama onların da iki temel sorunu var. Kapasiteleri çok sınırlı ve maliyetleri de yüksek. O nedenle, herkesin cebine uygun fiyat politikası uygulamaları da mümkün değil. Üstelik bu kurumlar, mevsimlik fiyat ayarlamaları da yapıyorlar. Körfez’de kışın “müşteri” azalıyor, yazın ise anormal derecede artıyor. Bu yüzden, kışın “bir alana, bir bedava” promosyonları, yazın ise “elimi öpene, 3 yerine 5 lira” uygulamaları başlatıyorlar. Bu fiyat politikasına rağmen, hınca hınç dolu özel sağlık kurumları. Çünkü mevcut sağlık sistemi, onlara yeni fırsatlar ve kazançlar yaratmak üzerine çalışıyor. Durumun özeti böyle.

 

YAŞLI BAKIM VE HUZUREVLERİNDE DE SORUN VAR

Bir başka sıkıntılı durum da özel yaşlı bakım ve huzurevlerinde yaşanıyor. Bunlar geçen yıla göre büyük zamlar yaptılar. 2022 yılı başında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından bu kurumların aylık bakım ücreti taban 1.390 TL ve tavan 12.000 TL olarak belirlenmiş. Yapılan açıklamada o sene için ilgili Yönetmelik “gereğince; aylık bakım ücreti içinde barınma, beslenme, ilaç takibi, enjeksiyon, pansuman, tansiyon ölçümü, basit tıbbı müdahaleler, alt bezi ve temizlik giderleri dahil olup; bu hizmetler için yaşlı ve yaşlı yakınlarından ayrıca ücret talep edilmemesi …uygun görülmüştür” denilmiş. Fakat ekonomik sıkıntılar nedeniyle pek çok özel işletme Temmuz’da % 80 artış yapmışlar. Bu Ocak ayında da % 40 artışa gidilmiş. Bakanlığın 2023 için yaptığı açıklamada ise, yaşlı bakım ücretleri taban 3.127 TL, tavan 26.752 TL olarak ilan edilmiş. Bu durumda artış % 125’e ulaşmış geçen yılın başına göre. Bakalım yine bir yıl için geçerli olduğu söylenen bu artışlara kaç işletme uyacak? Yine 6 ayda bir zam yapılması çok muhtemel. Bir de bu özel huzurevlerinde yasak olmasına rağmen alt bezi ve temizlik malzemeleri için ek ücret talep edilmesi uygulaması da çok yaygın olarak kullanılıyor.

 

YAŞLI NÜFUS ARTIYOR, YALNIZLIK VE ÇARESİZLİK ARTIYOR

Aslında ortada somut bir gerçek var. Ülkemizin yaşlı nüfusu giderek artıyor, ekonomik nedenlerle doğum oranları azalıyor ve aile yapısı da hızla değişiyor. TÜİK’in yapığı açıklamaya göre, toplam içinde yaşlı nüfus oranı 2017’de % 8.5, 2019’da % 9.1, 2021’de ise % 9.7 olmuş. 2021 yılında nüfus 84.680.273 kişi ve yaşlılar 8.245.124 kişi olarak belirlenmiş. Dünyada ise bazı ülkelerde farklılıklar olmakla birlikte, ortama oran % 9.8. Bizdeki bu ortalamaya yakın ama ülkemizde hatırı sayılır bir yaşlı kitlesi olduğunu ve bunu dikkate alarak bazı tedbirlerin alınması gerektiğini söylemek lazım. Yaşlıların bakımı, bizde hala ve büyük ölçüde geleneksel aile yapısı içinde çözülüyor. Büyük aile içinde çocuk ve yaşlı bakımı elbirliğiyle oluyor. Fakat şehir yaşamında çekirdek aile yapısı yaygın hale geldikçe ve eşlerin ikisi birden ekonomik nedenlerle çalışmak zorunda kaldıkça, tıpkı çocuklar gibi yaşlıların bakımı da sorun oluyor. Üstelik yalnız yaşayan yaşlıların veya yaşlı çiftlerin sayısı da giderek artıyor, bu durumun farkında bile olamıyor toplum. Fakat buradaki sıkıntıyı, pandemi dönemi bütün çıplaklığıyla ortaya serdi. Sokağa çıkma yasakları, bu yaşlıların ne kadar yalnız ve çaresiz kaldığını bütün topluma ve devlete gösterdi.

