CHP Kurultayları heyecanlı sahneler, tartışmalar, parti içi yarışlarla hep kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Bu defa tartışmalar kurultay öncesinden başladı. Pandemi nedeniyle kısıtlı şartlarda olacak olması; seyircisiz, üyesiz, sadece 1357 delege ile sınırlandırılmak istenmesi. Önce ‘Onur Üyelerinin’ çağrılmak istenmemesi, sonra salonun dışında kurulacak çadıra gelebilirler kararının alınması kamuoyunda tartışmalara yol açtı.
Kurultayın adı ‘iktidar kurultayı’ olarak ilan edildi. CHP iktidara yürüyüş kurultayını pandemi şartları nedeniyle kapalı salon yerine açık havada yapmak zorunda kaldıysa bunu en geniş katılımla, büyük coşkuyla, tartışmaya sebebiyet vermeden ‘Eryaman Stadyumunda’ on binlerin katılımıyla yapabilirdi.
Neyse, gelelim kurultay değerlendirmemize…
Sabah saat 10:00 gibi Bilkent’e yaklaştığımızda araç kuyruğu yanında seyircisiz denmesine rağmen partililer akın akın kurultayın yapılacağı yere yürüyordu; gelmeyin dense de CHP üyeleri kurultay heyecanını yaşamak istiyor.
Sıkı güvenlik kontrollerinden sonra aracı park edip içeri girmeden önce ateş ölçümü yapıldı, maske verildi. Kurultayın yapılacağı ‘Odeon’ salon girişine elektronik turnikeler konmuş. Delege dışında kartını okutmadan geçişe izin yok!
Onur üyelerine büyük bir ‘çadır’ hazırlanmış. Onur üyelerinin büyük çoğunluğu kendilerine ayrılan çadıra girmek yerine, üyeler için ayrılan yerde toplandı.
Duayen siyasetçi Kemal Anadol’un önceden hazırlanan yazılı bildiri metnini basına okumasıyla çoğu ‘onur üyesi’ kurultay alanından ayrıldı.
Açılış, saygı duruşu, istiklal marşının okunmasından sonra Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun beklenen ‘iktidar konuşması’ 5 temel sorun ‘’Demokrasi, ekonomi, dış politika, eğitim, toplumsal barış’’ ve 13 başlık altında hedefler. Meclis’in açılışının ve 2023 yolunda ‘ikinci yüzyıl’ bildirgesinin tüm katılımcılar tarafından imza altına alınması, onaylanması kabul edildi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘iktidar’ konuşmasını yeterli bulan, bulmayan, beğenen, beğenmeyen bir tarafa bir gün önce Ayasofya’nın cami olarak açılışında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, Cumhuriyet’in ve CHP’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’e ‘lanet’ okumasına en yüksek perdeden cevap vermesi beklendi. Ama maalesef Kemal Kılıçdaroğlu ne Ali Erbaş’a ne de açılışın ‘Lozan Barış Antlaşması’nın yıldönümüne planlı şekilde getirilmiş olmasına hiç ses etmemesi geniş kitlelerde hayal kırıklığı ve üzüntüye yol açtı.
Peki ne dedi ‘dostlarımızla’ iktidara yürüyoruz dedi. Mevcut ittifak ortakları ve olası yeni ittifak ortaklarına güzellemeler yaptı, selam gönderdi. Olabilir, konjonktürel siyasi şartlar ittifakları zorunlu hale getirebilir ama partilerde kendi siyasi ideoloji ve tabanlarını yok sayamazlar. İttifak ortaklarına gösterilen sempati, hoşgörü başta; geçmişte büyük hizmetler vermiş parti kadrolarından ve onur üyelerinden de esirgenmemelidir!
Demokratik kurultayda başka genel başkan aday var mıydı?
Genel başkan adayı olmak isteyen üç isim vardı. Mersin eski milletvekili Aytuğ Atıcı aylar öncesinden aday olduğunu ilan etti. Denizli eski milletvekili İlhan Cihaner ve onur üyesi Prof. Tolga Yarman’da hafta içinde adaylıklarını kamuoyuna açıkladılar ama hiçbiri aday olamadı.
Aday olabilmek için Tüzük şartı delegenin yüzde 5 yani 68 delege imzasını bulamadılar. Bazı adayların özellikle İlhan Cihaner verilen imzaların baskı yoluyla geri çektirildiği iddialarını kürsüden dile getirdi.
İstanbul Sözleşmesi’nin tartışıldığı bir dönemde Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu divan başkanı olarak her konuşmacının konuşmasına süre gerekçesi ile itiraz etmesi, kesmesi çok hoş karşılanmadı.
Ve tek adayla gidilen seçim sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu 1251 delegenin oyunu alarak 6’ncı kez genel başkan seçildi. Muharrem İnce ile yarıştığı 36’ncı kurultayda 790 oy almıştı, demek ki Kemal Kılıçdaroğlu parti içinde gücünü artırmaya devam ediyor.
Bütün tartışma ikinci gün yapılan PM ve YDK’na seçilebilmek içindi.
36’ncı kurultayda 52 kişilik PM için 488, 15 kişilik YDK üyeliği için ise 108 kişi aday olmuş.
37’nci ‘iktidar’ kurultayında ise 52 kişilik PM için 222, 15 kişilik YDK üyeliği için de 47 kişi adaylık başvurusu yapmış.
İlk kez bu kurultayda uygulanan PM ve YDK üyeliği için en az 10 kurultay delege imzasını bulanlar sonradan gelen ikaz üzerine imza verenlerin TC kimlik numaralarının istenmesi, aday olmak isteyenleri bayağı uğraştırmıştı.
PM üyelerini seçecek delegeler 222 aday içinden genel başkan tarafından kendilerine sunulan 74 kişilik ‘anahtar’ liste içinde olanları liste dışı bırakırken, liste dışında kalanların bazılarını da verdikleri oylarla PM’ye seçtiler. Yani delegelere demokratik tercih hakkı sorulmuş oldu yoksa 52 kişilik ‘anahtar’ liste de sunulabilirdi. Kimse CHP’de demokrasi yok falan demesin!
- kez seçilen Kemal Kılıçdaroğlu ve iktidara yürüyüş PM ve YDK kadrosuna başarılar diliyoruz.
Toplumun beklentisi de bu yönde, CHP’nin iktidar seçeneği olmasında! Siyasi konjonktürel şartların gereği yok sayılan CHP’liler yerine yeni dostları ile de iktidara yürümek isteyebilir, yeni dostlarla iktidar olunacağına inanılabilir!
Ancak… CHP iktidara yürüyüş yolunda dostlarını incitmeme adına; Cumhuriyete, Cumhuriyet değerlerine ve Cumhuriyetin kurucu liderine yönelik her gün artan saldırılar karşısında sessiz kalamaz. Kalmamalıdır…
Artık ülkeyi yönetenler ve yakınları iyice şirazesinden çıkmaktadır. Biri Atatürk’e hakaret ediyor. Biri Lozan ihanettir diyor. Birileri ‘hilafet’ zamanı geldi derken…
Oğul Bilal Erdoğan Harf Devriminin gereksizliğine vurgu yapıyor.
İktidara yürüyüş yolunda dostlarımızı üzmeyelim derken, ülkenin karanlığı sürüklenmesine seyirci kalınmasın. İkinci yüzyıl hedefleri konurken, kurucu liderinin koyduğu hedeflerinden saptırılmasına göz yumulmasın.