PALMİYESİZ OLMAZ!

DEDİKODU – MALUM KİŞİ

 

BÜYÜKŞEHİR  Belediyesi Körfez’in sahillerini yaza hazırlıyor.

Şu sıra Altınoluk tarafında hummalı şekilde sahil düzenleme çalışmaları yapılıyor.

Vatandaşın rahatça denize ulaşabileceği, daha geniş alanda denizden yararlanabileceği bir sahil beklentisi var herkeste.

Lâkin Büyükşehir Belediyesi sahili parke taşlarla, yollarla, bitkilerle, ağaçlarla daha da daraltıyor.

Edremit bölgesindeki sivil toplum örgütlerini bir araya getirip, “nasıl bir sahil düzenlemesi istiyorsunuz” diye sormuşlardı.

“Tamam, sizlerin beklentisine uygun düzenlemeler yapılacak” sözü havada kaldı.

Büyükşehir, hazırladığı plan program neyse onu uyguluyor.

 

***

MESEL  Yağcılar sahili, kendine has doğallığından soyutlanıp, hemen her yerde gördüğünüz yapay düzenlemelere kurban ediliyor.

Yapaydan kasıt, parke taşları, araç geçebilecek yollar, sahili daraltan objeler.

Sırı sıra palmiye ağaçları dikiyorlar şu sıra.

Hem de Yağcılar’ın taşlık sahiline. Yani, sahil tarafına.. Vatandaşın havlusunu serip güneşlenebileceği yerlere.

İlle de palmiye dikeceksen, denizin dibine dikmezsin. Aradan geçen yolun öbür tarafına, yapıların olduğu kısma dik.

Denizin dibinde palmiyenin işi ne?

Görsellik desen, ortada görsellik de yok.

Bitki peyzaj firmalarından büyük bedellerle satın alınan palmiyeleri dalgalar yalamaya başladığında ne olacak? Dünyanın parasını verdikleri ağaçlar kuruyacak.

Bu yokluk yoksulluk döneminde, “nelerden tasarruf yaparım” diye kafa yoracaklarına.. Çuvalla para harcıyorlar bu peyzaj işlerine.

 

 

 

 

AVRUPA’nın  sahil kentlerine, kasabalarına bakın bir de.

Yani bizimkiler de zırt pırt Avrupa illerine gidiyor, gözlem yapıyor, oralarda belediyelerin şehircilik çalışmalarını falan görüp izliyor.

Sonra bir bakıyorsun, görüp gözlediğini değil, kendi bildiğini uyguluyor!

 

***

KÖRFEZ’in  özgün sahillerini yapay peyzajlarla mahvediyorsunuz.

Size göre modern bir şeyler ortaya çıkıyor belki ama, bize göre tam bir yapaylık örneği!

Her yeri birbirine benzettiler.

Bu tek tipçilik, bu betona bulama hevesi, bu yapaylık nedir Allah aşkına!

 

***

BİR  dostumuz, sahilde en uzun süre yaşayacak dayanaklı ağacın iğde olduğunu söylüyor.

Bu yüzden zaten eski zaman insanları iğde dikmiş oralara.

Hem gölgesi vardır, serinlersiniz.. Hem çiçek açtığında mis gibi kokar.. Hem meyvesini yersiniz.

Palmiyenin neresinde serinleyeceksiniz?

Ne kokar, ne meyve verir…

Hatırlayın; denize yüz kilometre mesafedeki bu karasal iklim şehrinde, refüjleri palmiyelerle doldurmuşlardı yıllar önce.

Ne oldu o ağaçlar?

Kurudu gitti. Hepsini söktüler, yerlerine ‘deneme yanılma’ bitkileri diktiler. Kaçıncıya değişti refüjlerdeki ağaçlar.

Palmiye dediğin zaten sıcak iklimin bitkisidir. Her şey yerinde güzel.

Tropikal diyarların sahillerindeki palmiyeler, o coğrafyanın özgünlüğüdür.

Bizdekiler yapay.

..ve çok para harcanıyor bu işlere.

Yazık, günah.

Sahilin ortasına kazık gibi dikersen bir de..

Vatandaş söver yani!

 

Malum Kişi

Exit mobile version