 

AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI’NIN VERİLERİNE GÖRE…

Kendisine bakamayacak durumdaki yaşlıların günlük yaşamlarını sürdürmelerini ve toplumsal hayattan kopmamalarını sağlamak için devletin desteği gerekiyor. Oysa bugün bizdeki 8 milyonu aşkın yaşlıdan, sadece 535 binine muhtaç kişi olarak aylık 2.610 TL maddi yardım yapılıyor. 127 bin yaşlıya da evde bakım için yardımcı hizmet veriliyor. Bunlar haliyle yeterli olmaktan uzak. İşte bu nedenlerle, yaşlı bakım ve huzurevleri giriyor devreye. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açıklamasına göre Şubat 2022 itibarıyla 268 özel ve 452 kamuya ait olmak üzere toplam 720 adet huzurevi var ülkemizde. Özel olanlarda 11.467, kamuya aitlerde ise 14.535 olmak üzere de toplam 26.002 kişi bakım görüyor. Maddi imkanı olmayan, kamuya ait huzurevlerinde kalan bakıma muhtaç yaşlılardan sadece 4.084’ü ise ücretsiz bakım hizmeti alıyor. Ücretsiz bakım sayısı kadar, mevcut kapasiteler de oldukça yetersiz. Resmi veriler de, durumun istenilen düzeyden çok uzak olduğunu gösteriyor.

 

HUZUREVİ VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİNİN SAYISI ARTMALI

Ülkemizde yaşlı bakımında toplumsal dayanışma ve aileler hala çok önemli. Fakat bu alanda özel işletmelere duyulan ihtiyaç, özellikle büyük şehirlerde giderek artıyor. Nitekim pek çok yeni işletme de açılıyor. Çünkü kazanç denilen şey, ihtiyacın duyulduğu alanlardan çıkıyor. Emekliler ve yaşlılar, sağlık veya ekonomik nedenlerle ihtiyaçlarını kendi başlarına göremez olunca, bu işletmelere başvuruyorlar.

Üstelik yaşlı nüfusun 2025’de % 11, 2030’da % 12.9, 2040’da % 16.3 olması bekleniyor. O nedenle huzurevi, rehabilitasyon merkezi ve özel bakım evlerinin sayısının artması da gerekiyor. Halen kamuya ait huzurevlerine 60 yaşını geçmiş ve ekonomik imkanları yeterli olmayanlar öncelikle kabul ediliyor. Gelir durumları dikkate alınarak bazı indirimler de uygulanıyor. Ancak kapasiteler oldukça sınırlı. O nedenle de geliri yeterli olan yaşlılar, özel işletmelere gidiyorlar. Ancak pandemi döneminde bu tür özel ve kamu işletmelerinde pek çok yaşlı vatandaş öldü ne yazık ki. Şimdi ise bazı deri hastalıklarının, mesela uyuz vakalarının bir hayli yaygın olduğu ve yemek kalitelerinin ise iyi olmadığı duyuluyor. Dolayısıyla şimdi denetim büyük önem kazanıyor.

 

CEZAEVİ GİBİ HUZUREVLERİ, YAŞLI DEPOSU GİBİ BAKIMEVLERİ OLMAMALI!

Devletin, hayatlarının son dönemini yaşayan vatandaşları için de organize olması çok önemli elbette. Bazı ülkelerde uygulanan koruyucu büyükanne büyükbaba projeleri, yaşlıya arkadaşlık programları, emekli ve yaşlılara gönüllü hizmetler programları gibi uygulamalar bizde de gündeme alınmalı artık. Özellikle yerel yönetimler, kent konseyleri ve STK’lar da bu alanda çalışmaya önem vermeliler. Ayrıca bağımsız emekli evleri, kişisel bakım evleri, yaşlı apartmanları, evlere yemek servisi ve evde bakımın yaygınlaştırılması gibi yöntemler de arttırılmalı. Yaşlıların ölümü beklediği “cezaevi gibi” gibi huzurevleri veya yaşlı deposu gibi çalışan bakımevleri olmamalı ülkemizde. Aile desteği olmayan yaşlılara, ihtiyaç duyduğu şefkat ve ihtimamı ya doğrudan devletin vermesi, ya da bu alanda hizmet satan işletmeleri çok iyi kontrol etmesi ve denetlemesi gerekiyor artık.

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER ALANINDA SON DURUM
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!